1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Muhaliflere silah desteği

28 Nisan 2013

Suriye muhalefeti, Batılı ülkelerden silah desteği istiyor. Amerikan yönetimi yaptığı resmî açıklamalarda, bu talebe karşı çıksa da uzmanlara göre aslında muhaliflere farklı yollardan silah desteğine göz yumuyor.

https://p.dw.com/p/18Och
Fotoğraf: DW/A. Stahl

Suriye yönetimine karşı muhalefetin çatı örgütü konumundaki Ulusal Koalisyon'un eski Başkanı Ahmet Muaz El Hatip'e göre, Suriye halkı soykırımla karşı karşıya. Bu nedenle Batı muhaliflere daha fazla destek sunmak zorunda. Beklediği desteği alamayan El Hatip görevinden istifa etti. Sosyal paylaşım sitesindeki hesabına, içinde hapsolduğu 'Hayal kırıklığı kafesini' artık terkettiğini belirtti.

Muhaliflerin talepleri   

20-21 Nisan tarihlerinde İstanbul'da biraraya gelen Suriye'nin dostları buluşmasında da muhalif gruplar ülkeye askerî  müdahalede bulunulması talebini dile getirdi. Açıklamada, savaşın durması için Esad rejmi için önemli noktalara insansız savaş uçaklarıyla saldırı düzenlenmesi ve Ürdün ile Türkiye sınırında uçuşa yasak bölge oluşturulması gerektiği dile getirildi. Bunun yanı sıra Batılı ülkelerden muhaliflere silah temin etmesi de istendi. ABD bu talebi reddediyor. Dışişleri Bakanı John Kerry bunun yerine Suriye muhalefetine yapılan yardımları 250 milyon dolara çıkarmayı ve militanları kurşun geçirmeyen yelek, zırhlı araç gibi askerî teçhizatla donatmayı önerdi.

Ancak Edinburgh Üniversitesi Suriye uzmanlarından Thomas Pierret'e göre Amerikan yönetimi Suriyeli muhaliflere silah teslimatına çoktan onay verdi. Pierret, Amerikan yönetiminin Suriyeli muhaliflere silah temin etmediğini ama Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin silah göndermesine göz yumduğunu vurguluyor. New York Times gazetesinin haberine göre, 2012 ocak ayından bu yana Suriyeli isyancılar için 160 kez askerî nakliye uçuşu yapıldı. Haberde, Amerikan gizli servisi CIA'in bu uçuşlarda 'danışman' sıfatıyla devrede olduğu iddia edildi.

Berlin'deki Bilim ve Siyaset Vakfı'ndan Ortadoğu uzmanı Heiko Wimmen'e göre, ABD'den bu yönde onay gelmemesi halinde Suudi Arabistan ve Katar, Suriyeli muhaliflere silah temin etmezdi: "Herkes, Suudiler ve Katarlıların Washington'dan, Suriyeli muhaliflere silah temin edilmemesi yönünde somut mesaj gelmesi halinde, bunu yapmayacaklarını biliyor. Böylelikle bazı ülkeler Washington, Paris ya da Berlin'de 'yanlış' diye nitelendirilen ya da yapılmayan icraatları yerine getiriyor. Ancak bu ülkeleri kimse engellemiyor."

Syrien Kämpfe Deir al-Zor
Kerry, Suriye muhalefetine yapılan yardımları 250 milyon dolara çıkarmayı önerdiFotoğraf: Reuters

AB içinde Fransa ve İngiltere muhaliflere silah emin edilmesi için izin verilmesini talep ediyor. AB dişişleri bakanları geçen hafta Lüksemburg'daki buluşmalarında Suriye'ye uygulanan petrol ambargosunu muhaliflerin lehine yumuşattı. Muhaliflere silah temin edilmesi talebi ise mayıs ayında karara bağlanacak. Berlin'deki Bilim ve Siyaset Vakfı'ndan Ortadoğu uzmanı Heiko Wimmen'e göre, silah ya da askerî  teçhizat transit ülkeler üzerinden yapılmak zorunda: "Bu malzemelere Suriye sınırına kadar eşlik edilmeli. Sınıra gelindiğinde uzaklaşılmalı. Bunun aksinin olması gerektiğinden yola çıkan bütün düşünceler gerçeklere çok uzak. Çünkü Suriye tam bir savaş alanı."

'Savaşın çok farklı cepheleri var'

Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nden siyaset bilimci Rami Huri ise Suriye'deki savaşın değişime uğradığı görüşünde. Huri, "Suriye krizini çözmek çok zor çünkü altı farklı cephede çatışma var" diyor.

Huri'ye göre, çok farklı cephelerde savaş yürütülüyor: Örneğin bir tarafta Suriyeliler 43 yıldır iktidarda olan Esad ailesine karşı savaşıyor. Diğer yandan Suudi Arabistan gibi krallıkla yönetilen ülkelerle Cumhuriyet rejimiyle yönetilen Arap ülkeleri arasında da Soğuk Savaş hâkim. Bir başka cephede ise Şii-Sünni çatışması bağlamında İran ve bazı Arap ülkeleri arasında mücadele sürüyor. Huri'ye göre, Suriye savaşı eski Soğuk Savaşı yeniden canlandırdı. Rusya Suriye'nin tarafından yer alıyor ve BM'deki her türlü kararı bloke ediyor. Bir de ülkedeki ılımlı Ulusal Koalisyon ile radikal El Kaide'ye yakın El Nusra Cephesi arasında mücadale söz konusu. Rami Huri'ye göre, bu kadar farklı cephede süren savaşta ancak bir tarafın askerî olarak yenilmesi halinde, savaş sona erer. Esad rejiminin silah cephaneleri göz önüne alındığında ise savaşın bir süre daha süreceği görüşünde.

©Deutsche Welle Türkçe

Diana Hodali / Hülya Topçu

Editör: Başak Sezen