1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bask bölgesinin geleceği

Oliver Gloop / Madrid23 Mart 2006

İspanya’nın kuzeyinde Bask bölgesinin bağımsızlığı için neredeyse 40 yıldır silahlı mücadele veren ETA örgütü, kalıcı ateşkes kararı aldı. Ancak açıklamada ETA’nın silahsızlanacağına dair bir bilgiye yer verilmezken, İspanyol hükümeti ise karara temkinli bir iyimserlikle yaklaşıyor. Oliver Gloop’un yorumu..

https://p.dw.com/p/AZqV

“İspanya Başbakan Yardımcısı ‘artık geçmişe oranla daha da dikkatli olmalı’ diyordu. Haklı da. Şimdi konuyu bir gözden geçirelim: ETA kalıcı ateşkes kararı aldığını açıkladı, bu gelişme, tabii ki böyle bir kararın alınmamasından çok daha iyi.

Çok garip bir ifade biçimi olabilir ama, şimdiye kadar teröristlerin bu tür sözlerin arkasında durduklarına şahit olunmuştur. Dolasıyla aslında bu açıklama olumlu bir gelişme. Çünkü İspanya’nın ETA cephesinden gelecek herhangi bir terör saldırısına aksi olmadığı sürece maruz kalmayacağı anlamına geliyor.

Ancak bu ateşkes, ETA’nın takdiri. Bu yüzden bayram havasına girmek için bir neden yok. ETA, her an için bu ateşkesi bozabilir ve bombalama, öldürme ve adam kaçırma olaylarıyla İspanya’ya korku ve ölüm dalgasını tekrar yayabilir.

Tutucu muhalefet kanadı, ETA’nın yasadışı faaliyetlerinden dolayı veya öldürdüğü kurbanlarından dolayı pişmanlık duymadığı ve tövbe etmediğine dikkat çekmesinde de bu yüzden haklı. Gerçi böyle bir tövbe girişimini de aslında -en azından şimdilik- kimse ciddi ciddi aklından geçirmiyordur.

Lakin İspanya’nın sosyalist Başbakanı Zapatero bu konuda arada kalabilir. Başbakan aylar öncesinde şartlı bir diyaloğa hazır olduğunun sinyalini vermiş, ETA silahlarını bıraktığı takdirde, ETA’nın hükümetle görüşme şansının olabileceğini söylemişti. Ancak burada “görüşmeden” kastedilen pazarlık değil. Çünkü Zapatero, hükümetinin, aynı selefi gibi Bask bölgesindeki barışı sağlama adına herhangi bir siyasi tavizde bulunmayacağını belli etti.

Bunun anlamı, ETA tarafından istenen Bask bölgesinin bağımsızlığa kavuşması, Zapatero hükümeti döneminde de gerçekleşmeyecek. İmkanlar dahilindeki tek şey, ETA mahkumlarının cezalarında uygulanılacak hafifletmeler olabilir. ETA, yıllardır terör mücadelesiyle elde etmeye çalıştığı şeye, siyasi diyaloglarla da kavuşamayacak.

Herhangi bir sonuca varılması bir yana, ateşkesin ilanıyla iki taraf arasında görüşmeler başlasa da yaklaşım farklılıkları ve ortak bir paydada buluşulması açısından içerikte farklılıklar olacaktır. İşte yedi yıl önce yapılmaya çalışılan görüşmeler de bu noktada tıkanmıştı.

Ancak hükümetin diyalog şansını da kullanması iyi olur. Evet, çünkü, İspanya on yıllardır ETA teröründen musdarip ve hükümet de bu belayı sona erdirme şansını elinden kaçırmamalı. Bunda, güvenlik güçlerinin çabalarının yanı sıra yapılacak görüşmelerin bir etkisi olursa bir o kadar iyi. Aslolan hükümetin, herhangi bir siyasi kaygıdan uzak, diğer partilerle çekişmeleri bir kenara bırakıp, onlarla birlikte ileriyi görerek, planlı ve kararlı bir şekilde görüşmelere başlaması.

Asıl soru ise Basklı teröristlerin, güvenlik kuvvetlerinin operasyonlarıyla olası bir güç kaybına uğrayarak siyasi taleplerinden ne kadar geri adım atmaya hazır oldukları. Yayınladıkları son bildiri de buna işaret ediyor olabilir. Ancak şu an ortaya çıkarılması gereken, bunun gerçekten de doğru olup olmadığı. Ayrıca bu konuda en yüksek düzeyde itina ve dirence de ihtiyaç duyulacaktır.

Tünelin ucunda ışık var mı? Evet, belki. Lakin tünel uzun ve ucu her an için bir çıkmaza açılabilir.”