1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FR: Özil'in Erdoğan fotoğrafını eleştirenler susmamalı

24 Temmuz 2018

Alman gazetelerinin baş yorum konusunu Mesut Özil’in milli takımı bırakma gerekçesine gösterilen tepkiler oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/31yNc
Länderspiel Deutschland Saudi Arabien Fan Protest Mesut Özil
Fotoğraf: Imago/Horstmüller

24.07.2018 - Alman basınından özetler

Mesut Özil'in milli takımı bıraktığını açıkladığı mesajında ırkçılığa maruz kaldığını ve göçmen asıllı olduğu için benimsenmediğini dile getirmesi üzerine Almanya'da adeta yer yerinden oynadı. Frankfurter Allgemeine Zeitung göçmenlerin Almanya'ya aidiyetinin tartışma konusu yapılmadığı görüşünü savunuyor:

"Özil trajik bir figüre dönüştü. Almanya Adalet bakanı Barley ‘büyük bir Alman futbolcusunun ırkçılık yüzünden kendisinin ülkesinde istenmediğini hissetmesinin bir alarm işaret olduğunu' söyledi. Aslında alarmı bakan vermiş oldu. Ama verdiği alarm yanlıştı. Berlin Eyalet Senatosu Müsteşarı Chebli ‘Özil'in gitmesi ülkemiz için bir acizlik belgesidir. Acaba Almanya'ya ait olabilecek miyiz?' dedi. Oysa Chebli bu sözleriyle Almanya'nın hep doğru tarafta olan ve her türlü eşitsizliği köklerde, hatta ırkta arayan büyük siyasi zümresine ait olduğunu gösterdi. Artık bu zamanların geride kalmış olması gerekir. Düşünmeden bu kartı oynayan, takip hezeyanı ve sorumsuzluktan mustarip demektir.”

Frankfurter Rundschau gazetesi Özil olayının sağ popülistlere yarayacağı görüşünde:

"Özil'in ırkçılara karşı savunulması gerektiğini kimse inkâr edemez. Özil aynı zamanda, belki ırkçı olmayan ama göçmen asıllı olup göğsünde iki kalbin birden attığını söyleyenleri kabul edemeyen ya da çoğunluk için zenginlik olarak göremeyenlere karşı da savunulmalıdır. Aynısı, atalarının geldiği ülkenin en yüksek siyasi makamının saygıyı hak ettiğini düşünenler için de geçerlidir. Ama bu Özil'in Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte poz vermesinin, hatta bunu gerekçelendirmeye çalışmasının da savunulmasını gerektirmez. Özil sağdan da saldırıya uğradığı için onun davranışını eleştirenlerin susması sağ popülizmin zaferi olur.”

Die Welt gazetesinin yorumunda Özil'in eleştirilmesinin ırkçılık anlamına gelmediği belirtiliyor.

"Özil olayında sportif başarısızlık, kötü yönetim ve siyasi aptallık, ırkçılık suçlamasının ayrılmamacasına yapıştığı bir külçe haline geldi. Bu raddeye gelinmesinde federasyonun Dünya Kupası öncesindeki olumlu havaya gölge düşürmek istememesinin de payı vardı. Bu nedenle Özil-Erdoğan resminin siyasi boyutlarını tartışmak yerine sporun politikayla ilgisi olmadığını söylemekle yetinildi. Alman Futbol Federasyonu'nun kendini kandırırcasına takındığı tavır Dünya Kupası fiyaskosundan sonra değişti. Futbol camiasının hiddetini arttırması üzerine Özil-Erdoğan buluşması ile Alman milli takımının başarısızlığı arasında bağlantı kuruldu. Bu pis bir bağlantıdır ama ırkçılık değildir.”

Neue Osnabrücker Zeitung ise Mesut Özil'in yerden göğe haklı olduğunu yazıyor:

"Mesut Özil'in mesajı dürüsttür ve acı gelse de, birçok bölümü anlaşılabilirdir. Özil yazıyı tek başına kale almış olamaz ama kendi açısından hayatını anlatmış ve bir göçmen olarak hissiyatını dile getirmiştir. Bu satırlar mızmızlanma değildir ve tam oturmuştur. Tepkiler onun ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Ona karşı olanlar, özeleştiri yapmadığı ve kayıtsız şartsız Almanya'ya ait olduğunu kabul etmediği gerekçesiyle Özil'e Almanlığı layık görmüyorlar. Bu tutumunun onu ele verdiğini öne sürüyorlar ama neyi kastettikleri belli değil. Özil artık bu ülkeyi sahiplenmeyecek kadar Almanlıktan uzaklaşmış olabilir mi? Çifte standartçı bakış tahammül sınırlarını aştı. Kendi evladını inkâr etmek ne kadar dar kafalı, ne kadar kendini beğenmiş, ne kadar vicdansız olmayı gerektirir?”

DW,dpa,afp/AG, BÖ

© Deutsche Welle Türkçe