Otomotiv devlerinin gözü Hindistan'da

Uzmanlar, Hindistan’ın on yıla kadar yılda 3,5 milyon adet otomobil üreterek Almanya’nın üretim düzeyine ulaşacağını tahmin ediyor. Hindistan’daki maddi durumu iyi orta tabakanın hızla yayılması bu büyümeyi mümkün kılıyor. Maruti, Tata ve Mahindra gibi markalar şimdilik iç piyasaya tamamen hakim durumda. Ancak Hindistan caddelerindeki Honda, Toyota ve Fordlar’ın sayısı da hızla artıyor. Yeni Delhi ve Bombay gibi metropollerde yaşayan hali vakti yerindeki Hintliler yabancı markaları tercih ediyorlar.

Otomobil Üreticileri Birliği Başkanı Dillip Chenoy piyasada adeta patlama yaşandığını belirterek, “Hindistan tarihinde ilk kez olmak üzere geçen yıl bir milyondan fazla fabrika çıkışlı otomobil satıldı. Bu yılın ilk çeyreğindeki %7’lik artış geçen yılki düzeyde olmadı, ama uzun vadede otomobil piyasasının %10, 15 oranında büyüyeceğini tahmin ediyorum” şeklinde sektördeki patlamayı dile getirdi.

Hintliler arasında yabancı markalar prestij kazandırsa da müşteriler bütün seçenekleri kıyaslamadan otomobil almıyor. Yeni Delhi’nin en büyük Maruti acentasının sahibi Prem Bagga aşırı talebe rağmen, fiyat rekabetinin kıran kırana geçtiğini belirtiyor. İmalatçıların piyasa paylarını büyütebilmek için yeni modellerini düşük fiyatla satışa sunduklarını kaydeden Bagga, “Hindistan’ın fiyat ve akaryakıt masrafı açısından son derece duyarlı bir pazar olduğunu hesaba katmak zorundalar” diye konuştu.

Yabancı markalar şansını arttırmak istiyor

Bu büyük pastadan Alman otomotivcilik devleri de paylarını alıyorlar. Hindistan pazarına önem veren DaimlerChrysler, C ve E sınıfı limuzinlerini Maharaştra Eyaleti’nde monte ediyor. Mercedes otomobilleri parçalar halinde Hindistan’a satmak daha karlı. Çünkü devlet yüksek ithalat vergileriyle milli otomotiv endüstrisini himaye ediyor.

Ancak Volkswagen şirketinden Graham Morris bu uygulamanın sonsuza kadar böyle kalamayacağını belirtiyor. Morris sözlerini, “Orta ve uzun vadede piyasanın dışa açılması şart. Milli ürünlerin ve strratejilerin gllobal rekabet dayanıklılığını ölçmenin tek yolu bu. Hindistan kısa vadede serbest piyasaya dönüşmediği takdirde, otomotiv endüstrisi sanal bir dünyada kalır” şeklinde sürdürüyor. Volkswagen, piyasayı yoklayıp riskleri kestirebilmek için önce Skoda markasıyla Hindistan pazarına girmişti. Bu ülkede bulaştığı yolsuzluk skandalına rağmen Hindistan’da varlığını sürdürmek istiyor.

Alman şirketlerinden BMW ise ülkenin güneyinde üretim tesisleri kurmayı planlıyor. Porsche ve Audi’ler bir yıldır Hindistan’da da satılıyor. Maruti acentasının sahibi Bagga, Alman otomobillerine yüksek şans tanıyor ve “Alman otomobilleri çok iyi. Japonlar daha hafif ve yedek parçaları çok pahalı. Alman otomobillerinin sarfiyatı da düşük. Oğlumun da Skoda’sı var” diyor.

Gelir düzeyi düşük

Ayda ortalama 200 Euro kazanılan bir ülkede benzinin litresine 90 cent ödemek kolay değil. Otomobil bu ülkede son derece lüks sayılıyor. Her bin Hintli’den sadece beşi otomobil sahibi. Bir milyarlık nüfus bu pazarın potansiyelini göstermeye yeter. İmalatçılar Birliği Başkanı Dillip Chenoy da bu branşı toz pembe bir geleceğin beklediğini ve Hindistan piyasasına girmeyen şirketin hayatının fırsatını kaçırmış olacağını söylüyor.