Hristiyan Demokratlar: "Almanya'nın dili Almanca’dır"
3 Aralık 2008
Hristiyan Demokrat Birlik Parti’nin Stuttgart’ta yapılan kongresinde delegelerin oylarıyla kabul edilen ve ”Almanya Federal Cumhuriyeti’nin dili Almancadır” ifadesinin Anayasa’da yer almasını öngören öneri, parti içinde uzun zamandan bu yana tartışılıyordu.
Delegelerin yanı sıra parti yönetiminden de destek alan öneriyi savunanların başında Federal Alman Meclis Başkanı Norbert Lammert geliyor. Avrupa Birliği’ne üye birçok ülkenin anayasasında buna benzer ifadelerin bulunduğunu belirten Lammert, Alman anayasasında böyle bir maddenin yer almasının “üstü örtülü bir milliyetçilik” anlamına gelmeyeceğini savundu.
Arslan’dan destek
Öneriye destek veren Hristiyan Demokrat Birlik Parti Kuzey Ren Vestfalya Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Arslan, Deutsche Welle Türkçe Servisi'ne yaptığı açıklamada, bu öneri ile hedefin Almanca dilinin korunması olduğunu savundu.
Arslan, "buradaki gaye Almanca dilinin, Almanya’nın bir parçası olarak korunması. Geçtiğimiz yıllarda, özellikle İngilizce terimlerin veya Fransızca terimlerin gitgide Almanca dilinin içine girdiğini görüyoruz. Bu da tabii olayı kültürel açıdan değerlendirdiğimizde bazı tehlikeleri içerebilir" şeklinde konuştu.
Çocuklar daha iyi Almanca öğrenmeli
Bülent Arslan'a göre, bu önerinin kabul edilmesinin diğer bir nedeni ise çocukların daha iyi Almanca öğrenmesi isteğinden kaynaklanıyor. Göçmen veya Türk kökenli çocuklar kadar, kreşe giden Alman çocuklarının da Almanca dilbilgisi düzeyinin düşük olduğunu ifade eden Arslan, önerinin, Almanca dil bilgisi konusunda daha fazla hassasiyetin oluşması için hazırlandığını vurguladı.
Öneri uyuma köstek
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi delegelerinin kabul ettiği bu öneri iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti ve muhalefet tarafından da tepkiyle karşılandı. Federal Alman Meclisi Hukuk Komisyonu Üyesi Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Klaus-Uwe Benneter, böyle bir öneriye destek vermeyeceklerini belirterek, bu önerinin uyuma köstek olacağını belirtti. Benneter, "Hristiyan Demokrat Birlik Parti bir zirvenin ardından diğerini yapıyor. Uyum zirvesinin yerini göç zirvesi, sonra yine uyum zirvesi aldı. Ama parti kongrelerinde ise böyle saçma, sevimsiz öneriler ortaya atılıyor" şeklinde konuştu.
Yeşiller de karşı
Birlik 90/Yeşiller Partisi Milletvekili Hans Christian Ströbele de, bu öneriye kesinlikle karşı çıkarak göçmenlere verilecek yanlış bir mesaj olduğunu dile getirdi. Ströbele, bu öneri ile verilecek mesajın, Almanya’da diğer dillerin eşit düzeyde tanınmayacağı olacağını kaydederek, bunun da diğer dillere yönelik ayrımcılık anlamına geleceğini belirtti.
Hristiyan Demokrat Birlik Parti üyesi Bülent Arslan ise bu önerinin göçmenlere verilen olumsuz bir mesaj olarak algılanmaması gerektiğini ifade etti.
Bu popülist bir yaklaşım
Meclis Hukuk Komisyonu üyesi Ströbele, ”Almanya Federal Cumhuriyeti’nin dili Almancadır” ifadesini de eleştirerek, bir dili devletlerin değil, insanların konuştuğunu belirtti. Ströbele’ye göre bu öneri, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere hazırlık niteliği taşıyor. Birlik 90/ Yeşiller Partisi Milletvekili Ströbele’ye göre, bu öneri seçim kampanyası sırasında popülist bir dalga yaratmayı hedefliyor.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin kabul ettiği öneri tepki toplasa da, Sosyal Demokrat Milletvekili Benneter’e göre, Federal Meclis’ten geçme olasılığı bulunmuyor.