1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlinale’nin Türkleri

Aydın Üstünel / DW Berlin12 Şubat 2008

Bu yıl 58’ncisi düzenlenen Berlin Film Festivali’nde az da olsa Türklerin imzasını taşıyan filmler de gösteriliyor. Berlinale’yi izleyen gazeteci Aydın Üstünel bu filmleri izledi, genç Türk sinemacılarla konuştu.

https://p.dw.com/p/D6UA
2004 yılında Altın Ayı Ödülü'ne layık görülen Fatih Akın bu yıl "Chiko"nun yapımcılığını üstlendi
2004 yılında Altın Ayı Ödülü'ne layık görülen Fatih Akın bu yıl "Chiko"nun yapımcılığını üstlendiFotoğraf: AP

„Chiko“, şimdiden Berlinale’nın en fazla şiddet içeren filmlerinden biri olarak gösteriliyor. Hamburg’lu iki Türk gencinin uyuşturucu mafyasına girmesi, Chiko yükselirken, arkadaşı Tibet’in düşüşe geçmesi ve çocukluklarından beri süren dostluklarının bozulmasını konu eden film, otantik olmak amacıyla, suç dünyasındaki şiddeti tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Hamburglu genç yönetmen Özgür Yıldırım’ın ilk uzun metrajlı filmi „Chiko“, ilk bakışta, gösterime girmek için sanki Hessen eyalet seçimleri öncesinde CDU’lu Roland Koch’un başlattığı, göçmen gençler arasında suç eğilimi tartışmalarını beklemiş izlenimi yaratıyor.

Özgür Yıldırım, seçim kampanyasında şiddete eğilimli gençleri işleyen Roland Koch'a "teşekkür ediyor"
Özgür Yıldırım, seçim kampanyasında şiddete eğilimli gençleri işleyen Roland Koch'a "teşekkür ediyor"Fotoğraf: AP

Özgür Yıldırım, şaka yollu, göçmen gençler arasında suç eğilimini seçim kampanyasına malzeme etmesi için Koch’a rüşvet verdiklerini ve böylelikle filmlerine reklam sağladıklarını belirtirken, basın toplantısına katılan film ekibi, tartışmaların yanlış yönde sürdürüldügünü ve şiddetin pasaportunun olmadığını vurguluyordu.

Afroamerikan sinema kıyaslaması

„Chiko“nun beyazperdeye gelmesinde en önemli pay sahiplerinden biri de, Hamburglu genç yeteneğe destek olan ünlü yönetmen Fatih Akın. Bu filmde yapımcılığı üstlenen Akın, son yıllarda Almanya’daki Türklerin kendi hikayelerini sinemalara taşımalarını, 1970’li yıllarda ABD’de zencilerin „Blaxploitation“ adı verilen tür kapsamında, kendi filmlerini çekmelerine benzetiyor: „Bu aslında Afroamerikan sinemasının, Beyaz, Anglosakson, Protestan Hollywood tarafından dışlanmasına bir tepkiydi. Benzeri bir dışlanma Alman sinema ve televizyon dünyasında da var. Bir tanımamazlık, bir eksik araştırma sorunu var… Bunun son örneğini Alevilerin konu edildiği ve büyük tepki gören polisiye dizisi ‘Tatort’ta gördük. Günümüzde Amerika’nın en fazla para kazanan yıldızları zenci. Son olarak Will Smith’in oynadığı ‘I am legend’ gişe rekorları kırdı. Bu gelişme zamanında Eddie Murphy ile başlamış, müzik dünyasında da aynı zamanda Michael Jackson’ın yıldızı parlamıştı. Şimdi Afroamerikanlar, toplumun merkezine vardılar, hatta elit tabakalara girdiler. Biz Almanya’da bundan ne kadar uzağız bilemiyorum, ama hedefimiz, birlikte yaşamak, herkesin sonuçta ‘bir’ olması. Bizim istediğimiz bu.“

Moritz Bleibtreu (solda), Özgür Yıldırım'ın "Chiko"sunda Denis Moschitto ile başrolleri paylaşıyor
Moritz Bleibtreu (solda), Özgür Yıldırım'ın "Chiko"sunda Denis Moschitto ile başrolleri paylaşıyorFotoğraf: Berlinale

Denis Moschitto ve Moritz Bleibtreu’nun başrollerini paylaştığı filmde, Chiko’nun sevgilisi ve fahişe rolünde, gayet açık sözleriyle tanınan rapçı Reyhan Şahin, diğer adıyla Lady Bitch de yeralıyor. Bir „tür“ filmi olarak kendini kanıtlayan „Chiko“ yer yer gereğinden fazla şiddet içerse de, Hamburglu Özgür Yıldırım’ın, gelecek vaad eden bir yönetmen olduğunu gözler önüne seriyor.

Türkiye’den gelen tek film: Tatil Kitabı

Berlinale’nin Forum bölümünde gösterilen „Tatil Kitabı“ da bir ilk yönetmenlik denemesi. Seyfi Teoman’ın filmi, aynı zamanda da Türkiye’den festivale gelen tek film. Silifkeli bir aile ekseninde dönen film, karnelerin dağıtılması ile başlıyor ve okulların tatil sonunda yeniden açılması ile sona eriyor. Arada geçen yaz aylarında 3. sınıfı bitiren Ali’den, Harp Akademisine gitmek istemediği için babasıyla çatışan abisi Veysel’e kadar, aile fertlerinin her birinin hayatında farklı değişiklikler oluyor. Otobiyografik öğeler de içeren hikayeyi dingin bir dille anlatan yönetmen, filminde müziğe de yer vermemiş.

"Chiko"da oynayan bir başka sanatçı: Reyhan Şahin, diğer adıyla Lady Bitch...
"Chiko"da oynayan bir başka sanatçı: Reyhan Şahin, diğer adıyla Lady Bitch...Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Seyfi Teoman: „Film müziği gerçekten çok şey değiştiriyor. Anlamı bir anda değiştiriyor. O şekilde tasarlamıyorum çekerken ve daha çok böyle birşey empoze ediyormuş gibi. Onun için yakın plan da kullanmıyorum. Daha duygu sömürüsü gibi geliyor bana, daha mümkün olduğu kadar mesafeli durmaya çalışıyorum. O mesafede kendimi sınırlamaya çalışıyorum. En kolay sınırlanılan şey de, en kolay filmi değiştiren şey de müzik. Ondan dolayı müzik konusunda çok süpheciyim.“


Nuri Bilge Ceylan’ın etkisi

Sakin bir kamera, müzik konusunda tasarruflu bir tutum ve amatör oyuncular…. Tüm bu öğeler ışığında, insan „Tatil Kitabı“nı çeken Seyfi Teoman’da yönetmen Nuri Bilge Ceylan’a, onun stiline bir yakınlık olduğu hissine kapılıyor: „Nuri Bilge Ceylan, hepimizin, benim kuşağımdaki yönetmen arkadaşlarımın çok beğendiği, özellikle yapım koşulları konusunda çok cesaret aldığı birisi. Direkt olarak Nuri Bilge Ceylan’a öykünme olduğunu düşünmüyorum, ama o kuşağın hepsinden, Reha Erdem de buna dahil, cesaret alıyoruz, konular olarak da bize ilham veriyorlar. Sonuçta bir geleneğin devamcısı olmaya çalışıyoruz.“

Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme okuduktan sonra Polonya’nın Lodz kentinde iki yıl sinema eğitimi alan Seyfi Teoman’ın seyredeğer „Tatil Kitabı“ filmi, gelecek İstanbul Film Festivali’nde de gösterilecek.