Wolfowitz'den yoksulluk uyarısı

Tam bir yıldır görevde olan 63 yaşındaki Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, son 20 yılın olumlu bir bilançosunu çıkararak konuşmasına başladı. Wolfowitz, “Son yirmi yıl içinde yoksullukla mücadelede hayli mesafe katedildiğini unutmamak gerek. Bu, belki de insanlık tarihi boyunca bu alanda elde edilen en büyük başarıdır. Söz konusu zaman dilimi içinde yaklaşık 500 milyon insan yoksulluğun pençesinden kurtarılmıştır“ dedi.

Ancak Paul Wolfowitz’in bilançosu, sadece olumlu gelişmelerden ibaret değildi. Dünyada halen 1 milyar 200 milyon insanın aşırı derecede yoksulluk çektiğine işaret eden Wolfowitz sözlerini şöyle sürdürdü: “Günde bir dolar ya da daha az bir parayla yaşamak zorunda kalıyorlar. Bu da yılda en fazla 365 dolar eder. Bu insanları basit bir ifadeyle sadece ’fakir’ olarak nitelendiremeyiz. Bunun adı sefalettir ve bu durum atık değişmelidir.“

Afrika’da durum içler acısı

Dünya Bankası Başkanı Wolfowitz, özellikle Afrika’daki durumun içler acısı olduğunun altını çizdi. Kıtada yoksulluk sınırının altında yaşayan insanların sayısının iki misli artarak 300 milyona ulaştığını kaydeden Wolfowitz, ancak bu karamsar tabloya rağmen Afrika ile ilgili sadece olumsuz bir beklenti içine girilmemesi gerektiğini de vurguladı.

Wolfowitz şunları söyledi: “1995’den bu yana – yani yaklaşık 10 yıldır- 15 kadar Afrika ülkesi –ki bunların hiçbiri petrol ihracatı yapmıyor- yüzde beşlere varan büyüme oranlarına ulaştı. Bu ülkeler, Afrika kıtasındaki nüfusun yüzde 35’ini temsil ediyor. Gana ve Burkina Faso’da yüzde 4,3’lük bir bir büyüme gerçekleşirken, bu oran Mozambik’te yüzde 8 ve Ruanda’da yüzde 10 gibi müthiş seviyelere ulaştı.“

Rüşvet ve yolsuzluk

Yoksullukla mücadeledeki en büyük engelin, bir türlü önü alınamayan rüşvet ve yolsuzluk olayları olduğunu söyleyen Paul Wolfowitz, ancak bu durumu sadece gelişmekte olan ülkelerle sınırlamamak gerektiğini de kaydetti. Yolsuzluğun sadece gelişmekte olan ülkelerin sorunu olmadığının altını çizmek istediğini ifade eden Wolfowitz, “Bir yolsuzluğun olabilmesi için iki tarafın da buna rıza göstermesi gerekiyor. Rüşvet paraları çoğunlukla gelişmiş ülkelerden geliyor. Buna Almanya da dahil ABD de…“ dedi.