1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Muhtemel Çin krizi Almanya’yı da etkiler

6 Mayıs 2004

Çin ekonomisindeki "aşırı ısınmanın" yarattığı tedirginlik sürüyor. Almanya'nın önemli partnerleri arasında yer alan Çin'deki muhtemel olumsuz gelişme, Berlin'de de yankısını bulacak.

https://p.dw.com/p/AbgX
Almanya 2003'te Çin'e 18 milyar euroluk mal sattı
Almanya 2003'te Çin'e 18 milyar euroluk mal sattıFotoğraf: AP

Geleceğin ekonomik süper gücü Çin milyarlık nüfusu ve yüksek büyüme oranlarıyla dünya ekonomisini peşinden sürükleyen sayılı ülkeler arasına girdi. Öylesine ki, çoğu klasik sanayi ülkesi ticari ilişkileri üzerinden Çin’in selametine bağımlı hale geldi. Bu ülkelerin başında da Almanya geliyor. Hızla büyüyen Çin ekonomisindeki ani çöküşün Almanya’yı ekonomik depresyona sürükleyebileceğini belirten uzmanlar, diğer Asya ülkelerinin Çin ile rekabet edebilmek için develüasyon yarışı başlatmalarının Çin’i frenleyeceğini ve bunun da global ekonomik krize yol açabileceğini ifade ediyorlar.

Belirleyici rol

Alman şirketlerinin dış ticari bağlantılarını finanse eden tecrübeli bankaların temsilcileri, "Çin hapşırsa, Almanya nezle olur" diyor ve Çin’in ekonomik büyüme hızındaki iki puanlık düşüşün Almanya’ya yüzde bir oranında büyüme hızı kaybettireceğini söylüyorlar. Son yıllarda büyüme hızı yüzde 10’un altına düşmeyen Çin bütün euro bölgesi ülkeleri gibi Amerikan ekonomisi açısından da artık belirleyici rol oynuyor.

Büyüme hızı düşebilir

Ekonomistler Çin’deki ekonomik büyüme sürecinin aniden sona erebileceğine ihtimal vermemekle birlikte, konjonktürdeki aşırı ısınmanın büyüme hızını düşürebileceğini belirtiyorlar. Bu durumda Almanya’nın iki yönden olumsuz etkilenmesi söz konusu olabilir. Almanya, ihracatındaki artışı Çin’e borçlu. Öte yandan Çin ve ABD, global ekonomik canlanmanın da baş aktörleri. Almanya 2003 yılında Çin’e 18 milyar euro’luk mal sattı. Böylelikle Çin % 2,8’lik payıyla Almanya’nın en çok ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında onunculuğa yükselmiş oldu.

Almanya’nın Kiel şehrindeki Dünya Ekonomisi Araştırmaları Enstitüsü’nden Klaus Jürgen Gern, Almmanya ile ilgili ekonomik tahminlerinde Çin’deki aşırı büyümenin makul düzeye ineceği varsayımından hareket ettiklerini çünkü Pekin yönetiminin konjonktürün aşırı sıcaklığını alacak adımlar atmaya başladığını söylüyor. Gerçekten de Çin bankaları, geleceği emin olmayan branşlara kredi musluğunu kapattılar.

Aşırı ısınmaya önlem

Bankacılık uzmanı Karl Schöninger de Çin yönetiminin ekonominin dizginlerini elinden kaçırmayacağına güveniyor ve, "Pekin’deki sorumlular sanki bıçak sırtındaymış gibi hareket etmek, aşırı ısınmayı önlerken büyüme hızının da aniden düşmemesine mani olmak zorundalar", diyor. Schöninger, Çin’in ekonomisinin yılda % 7- 9’luk büyüme hızını kaldırabilecek durumda olduğunu ve bu oranın yapısal yenilenmeyi başarması için yeterli olacağını sözlerine ekliyor.

Zincirleme etki

Çin’in büyüme hızı grafiğindeki ani zigzaklar daha önceleri de yaşanmış ve 1980’lerin sonlarında büyüme hızı % 11’den % 4’e inmişti. Bu ani düşüşün Alman ve Amerikan ekonomileri üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı kalmış, durgunluğun faturasını diğer Asya ülkeleri ödemişlerdi. Global ticaretteki zincirleme etkinin bu kez daha sarsıcı olabileceği ve Asya ülkelerinin devalüasyon politikasıyla, dolar ve euro fiyat etiketli malların pahalanmasına yol açabilecekleri de dile getirilen endişeler arasında. Rekabet gücünün aşınması kâr’ın azalmasına, hisse senetlerinin değer kaybetmesine ve ekonomik ufkun kararmasına neden olacağından Çin’deki muhtemel bir krizin Almanya’ya % 1’lik büyüme hızı kaybettirebileceği belirtiliyor. Mali durumları iyi olmayan batılı sanayi ülkelerin Çin krizini para politikasıyla göğüsleme imkanlarının son derece sınırlı olduğu da unutulmamalı.