1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel'in Körfez çıkarması

25 Mayıs 2010

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Körfez ülkelerini kapsayan dört günlük gezisi başladı. Merkel’ın gezisinde ekonomik ilişkilerin yanı sıra İran’ın nükleer programı ve Ortadoğu’daki barış süreci de gündemde olacak.

https://p.dw.com/p/NVp9
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in gezisinde ekonomik ilişkiler ve uluslararası sorunlar gündemde olacakFotoğraf: picture-alliance/dpa

Merkel'e iş dünyasından kalabalık bir heyetin eşlik ettiği gezinin ana gündemini Ortadoğu barışı, İran’ın nükleer programı ve Körfez ülkeleriyle gerçekleştirilmesi planlanan ticari ve ekonomik işbirliği anlaşmaları oluşturuyor.

Mevcut mali kriz, euronun değer kaybı ve Avrupa'ya ham petrol tedarikinin geleceği gibi konuların yanında Almanya’nın büyük önem verdiği “yenilenebilen enerjiler” de gündemde olacak.

Euronun derin bir kriz yaşadığı dönemde Başbakan Angela Merkel'in dört gün boyunca ülkesinden uzaklaşıp Körfez ülkelerini ziyaret etmesi bazı eleştirilere yol açsa da Alman hükümeti gezinin gerekliliği konusunda ısrarlı. Merkel’in dış politika danışmanı Christoph Heusgen, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Katar’la yapılacak temasların tam da euronun hayati bir kriz yaşadığı dönemde daha da önemli olduğunu vurguladı.

Heusgen, “Körfez ülkeleri de güçlü bir Avrupa istediklerinden ekonomik kriz sırasında yaptıkları yatırımlarla çok yardımcı oldular. Sanırım, Katar’ın VW ve Porsche ile ortaklıklarını hatırlatmam yeterli” dedi.

İlk durak Birleşik Arap Emirlikleri

Merkel’in ilk durağı Birleşik Arap Emirlikleri. Ticari ve ekonomik işbirliğinin önemli rol oynayacağı temaslarda Merkel'e Siemens, Alman demiryolları şirketi Deutsche Bahn ve enerji devi Eon gibi büyük şirketlerin yöneticileri de eşlik ediyor. Görüşmelerde büyük anlaşmalara imza atılması bekleniyor.

Alman Sanayi ve Ticaret Odası, Körfez ülkelerinde şu an 2 milyar 800 milyon euro değerindeki projelerin ihale beklediğini açıkladı. Alman Sanayi ve Ticaret Odası Ortadoğu Uzmanı Felix Neugart, bu projelerin elektrik, su dağıtımı ya da inşaat gibi klasik altyapı projeleriyle sınırlı olmadığını belirtti.

Neugart, “Kaliteli büyüme görüşünün gittikçe ağırlık kazandığını düşünüyorum. Nüfus yoğunluğu arttıkça bu yoğunluğu kaldırabilecek bir trafik planlamaya, uygun altyapıya da ihtiyaç artıyor. Çöplerin imhası, geri dönüşümü, kirli su arıtma tesisleri gibi ihtiyaçlar önem kazanıyor. Ve tabiî ki bunlar, Alman şirketlerinin çok iyi durumda olduğu alanlar” diye konuştu.

Körfez ülkelerinde ekonomik büyümenin kriz dönemlerinde bile yüzde 5'in altına düşmemesi de ideal bir iş ortamı oluşturuyor. Bunda zengin petrol ve doğal gaz kaynakları önemli rol oynuyor. Küresel mali krizin patlak verdiği 2008 yılına kadar Almanya'nın Körfez ülkelerine ihracatı 2000 yılına oranla üç kat arttı. Ardından ihracat hızla düştü ve 13 milyar 700 milyon euroya geriledi. Bu nedenle Alman iş dünyası Merkel'in ziyaretinin zamanlamasını önemli buluyor.

Merkel'in gezisinin resmi programı oldukça dolu. İlk duraklardan biri Birleşik Arap Emirlikleri'nde geleceğin örnek kenti olarak görülen Masdar. Yenilenebilir enerji kullanımında çığır açması umulan Masdar'ın, dünyanın ilk eko-kenti olması planlanıyor.

Suudi Arabistan temasları

Dört günlük temaslar, Yemen’deki iki Alman rehinenin kurtarılması çalışmalarına destek veren Suudi Arabistan’a teşekkür ziyaretiyle sürecek. Merkel, Suudi kadın yöneticilerle bir araya gelecek ve ülkede karma eğitim veren ilk üniversite olan Kral Abdullah Bilim ve Teknik Üniversitesi’nde öğrencilere hitap edecek.

G20 üyesi Suudi Arabistan’la görüşmelerde siyasi konular da gündemde ağırlıklı olarak ele alınacak. Haziran ayında Kanada’da yapılacak G20 Zirvesi, tıkanan Ortadoğu barış süreci ve İran’ın nükleer programı gündemin öne çıkan maddeleri.

Merkel'in dış politika danışmanı Christoph Heusgen, Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin, İran’la yaşanan anlaşmazlığın çözümünde önemli bir rol oynadığını belirtti.

Heusgen şunları söyledi: “Körfez ülkeleri de İran’ın nükleer programını, güvenlikleri için bir tehdit olarak görüyor. İran’la doğrudan komşu olmaları nedeniyle doğal olarak özel bir ilgileri var. Sonuçta gerginliğin tırmanması durumunda ilk onlar etkilenecek. Bu nedenle iki yönlü politika konusunda onları kazanmak, işbirliği yapmak istiyoruz. Yani bir tarafta İran ile müzakerelerin yürütülmesi, ancak diğer tarafta müzakerelerin sonuçsuz kalması durumunda yaptırımların hayata geçirilmesi. Ve tabii ki İran'ın komşusu olduklarından yaptırımların gerçekten uygulamaya konup denetlenmesi konusunda başta onların işbirliği gerekiyor."

AB’nin sıkıntısı

Merkel’in Körfez ülkeleri gezisindeki son durağı ise Bahreyn olacak. Ancak Başbakan Merkel'in Körfez ülkelerine yapacağı bu ikinci ziyaretin de toz pempe geçmesi beklenmiyor. AB ile Körfez İşbirliği Konseyi arasında serbest ticaret anlaşması için yürütülen görüşmelerden yıllardır sonuç alınamadı. Avrupa bu anlaşmadan, zengin Körfez ülkelerine daha kolay erişim imkanı bekliyor. Ancak euro krizi, siyasi baskı konusunda Merkel'in elini zayıflatmış durumda.

© Deutsche Welle Türkçe

Richard Fuchs / Berlin, Çeviri: Gezal Acer

Editör: Beklan Kulaksızoğlu