CDU "imtiyazlı ortaklık" önerisini tekrarladı
22 Mart 2004Almanya’da Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel, partisinin merkez yürütme kurulunun hazırladığı 11 sayfalık ‘Avrupa Bildirgesini’ Berlin’deki basın toplantısında açıkladı.
CDU Avrupa Parlamentosu Milletvekili Prof. Hans Gerd Pöttering’le birlikte basın toplantısı yapan ve daha sohra CDU’nun hazırladığı ‘Avrupa Konferansı’a katılan Merkel, Avrupa Birliği’nin yıl sonunda Türkiye’ye tam üyelik müzakeleri için tarih vermesine karşı olduklarını ve eğer böyle bir karar çıkarsa, kendi önerileri ‘İmtiyazlı Ortaklık’ perspektifine de bu kararda yer verilmesini dile getirdi.
CDU’nun Avrupa Birdirgesi’nde, AB Anayasası’nın hazırlanması, büyük ve küçük üye devletler arasında dengenin korunması, AB’de yaşam seviyesinin ve işyerlerinin, sosyal güvenliğin korunması, globalleşmenin yarattığı imkanlardan yararlanılması, euro’nun istikrarlı olması, Avrupa’nın ortak çağdaş değerlerinin korunması dile getiriliyor ve AB’nin büyümesinin de sınırları olduğu ifade ediliyor.
Merkel’in konuşması
Angela Merkel, partisinin düzenlediği Avrupa Konferansı’na konuşurken, Türkiye - AB ilişkilerine de değindi. Türkiye’nin Almanya’nın dostu bir ülke olduğunu, hayal kırıklığına uğratılmaması, ancak Türkiye’nin tam üyeliğe hazır olmadığı ve AB’nin Türkiye’yi kaldıracak güçte olmadığının açıkça söylenmesi gerektiğini dile getirdi.
Merkel, "Türkiye’ye kapıyı kapatamıyız, ancak kriterleri yerine getirmezse tam üyeliğin verilemeyeceğini ortaya koymak ve başka yolları düşünmek gerek. Bizim ‘imtiyazlı ortaklık’ teklifimiz, dostane bir tekliftir" dedi.
Bildirgeden notlar
CDU’nun Avrupa Birdirgesi’nde yaptıkları ‘imtiyazlı ortaklık’ teklifinin Gümrük Birliği’nden daha ileride olduğu ve Türkiye’ye AB içinde daha geniş ticaret imkanı sağladığı belirtildi. Türkiye ile birçok alanda işbirliğinin genişletilebileceği belirtilen bildirgede, "Biz, AB’nin diğer yeni üye ülkelerle uyum sağlanma sürecini dikkate alarak, 2004’te Türkiye’de tam üyelik için tarih vermemesinden yanayız. Eğer AB, tarih verme kararı alırsa, bu kararın içinde ‘İmtiyazlı Ortaklık’ imkanı da konulmalıdır" denildi.