1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak geleceğini arıyor

Seda Erden, CNN Türk13 Aralık 2003

Irak’ta devam eden saldırılar korku ve endişe yaratmaya devam ederken bir taraftan da yeni bir yönetim kurma çabaları var. Irak'ta yıllardır baskı altında yaşayan, görüşlerini ifade etmelerine bile çoğu zaman izin verilmeyen aydınlar ne düşünüyor Irak’ın geleceği konusunda? Seda Erden’in izlenimleri...

https://p.dw.com/p/AbTV
Birçok Iraklı savaştan sonra işsiz kaldı
Birçok Iraklı savaştan sonra işsiz kaldıFotoğraf: AP

Bu sorunun yanıtını aramak için Bağdat'ın ünlü El Mutenebbi Caddesi‘ne gidiyoruz. Yayın evlerinin kentteki tek adresi, yazar ve şairlerin buluşma noktasına. Tarihi ahşap binaların insanı büyülediği sokak tıklım tıklım. Günlerden Cuma yani tatil olunca herkes soluğu burada almış. Kimisi eski kitapları, yabancı dergileri inceliyor, kimisi arkadaşlarıyla ayaküstü sohbet ediyor. Asıl dikkati çekense eskiden değil sokak ortasında satmak, isimleri bile ağza alınamayan Şii liderlerin poster, fetva kaset ve cd'lerinin yerlerde satılması.

Dar sokağın bitiminde tarihi Şabandır Kahvesi karşılıyor bizi. Duvarlarını eski Osmanlı paşaları, siyah beyaz nostaljik Bağdat fotoğraflarının süslediği kahvede kalabalıktan adım atacak yer yok. Tahta banklara çöken topluluk bir yandan hararetle sohbet ediyor, bir yandan da nargilelerini tüttürüyor keyifle. Her yaştan insanı ağırlayan bu mekan belli ki son dönemde ülke geleceğinin tartışıldığı bir platforma dönüşmüş.

Beklentiler çok...

Yanımıza yaklaşan Muvaffak Ahmet düzgün bir Türkçe‘yle "Eskiden ne konuşuyor ne de rahatça yazabiliyorduk, şimdi her şey çok daha iyi" diyor. O, yeni ortamdan memnun. Irak'ta yıllar içinde birçok aydın düşüncelerinden dolayı ya hapis yattı ya da idam edildi. Şanslı olanlar kaçıp canlarını kurtardı, ama ülke sürekli kan kaybetti. Şimdi yeni bir sayfa açılıyor Irak tarihinde, beklentiler çok.

Şair Abdül Amir de "Yabancı askerler gitmeli. Egemenlik halkta olmalı. Uluslararası camiadan tabii ki yardım bekliyoruz, ama burada asıl görev bize;
Iraklılar‘a düşüyor. Birlik olup ülkemizi yeniden inşa etmeliyiz" diyor. Öncelikli sorun ne sorusuna ise hiç tereddütsüz işsizlik diyor. Hakkı da var, sadece Baas Partisi üyesi olduğu için yüzbinlerce kişi işsiz kaldı Irak'ta savaş sonrası. Bu da hem hatırı sayılır bir işsizler ordusu yarattı hem de insanların alım gücünü ciddi şekilde azalttı.

Aydın çevrelerde en sık telaffuz edilen kelime demokrasi. Şair Hasan El Favaz hayalindeki ülkeyi çiziyor bir çırpıda: "Bir Iraklı olarak tek isteğim özgür bir ülkede yaşamak. Unutmayın ki burası bir medeniyetler beşiği. Irak Geçici Yönetim Konseyi toplumun tüm kesimlerini temsil edecek şekilde genişletilmeli. Demokrasi ancak böyle olur. Hemen ardından adil ve şeffaf seçimler yapılmalı. Adım adım
ilerliyoruz ama doğru yoldayız."

60 bin dolara ihtiyaç var

Irak aydınların düşündüğü gibi doğru yolda mı bilinmez ama, savaşın çok can yaktığı kesin. Yerle bir olmuş bir ülke, ölen yakınlarının acısını hala derinden hisseden bir millet. Üstelik bu onların son 20 yıl içinde gördükleri üçüncü savaş. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler'e göre Irak'ın sağlık, işsizlik, eğitim, altyapı, su, elektrik gibi temel sorunlarının çözümü için 40 milyar dolara ihtiyaç var.

Buna güvenlik, petrol sahalarının onarımı ve diğer sosyal alanları da ekleyince rakam 60 milyar dolara çıkıyor. Kabul etmeli ki, bu paranın temini şu an için imkansız. Ama şu da bir gerçek. Irak halkının sabrı yavaş yavaş taşıyor. İmkansızlıklar sıradan Iraklılar‘ı bile direnişin kucağına itiyor.