Atina’da yoksulluk isyanı

Yunanistan'da son 40 yılın en ağır çatışmaları yaşanıyor. Atina'da anarşistler devlet iktidarını devre dışı bıraktı. Yüzlerce dükkan, banka ve polis karakolu tahrip edildi, arabalar ateşe verildi.

Bir polis kurşunuyla 15 yaşındaki bir gencin öldürülmesine duyulan öfke, devlete karşı nefrete dönüşüyor. Avrupa Parlamentosu'ndaki sol grubun ılımlı üyelerinden Dimitris Papadimoulis suçu poliste görüyor: "15 yaşındaki bir çocuk Rambo kod adlı silahlı bir adam tarafından soğukkanlılıkla ve sebepsiz yere öldürüldü. Polis içerisindeki paramiliter güçler belli ki politik sorumlulardan destek alıyor. Onlar çok az cezalandırılıyor ve hatta faaliyetlerinden dolayı terfi edilerek, ödüllendiriliyorlar. Bu yıllardır böyle."

Atina Polis Sendikası Başkanı Yannis Markis ise farklı görüşte. Markis, gencin ölümünü 'üzücü sıradışı bir olay' olarak değerlendirerek, bunun pratikte ve yasa karşısında affedilemez bir ihlal olduğunu belirtti. Markis halkın adalet bilincinde de eksiklikler olduğuna dikkat çekiyor: "Bizde Yunanistan'da alışılmamış bir şey oluyor: Hepimiz kendi kapımızın önünde acil bir olay olduğunda polisin müdahele etmesini istiyoruz ama onun dışında işleri bizi hiç ilgilendirmiyor. Eğer komşumuz yasak yere park ederse hemen polisi çağırırız ama kendimiz trafik kurallarını ihlal ettiğimizde polisi hiç sevmeyiz."

Polisler az maaş alıyor

Genç bir polisin işe başladığında aldığı maaş brüt olarak 683 Euro. Dolayısıyla görevlilerdeki motivasyon eksikliği şaşırtıcı değil. Yine de az maaş almak ve düşük eğitim, görevi kötüye kullanmak için bir gerekçe olamaz. 1985 yılında Michalis Kaltezas adında 15 yaşındaki bir genç Atina'daki bir gösteri sırasında vurulmuştu. Bunun üzerine anarşistler polise karşı savaş ilan ettiler.Özellikle de Yunan Parlamentosu'nun yakınında bulunan Exarcheia semtinde. AvrupaParlamentosu Milletvekili Dimitris Papadimoulis, gençlerin persfektifinin olmamasının sorunu arttırdığını söylüyor: "Eğitim sistemi özelleştiriliyor ve kalitesi düşüyor. İşsizlik artıyor ve gençlerin gelecek için bir persfektifi yok. Politikada onları hayal kırıklığına uğratıyor. Kentin Exarcheia semti bizim toplumumuz için bir sismograf. Orda tekrar tekrar yeni bir şey ortaya çıkıyor ama politik kesim bunu bir türlü kabullenip, müdahale edemiyor."

Fakirlik şiddeti tetikliyor

Avrupa Birliği'nin tahminlerine göre, Yunan halkının yüzde 25'i fakirlik sınırının altında yaşıyor. Hatta kalifiye işsahibi olanlar bile 1000 Euronun altında kazanıyor. İyi idari işleri ise sadece hükümetin güvendiği kişiler alabiliyor. Persfektif sahibi olmamak kızgınlığa ve şiddete yol açabilir ve iş adamların cesaretini kırabilir. Yunan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Dimitris Armenakis sorumlu davranılması çağrısında bulunuyor: "Bu akıl ermez şiddetin sona ermeli, devlet güvenliği sağlamalı. İş adamları yeniden huzur içinde çalışmak istiyor. Şu anda henüz güvenlik sağlanamadı. Bir kaç gösterici sokaklarda komutayı ele geçirdi ve polis tam anlamıyla kayboldu."