Ankara'da İhsan Hızarcı grubuna dava

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, başkentte suç örgütü kurarak tefecilik ve yağma suçlarını işlediği iddiasıyla İhsan Hızarcı grubuna dava açtı. Soruşturma sürecinde tutuklanan Hızarcı'nın itiraz üzerine kısa süre sonra tahliye edilmesi ise dikkat çekti.

DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "çek senet tahsilatı, zorla senet imzalatma, tehdit" gibi suçları işlediği iddiasıyla Ankara'da İhsan Hızarcı grubu hakkında 2022 yılında soruşturma başlattı. Bu kapsamda şüphelilerin teknik takip altında izlenmesi kararı da alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de grubu izlemeye aldı. Başsavcılık, gerekli çalışmaları tamamladıktan sonra Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği'nden 22 Eylül 2022 tarihinde Hızarcı ve 20 adamı hakkında gözaltı ve evlerinde arama kararı çıkarttı. Karara, şüphelilerin "suç örgütü," "nitelikli yağma" ve "tefecilik" suçları dayanak gösterildi.

Yapılan eşzamanlı operasyonda gözaltına alınan şüpheliler arasında yer alan İhsan Hızarcı'nın arasında bulunduğu 4 şüpheli "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "suç örgütünün korkutucu gücünü kullanarak yağma" suçlarından 26 Eylül 2022 tarihinde tutuklandı. Eski Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez'in İsviçre'de saldırıya uğradığı olayda adı geçen Hızarcı, hakimlikteki savunmasında suçlamaları kabul etmedi.

Bu süreçte Hızarcı'nın avukatları, tutuklama kararına itiraz etti. Ancak sulh ceza hakimlikleri, bu talepleri geri çevirdi. Son olarak Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, "kuvvetli suç şüphesi" ve "şüphelinin tanıklara baskı yapma, delilleri karartma ihtimali" gerekçesiyle 18 Kasım 2022'de tahliye talebini reddetti.

Önce tutuklandı, ardından tahliye edildi

Ancak bu arada henüz bir aylık tutukluluk inceleme süresi dolmadan, Hızarcı'nın avukatı, yeni bir tahliye talebinde bulundu. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, Hızarcı'nın arasında bulunduğu 4 şüpheliyi, yaklaşık iki ay sonra 30 Kasım 2022'de tahliye etti. Kararın gerekçesinde "tutuklulukta geçirilen süre," "suçun vasıf ve mahiyetinin şüpheliler lehine değişme ihtimali," "delillerin toplanmış olması" gösterildi.

24 şüpheli hakkında dava

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iki yıldır sürdürdüğü soruşturmayı tamamlayarak 24 şüpheli hakkında Şubat ayında dava açtı. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek 4 Haziran'a duruşma günü verdi. Bu arada tensip zaptıyla Hızarcı'nın arasında 4 şüphelinin karakola imza atma şeklindeki adli kontrol kararını da kaldırdı ve sadece yurt dışına çıkış yasağı koydu. Şüpheliler arasında polis Ö. A. da yer aldı.

AKP Çankaya İlçe Başkan Yardımcısı da müşteki

Hızarcı'nın; "tehdit, yağma, yaralama, tefecilik yapma, suç işlemek amacıyla örgüt kurmakla" suçlandığı iddianamede, Hızarcı ve adamlarının karıştığı iddia edilen 9 ayrı olay anlatıldı.

Bunlar arasında AKP Çankaya İlçe Başkan Yardımcısı Sadık Tınaztepe ile ilgili olay da yer aldı. Şüpheliler, Tınaztepe'nin Ankara Portakal Çiçeği Rezidansta faaliyet gösteren Oranga Luxery Center adlı spor salonunu "baskı, sindirme, darp, tehdit yolu ile ele geçirmeye çalışmakla" suçlandı. İddianamede, Portakal Çiçeği Rezidans Genel Kurulu Başkanı olan A.Ş.'nin burada faaliyet gösteren spor salonunun müşterilerinin artması ve kazancının yükselmesi sonrasında burayı hedef haline getirdiği savunuldu. Şahin'in bunun için İhsan Hızarcı'ya ulaştığı anlatılan iddianamede, spor salonuna gelen bir şüphelinin "Ahmet Şahin, Sadık'ın kalemini kırdı. Ya arabasına bomba koyacağım, ya kafasına sıkacağım, ya da kalp krizi geçirip kendisi ölecek, oturduğu yeri de biliyoruz, 2 kızını da biliyoruz'' diyerek tehdit ettiği öne sürüldü. Bu süreçte Sadık Tınaztepe de evinin önünde saldırıya uğradı. Ancak bu gelişme, iddianameye girmedi.

Diğer yandan iddianamede, C.D. adlı müştekinin örgüt üyeleri tarafından "çoluğundan çocuğundan kıymetli mi ve parayı ver kurtul" şeklinde tehdit edildiği ve bunun karşılığında müştekinin Hızarcı'ya 3 milyon TL para ve Passat marka aracını verdiği savunuldu.

A.İ.U. adlı kişinin ise İhsan Hızarcı'dan aylık yüzde 10 faizle bir milyon 350 bin TL para aldığı, bu parayı ödeyememesi üzerine Ankara Pursaklar'da bir daireyi Hızarcı'ya verdiği anlatıldı.

El bombası ele geçirildi

İddianamede, 20 Ağustos 2022 tarihinde örgüt lideri Hızarcı'nın talimatıyla şehir dışından getirilen el bombası ve silahların da Ankara'da polis tarafından yakalandığı anlatıldı. Polisin yaptığı aramada 499 adet AK-47 fişeği,1 adet AK-47 şarjörü ve bu şarjöre basılı vaziyette 11 adet dolu fişek, bir adet MKE yapımı parça tesirli el bombası, 6 adet siyah renkli gaz el bombası ele geçirildi.

İddianamede, Hızarcı ve adamlarının tahliye olduktan sonra suç işlemeye devam ettikleri öne sürüldü. Davanın sanıklarından Özkan Demir ise bu süreçte şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.

Avukatın iddiası: Beni öldürmeleri için silahlı adam tuttu

Öte yandan Ankara Barosu'na kayıtlı avukat Burcu Üçyıldız, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda İhsan Hızarcı'nın kendisini öldürmesi için silahlı adam tuttuğunu öne sürdü. Davanın müştekileri arasına yer alan B.G.Ç.'nin Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü'nde "İhsan Hızarcı'nın adamıyım. Ondan aldığım talimat ile Avukat Burcu Üçyıldız'ın kalemini kırdılar, onu öldürmem için bana silah ve para verdiler. Bürosunun önünde bekledim ancak gelmediği için eylemden vazgeçtim" dediğini aktardı. Üçyıldız, bu sözlere dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Şevket Demircan'ın tanıklık yaptığını ancak ısrarına rağmen tutanak tutmayıp bu kişinin gitmesine izin verdiğini kaydetti.

 

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?