1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya Devlet Başkanı Putin İsrail'de

Derleyen: Nihat Halıcı28 Nisan 2005

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Orta Doğu temasları, İsrail’e yaptığı tarihi ziyaretle devam ediyor. Ziyarette karşılıklı pek çok nezaket sözü sarf edilmesine rağmen, iki ülke ilişkilerinde sıkıntı yaratan konular da konuşuldu.

https://p.dw.com/p/AarV
Putin İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katzav'la görüştü
Putin İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katzav'la görüştüFotoğraf: AP

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ziyaretinin iki ülke ilişkileri açısından tarihi önem taşıdığını söyledi. Putin, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 60. yıldönümü nedeniyle Moskova’da düzenlenecek törenlere İsrail liderlerinin de katılacağını hatırlattı. Rusya Devlet Başkanı, İkinci Dünya Savaşı'nın tecrübeleri ışığında, her iki ülke açısından da kin ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadelenin bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

İsrail Devlet Başkanı Moshe Katzav ise Rusya ile daha yakın ilişkiler kurmak istediklerine değindi ve şöyle konuştu:

„Yahudiler Nazilerin mağlup edilmesinde Kızıl Ordunun oynadığı rolü sonsuza kadar unutmayacaktır. 1948 yılında İsrail devletinin kuruluşu sırasında Sovyetler Birliği’nin sağladığı desteği de aklımızdan çıkarmayacağız. Hem uluslarası teröre hem de anti-semitizme karşı mücadele demokrat dünyanın ortak sorumluluğudur.“

Zirvenin gündemi yoğundu

Rusya-İsrail zirvesinde ele alınan konular, Ortadoğu’da mevcut durum, Gazze Şeridi’nde ve Batı Şeria’nın kuzeyindeki Yahudi yerleşimlerinin boşaltılması ile İsrail-Filistin ihtilafı olarak ön plana çıktı. Siyasi gözlemciler, Rusya’nın Putin zirvesiyle bir yandan bölgede yeniden sesini yükseltip etkisini artırmayı diğer yandan ise bölgede çözüm için faaliyet gösteren Ortadoğu Dörtlüsü’nün bir parçasını oluşturduğunu vurgulamak istiyor. Ortadoğu Dörtlüsü, Rusya’nın yanı sıra Birleşmiş Milletler, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nden meydana geliyor. Rusya lideri Putin, ziyaretinde bu noktanın altını özenle çizdi:

„Kanımızca İsrail ve Filistinliler arasında devam eden ihtilafı ortadan kaldırma fırsatı ortaya çıkmıştır. Taraflar arasında imzalanan son anlaşmaların hayata geçirilmesi, kilit önem taşımaktadır. Barışçıl bir çözüme ulaşmanın tarihi görev niteliği taşıdığını, İsrail devlet başkanlarından Ezer Weizman da vurgulamıştı.“

İran ve Suriye ile ilişkiler

Rus-İsrail temaslarında Moskova’nın İran ve Suriye ile ilişkileri de gündeme geldi. Putin, Suriye’ye uzun menzilli füze satışının durdurulacağı güvencesi verdi; buna karşılık, Şam’a hava savunma füzeleri satmaya devam edeceklerini ifade etti. Rusya lideri, „İran’a nükleer geliştirme programına destek sağladığımız doğrudur. Ancak bu destek yalnızca sivil amaçlara, elektrik üretilmesine yöneliktir“ diye konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail yönetimi, Rus lider Vladimir Putin’in barış zirvesi çağrısına ihtiyatlı yaklaştılar. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan, yol haritası adı verilen barış sürecinin, bu tarz bir zirveyi daha sonraki bir aşama için öngördüğünü kaydetti:

„Uluslararası barış konferansının yapılması gerektiği doğru. Ancak bunun için uygun bir zaman diliminde olmadığımız görüşündeyiz. Sonbahara kadar da bu durumun değişeceğini sanmıyorum.“

Filistin özerk yönetimi lideri Mahmud Abbas ise Rusya lideri Putin’in zirve önerisini memnuniyetle karşıladı. „El Hayat El Cedide“ gazetesinin haberine göre, Abbas İsrail ile ateşkes koşullarına riayet etmeyen militan gruplara en sert müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaklarını söyledi. Abbas, „Her türlü ateşkes ihlali, Filistinlilerin milli çıkarlarına zarar vermektedir“ diye konuştu.