Almanya'da üst yöneticilerin maaşları tartışılıyor

Deutsche Bank Genel Müdürü Josef Ackermann yılda 13 milyon euro kazanırken, Endüstriyel Gaz üreticisi Linde Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Reitzle yılda sekiz milyon euro kazanıyor. Siemens'in eski yöneticisi Klaus Kleinfeld'e veda ederken neredeyse altı milyon euro verilirken şirketin yeni yöneticisi Peter Löscher'in bu yıl en az 4.4 milyon euro kazanç elde ettiğine dikkat çekiliyor. Alman işadamları arasında en yüksek maaşı alan ise Porsche'nin yöneticisi Wendelin Wiedeking olsa gerek. Wiedeking'in yıllık gelirinin 60 milyon euro olduğu tahmin ediliyor.

Peki yöneticiler bu paraları hak ediyor mu? Bu kazançlar ne kadar adil? Alman Sendikalar Birliği'nden Rainald Thannisch yanıtlıyor: "Milyonlarca euro düzeyindeki gelirler ne yöneticilerin yaptıkları işle orantılı ne de adil paylaşım açısından uygun. Şirket yöneticisinin, bir çalışanın ömrü boyunca kazanamayacağı düzeyde bir gelir elde etmesi kabul edilemez."

Sendikalar Birliği’nin anketi

Rainald Thannisch'in sözleri Alman halkının çoğunluğunun duygularını ifade ediyor. Zira Sendikalar Birliği tarafından yapılan anket, Almanya'daki insanların yüzde 80'inin yöneticilerin çok fazla kazanç elde ettikleri görüşünde olduklarını ortaya koydu. Belli ki bu tepki siyasetçilere de yansıdı. Hatta sadece soldakilere değil. Hiristiyan Demokrat Partili Başbakan Angela Merkel bile, bazı yöneticilerin kendilerini çok fazla Amerikan usüllerine kaptırdıklarını söyledi: "Anlaşılan o ki otomotiv sektöründeki bir Amerikalı yönetici işçiden bin kat daha fazla kazanıyor diye Alman yöneticinin de gelirinin artması gerekiyor. Amerikalı şirketlerin başarısı konusunda bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak okuduğum kadarıyla yatırımcıların tamamı yıllardır özellikle bir Japon otomobil üreticisinin başarılı olduğu görüşünde. Ve sözkonusu şirketin yöneticisi çalışanlarının sadece yirmi katını kazanıyor."

Merkel olumlu bakmıyor

Sol parti, işadamlarının kazançlarına yasal bir sınır getirilmesini isterken Başbakan Merkel bu konuya olumlu bakmıyor. Merkel, Cumhurbaşkanı Horst Köhler gibi şirketlerin etik kuralları dikkate alarak sorumluluk bilinciyle hareket etmesini istiyor.

Şirketlerin yönetim katlarındaki yüksek gelirli yöneticiler ise kazançlarının orantılı ve şirketin başarısına bağlı olduğunu savunarak kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyor. Yatırımcı Randolf Rodenstock bir radyaya verdiği demeçte maaşların işçi temsilcilerinin de yer aldığı denetim konseylerinde onaylandığını hatırlatırken tartışmalarda kıskançlığın da rol oynadığını iddia etti: "Çok başarılı sporcular ve meyda starlara alkış tutarken yöneticilere neden burun kıvrıldığını merak ediyorum. Oysa ki bu kişilerin çok yüksek beklentileri karşılayabilmeleri, bazı yükleri göğüslemek zorundayken bir dizi olağandışı niteliklere sahip olmaları gerekiyor. Tüm bunlar herkesin yapabileceği işler değil."

Obermann: “Hak ettim”

Telekomun yöneticisi Rene Obermann da 2,6 milyon yıllık gelirini, "Haftada 90 saat çalışarak ve çalışanlarının sorumluluğu üstlenerek" hak ettiğini söylüyor. Çalışanların sorumluluğunu üstlenme kısmı sık sık gündeme getiriliyor ve hararetli tartışmalara yol açıyor. Zira yöneticiler çalışanlarının iyiliğinden çok hissedarların iyiliğini düşünmekle eleştiriliyor.

Alman Sendikalar Birliği, Yönetim Kurulu maaşlarına ilişkin yeni bir yasa çalışması yürütüyor. Rainald Thannish neler öngördüklerini şu sözlerle aktardı: “İşçilerin memnuniyeti veya işyerlerinin uzun vadeli olarak güvence altına alınması Yönetim Kurulu gelirlerinin belirlenmesinde kriter olarak belirlenebilir. "