1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AZ: Erdoğan iç politikaya oynuyor

28 Şubat 2017

Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından Türk-Alman ilişkilerinde yaşanan gerilim bugünkü Alman gazetelerinde geniş yer alıyor.

https://p.dw.com/p/2YPpc
Tayyip Erdogan
Fotoğraf: Reuters/Presidential Palace/M. Cetinmuhurdar

Almanya'nın önde gelen gazetelerinden "Süddeutsche Zeitung" yorumunda Almanya Başbakanı Angela Merkel'in içinde bulunduğu durumu irdeliyor:

"Başbakan Merkel, Erdoğan konusunda çok uzun süredir fazlasıyla anlayışlı davranıp davranmadığı sorusunu kendisine yöneltmelidir. Sığınmacı krizinden bu yana Ankara kendini imtiyazlı bir ortak gibi hissediyor. Türk hükümetiyle imzalanan mutabakat, Almanya'ya ulaşan sığınmacı sayısının büyük ölçüde gerilemesine yol açtı. Ama Merkel aynı zamanda Türkiye'nin nasıl otoriter yönetilen bir ülkeye dönüştüğünü, demokratik Avrupa'nın değer ve ilkelerinden giderek daha uzaklaştığını da seyretmek zorunda kaldı. Deniz Yücel vakası bunu tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor."

Essen kentinde yayımlanan "Neue Ruhr/Neue Rhein-Zeitung"un yorumu ise şöyle:

"Erdoğan maalesef sadece yüksek ses tonundan anlıyor. Türkiye'ye olan tüm bağımlılığa rağmen şu unutulmamalı: Türkiye de Avrupa'ya ve Almanya'ya muhtaç. Daha kısa süre önce Türkiye'nin artan ekonomik sorunları bertaraf edebilmek için Berlin'den yardım istemesi boşuna değil. Alman hükümetinin, dostlarının yanında olduğunu, ancak dostun hukukun üstünlüğüne dair, demokratik ve liberal temel ilkeleri ayaklar altına alması durumunda dostluğun sona ereceğini açıkça ortaya koyması gerekir. Bu durumda ekonomik ilişkilerin kısıtlanması konusunda da yüksek sesle düşünülmesi gerekir. Buna silah ihracatından başlanabilir.

Düsseldorf kentinde yayımlanan ekonomi gazetesi "Handelsblatt" yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Türkiye'de bilim insanları, siyasetçiler ve hatta gazeteciler seçim kampanyası konuşmalarında terörist, IŞİD işbirlikçisi ve darbe zanlılarıyla aynı kefeye konuyor. Yargı kendine görev çıkarıp gerekeni yapıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'deki kadar çok gazeteci hapiste değil. Ancak Türk vatandaşlığının yanında Alman vatandaşlığı da bulunan bir muhabirin tutuklanmasıyla olay yeni bir boyut kazanmış oldu. Diplomasi ortadan kaybolmuş görünüyor. Erdoğan Merkel'i istediği noktaya, söz düellosuna çekmeye çalışıyor. Merkel'in buna uyması, Türkiye'nin Almanya ve Avrupa ile ilişkilerinin büyük zarar görmesine neden olur. Merkel seçim kampanyasının içinde. Yücel'in tutuklanmasını kınamaktan başka seçeneği yoktu. Ama zor da olsa hızlı bir şekilde diyalog yoluna geri dönmesi gerekiyor."

Mainz kentinde yayımlanan "Allgemeine Zeitung"un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya ile kavgayı derinleştirmek istiyor. Tabii ki nedeni, kendi çıkarına da olan ve kendisini ekonomik yaptırımlardan koruyan AB ile imzalamış olduğu mülteci mutabakatını feshetmek değil. Almanya ile kavganın şiddetlenmesi, otokrasisini meşrulaştırmak üzere 16 Nisan'da düzenlenecek Anayasa değişikliği referandumu için iç siyasete dönük güç gösterisi işlevi görüyor. Bu kavga aynı zamanda Almanya'da yaşayan Türklerin bu ülkeye yabancılaşmasını da artırıyor. Büyük çoğunluğu Erdoğan'a sadık kalıyor ve bu durum Alman hükümetinin içinde bulunduğu ikilemi daha da güçlendiriyor. Almanya'daki Türklerin Alman hukuk devleti ve demokrasisine entegrasyonu konusundaki ihmallerin acısı şimdi çıkıyor."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/BK,JD