'Örgütle bağlarını kesmeleri zor'

Fransa'da 12 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Charli Hebdo saldırısının ardından, Avrupa genelinde güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. Buna paralel olarak emniyet birimlerinin kamu güvenliği açısından tehlike arz eden İslamcı grup ve örgütlere düzenlediği baskın ve terör operasyonlarının sayısı da arttı. Son birkaç gün içerisinde art arda Belçika ve Almanya'da düzenlenen polis baskınlarında çok sayıda terör şüphelisi gözaltına alındı. Almanya'nın Essen kentinde bulunan Terörizm Araştırmaları Enstitüsü'nün yöneticisi Rolf Tophoven Paris saldırısının terörle mücadele birimlerini alarma geçirdiğini söylüyor:

“Paris'in tetikleyici rol oynadığı kanısındayım. Bu saldırı, Avrupa'daki güvenlik birimlerinin verilerini daha dikkatli incelemesine neden oldu. Almanya'da da radikal İslamcı militanların yuvalandığı yerler biliniyordu fakat Charlie Hebdo saldırısı Avrupa'da militan İslamcıların Irak-Suriye ihtilafı ve IŞİD nedeniyle harekete geçtiğini gösterdiği için müdahale şart oldu. Şiddete eğilimli grupları kovuşturma baskısı altında tutmak verimli bir terörle mücadele taktiği zira en dikkatli terörist bile gün gelir açık verir.”

'Suriye'den Almanya'ya 550 kişi döndü'

Belçika Savcılığı, geçen perşembe akşamı Almanya sınırı yakınlarındaki Verviers kentinde düzenlenen polis baskınında 2 kişinin öldüğünü 13 terör şüphelisinin ise gözaltına alındığını doğruladı. Savcılık, şüphelilerden bazılarının Suriye'den dönenler olduğunu açıkladı. Grubun, polis merkezleri başta olmak üzere Yahudi okulları gibi kamuyu hedef alan saldırı hazırlığında olduğu öne sürülüyor. Öte yandan Brüksel ve çevresinde de gözaltına alınanlar oldu. Berlin'de ise cuma günü 250 polisin katıldığı büyük operasyonda 11 eve baskın düzenlendi. Aylardır süren soruşturmaların hedefinde yaşları 33 ila 44 arasında değişen beş Türkiye vatandaşının olduğu ifade ediliyor. Operasyonda iki kişi gözaltına alındı. Söz konusu iki kişinin Suriye'de saldırı düzenlediği iddia ediliyor. Essen'deki Terörizm Araştırmaları Enstitüsü'nün yöneticisi Rolf Tophoven Suriye'de bir kez radikal örgütlerin saflarında savaşa katılmış olanların bu örgütlerle bağlarını kesmesinin güç olduğunu ifade ediyor:

“Suriye, Irak gibi kriz bölgelerine gönderilen savaşçıların ilk etapta inandırıcılığı sorgulanıyor, kimlik ve pasaportları ellerinden alınıyor. Böylece IŞİD'in terör ağına bir kez düşmüş oluyorlar ve bu ağdan çıkmaları da kolay olmuyor. Almanya'ya Suriye'den dönen 550 kişi olduğu tahmin ediliyor. Fakat bunların hepsinin savaş tecrübesi yok, bazıları psikolojik olarak tükenmiş bir biçimde dönüyor.”

Welt am Sonntag gazetesinin güvenlik çevrelerinden edindiği bilgilere göre Almanya iç istihbarat birimi Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) yaklaşık 100 radikal İslamcı hücreyi izliyor. İzlenen grupların üye sayısı 10 ile 80 kişi arasında değişiyor. İzlenen çevreler; ibadet gruplarından internet üzerinden propaganda yapanlara, bağış toplayanlardan Suriye'den dönen cihatçılara kadar geniş bir yelpaze oluşturuyor. Bu grupların somut saldırı planı içinde olduğuna dair bir bilgi bulunmuyor.

©Deutsche Welle Türkçe

DW / BÖ,EC