Londra’da İran toplantısı
26 Şubat 2007Amerikan yönetimi Güvenlik Konseyi’ndeki yeni tur müzakerelerin çetin geçeceğinin bilincinde. Rusya ve Çin ile polemiğe girip görüşmeleri uzatmak istemediği anlaşılan Vaşington Güvenlik Konseyi daimi üyelerine yaptırımların hafifletilmesi karşılığında kararın bir an önce alınmasını öneriyor. Ek yaptırımların gereklilği konusunda Avrupalı müttefiklerini ikna edebilmek için Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nicholas Burns’u Londra’ya gönderen Bush yönetimi İran için son sözü söyleme hakkını saklı tuttuğunu da gizlemiyor.
Cheney’in açıklamaları
Dışişleri Bakanı Rice’nin aksine İran’ın nükleer tesislerinin askeri darbeyle tahrip edilmesinin, ‚muhtemel tepkiler’ arasında yer aldığını belirten Başkan yardımcısı Dick Cheney hafta sonundaki Avustralya ziyareti sırasında İran’ın nükleer enerjiden sadece sivil amaçlarla yararlanacağına inanmadığını bir kez daha dile getirdi.
‚Uranyum zenginleştirnme çalışmalarının İrran’ın nükleer silah peşinde olduğuna kanıt teşkil ettiğini belirten ABD Başkan yardımcısı Cheney, AB ile birlikte BM bünyesinde İran’ı bu gayeden vazgeçirtip soruna barışçı çözüm bulunmasına çalıştıklarını, ancak barışçı çözüme öncelik tanımakla birlikte bütün diğer opsiyonları da göz önünde tutacaklarını söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran raporunda, Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirme çalışmalarına son vermeyip aksine daha da hızlandırdığını ancak İran’ın uzlaşma için görüşmelere hazır olduğunun duyurması, Güvenlik Konseyi’nde İran’ı kollayan ülkeler arasında yer alan Rusya’yı, ABD’nin yaptırım baskısına boyun eğmeme hususunda cesaretlendirdi.
Lavrov’dan ABD’ye soğuk duruş
Atom Enerjisi Ajansı’nın müzakere ortamını bulunduğuna dair ifadelerini ön plana çıkaran Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ‚tek hedef nükleer silahların yayılmasını önlemek olmalıdır. Bunda da Atom Enerjisi Ajansı’nın profesyonelce hazırladığı değerlendirmeye güveniyoruz’, diyerek Vaşington’un dümen suyuna girmeye niyetli olmadıklarını göstermişti.
Amerikan yönetiminin hafif yaptırımlar olarak adlandırılan adımları arasında yüksek düzey İranlı hükümet üyelerine seyahat kısıtlaması getirilmesi ve İrran’ın yurt dışındaki servetinin dondurulması da var. Amerikan basını Vaşington yönetiminin İran devrim muhafızlarının global ticari ilişkilerini bozmak istediğini yazıyor. Bush yönetimi devrdim muhafızlarını sadece Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın iktiddar payandası değil ama aynı zamanda, terör örgütü olarak sınıflandırdığı Hamas’ın Ortadoğu’daki en önemli hamisi olarak ta görüyor.
Almanya’nın tutumu
İran’ın BM kararlarına uyması için yıllardır çaba harcayan Almanya nükleer programından taviz vermeye yanaşmayan İran’a devletler topluluğu çerçevesinde tepki gösterilmesinden yana.
Hristiyan Demokrat Birlik partili meclis dış ilişkiler komisyonu başkanı Ruprecht Polenz, Güvenlik Konseyi kararlarının oy birliği ile alınması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: ‚bu bakımdan Avrupa’nın, İran’ın uranyum zenginleştirmekten vazgeçip yapıcı bir tutum takınması karşılığında İran-ABD ilişkilerinin de düzelmesine yarayacak olan önerilerinin Amerikan yönetimi tarafından da dikkate alınması gerekir.’
İran İslamabad Zirvesi’nde görüşüldü
Bu arada Pakistan’ın başkenti İslamabad’da biraraya gelen Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Endonezya ve Malezya Dışişleri bakanları, gündemdeki birçok meselenin yanı sıra İran’ı da görüştüler. Toplantıda, İran'ın nükleer faaliyetleri ile ilgili sorunun diplomasi yoluyla çözülmesinin önemine dikkat çekildi. 7 ülkenin Dışişleri Bakanları’nın bundan sonra Mısır'da düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi çerçevesinde yeniden biraraya gelmesi kararlaştırıldı.
ABD’li gazetecinin iddiası
Öte yandan ABD’nin saygın gazetecilerinden Seymour Hersh, Amerikan Ordusu’nun İran’a hava saldırısı düzenleyebileceğini yazdı. Hersh’in „The New Yorker“ dergisinde yayımlanan yazısında, „kurulan bir askeri birimin, İran’da vurulabilecek nükleer ve askeri hedefler üzerinde çalıştığı“ kaydedildi. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü iddiaları yalanladı. ABD’nin İran ile savaşa girmeyi planlamadığını belirten Savunma Bakanlığı sözcüsü, iddiaların yanlış ve yanıltıcı olduğunu duyurdu.