1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paris etnik sanatlara saygılarını sunar!

Stefanie Markert23 Haziran 2006

Fransa’nın emekliliğine gün sayan cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın başkent Paris’te açtığı Quai Branly Müzesi, yaklaşık 235 milyon euro’ya mal oldu! Etnik sanatların sergilendiği bu müzeye ileride Jacques Chirac’ın adının verilebileceği de konuşuluyor. DW’den Stefanie Markert müzeyi gezdi…

https://p.dw.com/p/AaNs
Quai Branly Müzesi'nde sergilenen objeler, düyanın dört bir yanından toplanmış
Quai Branly Müzesi'nde sergilenen objeler, düyanın dört bir yanından toplanmışFotoğraf: AP

Quai Branly Müzesi, Paris’in simgesi Eyfel Kulesi’nin hemen yakınında yükseliyor. 26 sütün üzerine oturtulmuş bu muazzam bina, uzaktan bakıldığında bir böceği andırıyor. Müze binasının tasarımı yapan ünlü Fransız mimar Jean Nouvel, içerik ve biçim arasındaki ilişkinin bu müzeyi özel kıldığını söylüyor. Nouvel müzeyi, “Kırmızı ve toprak renkledeki yapılar bir gizem yaratıyor. İnsanda “Burada, bizil olmayan, görülecek bir şey var,“ hissini uyandırıyor“ şeklinde antıyor.

Temelleri 1998’de atılan Quai Branly Müzesi’nde, Afrika, Okyanusya, Asya ve Amerika kıtalarından objeler sergileniyor. Sanat eserlerinin yanı sıra gündelik hayatta kullanılan eşyalara rastlamak mükkün. Örneğin Mali’den bin yıllık ahşap bir heykelin yanına, Papua’da para yerine geçen yarasa dişleri yerleştirilmiş; bir timsah toteminin hemen yanı başında İnuitleri, yani Eskimoların kullandıkları bir uyku tulumu görülebilir…

Quai Branly Müzesi’yle Paris, Batı dışındaki medeniyetlere “saygılarını sunuyor“. Ancak Fransa’nın bir zamanlar sayısız sömürgeye sahip olduğunu unutmamak gerek. Ülke, özellikle 20. yüzyıl başında Fransızların sömürge ülkelerine yaptıkları seyahatlerden getirdikleri ’anı eşyaları’yla dolup taşıyor adeta. Eskiden ayrı ayrı yerlerde sergilenen bu eserlerin hepsi, -ki sayıları 30 bini aşıyor,- Quai Branly Müzesi’nde bir araya getirildi.

Chirac’tan kültür mirası

Siyaset sahnesine veda etmeden önce müzeyi Fransızlara armağan eden Chirac ise “Bu müze, dünya kültürlerini tanıyan Fransa için bir sembol. Ve yine aynı zamanda bir diyalog talebi“ diyor. Chirac, tıpkı selefleri George Pompidou ve Francois Mitterand’ın yaptığı gibi, dev bir kültür projesiyle kendi adını yaşatmayı umuyor. Hatta müzenin adının değiştirilip Chirac’ın adının verilebileceği bile konuşuluyor. Fransa Cumhurbaşkanı ise “Bunun iyi bir fikir olup olmadığı konusunda emin değilim, ama beni çok gururlandırır,“ demekle yetiniyor.

İsim meselesi, daha önce de tartışma yaratmıştı. Müzeye, ’Erken Dönem Sanatları Müzesi’ veya ’İlkel Sanatlar Müzesi’ adının verilmesi üzerinde duruldu; sonradan bunun siyaseten yanlış olduğuna karar verilip bu fikirden vazgeçildi.

Eleştiriler de var

Yine de müzenin konseptini eleştirenler var. Burada sergilenen eserlerin, birbirinden çok farklı kültürlere ait olduğunu, bu nedenle de hepsini bir arada sergilemenin yanlış olduğu ileri sürülüyor. Hatta, bu müzenin Fransa’nın sömürgecilik döneminin bakış açısıyla oluşturulduğunu, bu bakış açısını yansıttığını söylecek kadar ileri gidenler de var…