1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Maas nükleer anlaşmayı kurtarmak için devrede

6 Haziran 2019

Almanya Dışişleri Bakanı Maas, Ortadoğu’da tırmanan tansiyonun düşürülmesi ve nükleer anlaşmanın nasıl kurtarılabileceğini görüşmek üzere Pazartesi günü İran’ı ziyaret edecek.

https://p.dw.com/p/3Jzdj
Heiko Maas PK Berlin
Fotoğraf: picture-alliance/AA/A. Hosbas

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Ortadoğu turu kapsamında Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından Pazartesi günü İran’ı ziyaret edecek.

Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr, Berlin'deki olağan basın toplantısında yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Maas’ın Ortadoğu turunu, “Kriz bölgesine ziyaret” olarak nitelendirdi, Maas’ın gerçekleştireceği temaslarıyla tansiyonun düşürülmesine katkı sağlamayı hedeflediğini aktardı.

Maas’ın, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile nükleer anlaşma konusunu görüşeceğini söyleyen Adebahr, nükleer anlaşmanın İran’ın nükleer programını sınırlandırarak, nükleer silah geliştirmemesini sağlayacak nitelikte olduğunun altını çizdi.

Alman sözcü, “Pozisyonumuzu biliyorsunuz, biz bu anlaşmanın devamından yanayız ve bunun için çabalıyoruz” dedi.

Adebahr ayrıca Maas’ın Tahran ziyaretinin, yine nükleer anlaşmanın muhafazasından yana olan İngiltere ve Fransa ile koordine edilerek planlandığını da sözlerine ekledi.

Berlin US Außenminister Pompeo bei Maas
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Berlin'de Alman mevkîdaşı Maas ile bir araya gelmiştiFotoğraf: Imago Images/photothek

Pompeo bilgilendirildi

Basın toplantısında bu ziyaretin ABD ile görüşülüp görüşülmediği de soruldu. Sözcü Adebahr, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun kısa bir süre önce Berlin'de temaslarda bulunduğunu, bu sırada Maas’ın Pompeo’ya Tahran’a ziyaret planından söz ettiği bilgisini verdi. 

Sözcü Adebahr, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasının engellenmesi gerektiği konusunda Almanya ve ABD’nin mutabık olduklarını söylerken tarafların “yöntem” konusunda görüş ayrılığı yaşadıklarına işaret etti. 

ABD ile görüş ayrılığı

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlar yoluyla maksimum baskı politikası, Avrupa Birliği'nin (AB) büyük güçleri Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından desteklenmiyor. 

2015 yılında İran ile nükleer anlaşmaya imza atan taraflar olarak Almanya, Fransa ve İngiltere, anlaşmadan çekilen ABD Başkanı Donald Trump’ın baskılarına rağmen İran ile nükleer anlaşmanın korunarak hayata geçirilmesini savunuyor. 

Ancak İran, yaptırımların kalkacağı sözü verilmesine rağmen hala ticaretin başlamamış olmasına tepki göstererek Mayıs ayı başında nükleer anlaşma kapsamındaki bazı yükümlülüklerini askıya alabileceğini açıklamış, anlaşmaya taraf Çin, Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa’ya, anlaşmanın öngördüğü yükümlülüklerini yerine getirmeleri için, 7 Temmuz’a kadar süre tanıdığını duyurmuştu. 

AB’nin İran ile ticareti mümkün kılmak için geliştirdiği INSTEX mekanizması şu ana kadar faaliyete geçirilemezken, AB yetkilileri “legal ticaret” için INSTEX’in karşısında, İran tarafında da uygun bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğinin altını çiziyorlar.

Maas’ın Tahran ziyareti, iki buçuk yıl aradan sonra bu düzeyde  Almanya’dan İran’a yapılacak ilk ziyaret olması bakımından önem taşıyor. Bunun ayrıca 15 ay önce dışişleri bakanlığı görevini üstlenen Maas’ın en zorlu ziyareti olacağı belirtiliyor. 

Omid Nouripour, außenpolitischer Sprecher der Grünen-Bundestagsfraktion
Yeşiller milletvekili Omid NouripourFotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Pedersen

Maas'a destek

Muhalefetteki Yeşiller Partisi’nin Dış Politika Sözcüsü Omir Nouripour, Maas’ın ziyaretine destek açıkladı.

DW’ye konuşan Nouripour, Maas’ın bu ziyareti Londra ve Paris ile istişarelerde bulunarak gerçekleştirecek olmasının önemine vurgu yaptı, Alman bakanın Tahran ziyaretinden beklentisini şu ifadelerle aktardı:

“Maas İran’a iki mesaj vermeli: Nükleerleşmiş bir Ortadoğu güvenlik çıkarlarımıza uymadığı için nükleer anlaşmanın muhafazası için daha fazla adım atmaya hazır olduğumuzu aktarmalı. Ayrıca Amerikalılar ile diyalogu reddetmemeleri gerektiğini söylemeli, çünkü bu askeri bir çatışmanın önlenmesini sağlayacak tek yol.”

DW,dpa,rtr/DA,JD

© Deutsche Welle Türkçe