Rusya'da Putin'in seçimi
1 Mart 2008Rusya'nın doğu bölgeleri, saat farkı nedeniyle devlet başkanlığı seçimi için sandık başına gitmeye başladı. Rusya’da yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilen seçimin sonucu şimdiden belli olduğundan tahminler, hangi adayın kazanacağına yönelik değil, Putin’in desteklediği Medvedev’in ne oranda oy alacağına ilişkin yapılıyor. Bu nedenle seçim heyecanının yaşanmadığı ülkede iktidardaki Birleşik Rusya Partisi de katılımın düşük olmasını engellemek için halka sandığa gitme çağrısında bulunuyor.
Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in açık destek verdiği Başbakan Birinci Yardımcısı Dimitriy Medvedev’in yüzde 70 oranında oy alarak seçilmesi bekleniyor. Ancak Medvedev’in seçilmesi, üçüncü kez devlet başkanlığına adaylığını koyma hakkı bulunmayan Putin’in siyaset sahnesinden çekileceği anlamına gelmiyor. Putin, Medvedev’in başkan seçilmesi halinde Rus kabinesinde başbakan olarak görev yapacağını açıkladı.
Putin karşıtı muhalefet ise Kremlin'i diktatörlükle suçluyor. Seçmenlerin gerçek bir tercihten mahrum bırakıldıklarını savunan muhalifler, seçim propagandası yapmalarının kısıtlandığını, iktidarın toplantı ve gösterilerini yasaklayarak, kendilerine baskı uygulandığını savunuyor.
Putin’e halk desteği tam
Ancak Putin ve ekibinin arkasında ülkedeki ekonomik başarılarından dolayı güçlü bir halk desteği var. Putin iktidarı döneminde ekonomik açıdan tarihinin en iyi dönemlerinden birini yaşayan Rus ekonomisi artan petrol ve doğal gaz fiyatlarıyla her geçen gün büyüyor. Rus halkının büyük bölümü de Medvedev’in seçilmesinin ülkenin ekonomik istikrarını sürdürmesine engel olmayacağını düşünüyor ve bu nedenle kendisini destekleyeceğini belirtiyor.
Batılı analistler, Medvedev’in başkan, Putin'in başbakan olması halinde Kremlin'de bulunan güç merkezinin Putin'in başında bulunduğu Başbakanlığa geçeceğini savunuyorlar. Uzmanlar, Medvedev ve Putin'in her fırsatta aynı politikaların süreceği mesajını verdiğini belirterek, aslında ikiliyi çok da sorunsuz bir ülkenin beklemediğine dikkat çekiyorlar. Uzmanlar, ülkedeki enflasyonun bir türlü kontrol altına alınamadığını ve petrol fiyatlarındaki ani büyük bir değişikliğin ikili arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyebileceğini öne sürüyorlar.