1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küba Devrimi 50 yaşında

Michael Castritius / Deutsche Welle1 Ocak 2009

Küba, yeni yılla birlikte Fidel Castro liderliğinde yapılan komünist devrimin 50’nci yıldönümünü kutluyor. Deutsche Welle’den Michael Castritius, yarım asırlık devrimi, Küba’yı ve Castro kardeşleri yazdı.

https://p.dw.com/p/GQFL
Küba'da gençler yönetimden "değişim" istiyor
Küba'da gençler yönetimden "değişim" istiyorFotoğraf: AP

Küba bugün Fidel Castro liderliğinde yürütülen gerilla savaşını kazanıp, ülkeden diktatör Batista'yı kovmasının 50.yılını kutluyor. Küba lideri Fidel Castro, gerillaların üssü sayılan, ülkenin güneyindeki Santiago de Cuba'da 1 Ocak 1959'da zaferlerini ilan etmişti. Devrimin üzerinden geçen 50 yıl sonrasında ülke bugün ciddi ekonomik sorunlar yaşıyor. Devrimin lideri Fidel Castro da sağlık sorunları nedeniyle 2006 yazından bu yana görevini yapamıyor, onun yerine sorumlulukları kardeşi Raul devraldı. Dünyada birçok ülkedeki sol harekete ilham veren Küba devriminin 50 yılında geldiği durumu Michael Castritius anlatıyor.

Küba'da devrim, devrimi gerçekleştirenler ve devrim aşkı biraz yaşlandı. Küba halkının büyük bir kısmı gençlerden oluşuyor ve bu gençler 50 yıl önce Fidel Castro önderliğinde gerçekleşen devrim sırasında ya henüz doğmamışlardı ya da devrimin bilincinde olmayacak kadar yaşları küçüktü. Günümüz gençleri artık devrimden "cambio" yani değişim talep ediyor. Castro kardeşler gençler için sadece sloganlardan ibaret.

Küba devriminin lideri Fidel Castro, sorumluluklarını kardeşi Raul'a devretti
Küba devriminin lideri Fidel Castro, sorumluluklarını kardeşi Raul'a devrettiFotoğraf: AP


“Ya vatan ya ölüm”

Devrimin sloganlarından olan "Ya vatan ya ölüm, zafer bizim" gibi cümleler hala Küba sokaklarındaki kimi binaların duvarlarını süslüyor. Toplumsal açıdan bakıldığında devrim Küba'yı gerçekten de ileriye taşıdı. Diğer birçok Latin Amerika ülkesi ile karşılaştırıldığında Küba'da bugün sağlık sistemi iyi işliyor ve eğitim-öğretim açısından da en başarılı bölge ülkesi.

Küba’da çocuk ölümleri oranı ABD'den daha düşük seviyede seyrediyor. Ancak ekonomik olarak Fidel Castro başarısızlığa uğradı. Castro, devrimin zaferini ilan ettiği gün " Fakirlik yaşanmayacak, pazarlarımız mallarla dolup taşacak" diye söz verdiyse de durum Castro'nun dediğinden farklı gelişti. Bugün Almanya'daki Küba Devrimi sempatizanları Kübalı çocukların süt içebilmesi için yardım topluyorlar. Bu durum da fakirliğin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Küba'da ekilebilir tarım alanlarının yarısı atıl durumda
Küba'da ekilebilir tarım alanlarının yarısı atıl durumdaFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Castro, Küba lideri olarak ülkede her alanı, her zaman kontrol altında tutmaya çalıştı ve idari sistemdeki bütün alanları merkeze bağladı. Bu da Doğu Küba'da yaşayan bir çiftçinin bile en ufak ihtiyacı için Havana'ya başvurması gibi bürokratik işleyişi doğurdu. Üstelik Küba'da tarlada çalışarak para kazanmak mümkün değil, en iyi durumda sadece aç kalmanızı engellemiş olursunuz. Birçok kişi de karın tokluğuna çalışmaya değmez mantığını güdüyor. Ülkedeki tarım alanlarının yarıdan fazlası da boş. Pazarlara bakıldığında ise sunulan ürünler acınacak kadar az. 1 Ocak 1959'da diktatör Batista'nın kaçtığı ve gerillanın ülkede kontrolü ele geçirdiğinde hissedilen zafer sarhoşluğu da yok artık.


Zulme karşı başkaldırının sembolü

Aslına bakılırsa Küba, Karibik'teki adalardan sadece biri, öyle özel bir yanı yok. 11 milyon nüfusu olan ve yeraltı zenginliği açısından nikelden başka hiç bir madeni rezervi bulunmayan bir ülke. Latin Amerika, 3. Dünya ülkeleri ve öğrenci hareketleri içinse baskıya, diktatörlüklere ve zulme karşı başkaldırının ve zaferin sembolü. Önemi de buradan geliyor. Soğuk Savaş dönemindeyse neredeyse üçüncü dünya savaşına neden oluyordu.

Castro kardeşler, ezeli düşmanları olan ABD'ye karşı 50 yıldır direnmeyi başardılar. Kendilerine karşı düzenlenen komplolara, suikastlara ve ambargolara karşı ayakta kalabildiler. Kaydettikleri başarıları bu oldu. Buna karşılık düşünce ve ekonomik özgürlük konusundaysa kısıtlamalar yaşanıyor. Bunlar da Castro kardeşlerin başarısızlıklar hanesine yazılıyor.