1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel: Daha önce alınan kararlara uyacağız

6 Ekim 2006

Türkiye ziyareti sırasında Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin sorularına yanıtlayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda daha önce alınan kararlara uyacaklarını söyledi. Merkel, ARD siyaset editörlerinden Werner Sonne’nin sorularını yanıtladı...

https://p.dw.com/p/AZg9
Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin soruları yanıtladı
Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin soruları yanıtladıFotoğraf: AP

Sonne: Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün bir kez daha ülkesinin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğini dile getirdi. Siz Hristiyan Demokrat Birlik Partisi lideri ve Federal Meclis Grup başkanlığınızda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne imtiyazlı ortaklık statüsünde kabul edilmesini sürekli olarak savunmuş ve tam üyeliğe karşı çıkmıştınız. Başbakan olarak söyledikleriniz çok daha farklı. Değişen nedir?

Merkel: Temel olarak değişen hiçbir şey yok. Hristiyan Birlik hala imtiyazlı ortaklığın Türkiye için en doğrusu olduğunu kabul ediyor. Diğer taraftan hükümet olarak “pacta sunt servanda”, yani “anlaşmalara uyulmalıdır” prensibine bağlıyız. Eğer bizden önceki Alman hükümetleri birtakım kararlar vermiş, Avrupa Birliği Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama kararı almışsa biz de bu kararların devamını sağlarız. Buna karşılık müzakerelerin ucu açık devam edeceğini sürekli vurguluyoruz. Henüz başlangıç safhasında bulunan müzakerelerin daha katedeceği çok mesafe var. Sonucun ne olacağı ancak bu müzakerelerin bitiminde belli olacak.

Sonne: Sayın Başbakan, yine de ifadeleriniz bir değişimi çağrıştırıyor. Reel politik olarak değerlendirildiğinde, artık tam üyelik de Türkiye için seçenekleriniz arasında diyebilir miyiz?

Merkel: Bu konudaki nihai karar Avrupa Birliği’ne aittir. Bugün için, günümüz için ve bu yıl için söylenebilecek olan, müzakerelerin nasıl sonuçlanacağının bugünden tartışılmasının mümkün olmadığıdır. Konuya, hem Almanya hem Türkiye’nin birbirlerine uluslararası alanda ihtiyaç duyduğu şeklinde yaklaşılmalıdır.

Sonne: Türkiye’nin dış siyaset açısından taşıdığı öneme, gerek Türkiye Başbakanı Erdoğan gerekse sizden önceki Almanya Başbakanı Schröder sık sık dikkat çekti. Uzun vadeli bakıldığında, Türkiye’nin tam üyeliğinin birkaç yıl ya da önümüzdeki 5 yıl içinde gündeme gelmeyeceğini siz de ifade ediyorsunuz. O halde Türkiye gibi köprü ülke statüsündeki bir ülkeyi Avrupa Birliği’nde görmek akıllıca olmaz mı?

Merkel: Bu karara bugünden varmak mümkün değil ve bunu bugünden kararlaştırmayacağız. Hristiyan Birlik olarak imtiyazlı ortaklık önerimizle de meseleye işte bu çerçeveden yaklaştık. Güncel sorunların da olumlu bir yaklaşımla üstesinden gelme kararlılığındayız.

Sonne: Almanya’da yaşayan Türk kökenli kişilerin sayısı 2,5 milyonu buluyor. Türkiye Başbakanı bu kesimin kültürlerini muhafaza etmesi gerektiğini savundu. Oysa Alman siyaset gündeminin en yoğun maddelerinden biri entegrasyon. Halen bulunduğunuz Türkiye’den Almanya’daki Türk kökenlilere nasıl bir mesaj vereceksiniz? Alman toplumuna uyum mu yoksa Türk kültürünün muhafazası mı daha önemli?

Merkel: Entegrasyon her alanda seviyelerin eşitlenmesi olarak görülmemeli. Entegrasyon ,kişinin geleceğini kurduğu ülkede, yani bu durumda Almanya’da iyi fırsat ve imkanlara kavuşmasıdır. Meseleye Türkiye Başbakanı’yla bu açıdan bakıyor ve bu temelde ortak hayatın gelişeceğine inanıyoruz.

Sonne: Bugün çeşitli dinlerin temsilcileriyle biraraya geliyorsunuz. Özellikle üzerinde durduğunuz bu buluşmanın hedefini öğrenebilir miyiz?

Merkel: Öncelikle İslam dininin ve Türkiye’deki diğer dinlerin temsilcilerini tanışmayı amaçladık. Benzer buluşmalarım daha önceki Türkiye ziyaretlerimde de organize edildi. Bu buluşmada da Türkiye’nin kültür ve din dünyasıyla yüz yüze gelip diyalog geliştirebileceğimiz için memnuniyet duyuyorum.