Alman Meclisi'nde Schröder - Merkel atışması

Alman Federal Meclisi’nde devam eden bütçe görüşmelerinin ikinci günü hararetli tartışmalara sahne oldu. Başbakan Gerhard Schröder, Genel Kurul‘daki konuşmasında muhalefetin meşru iktidar mücadelesi dışına taşarak Almanya’yı prestij kaybına uğrattığını ve buna da en çok bütün dünyadaki rakiplerinin sevindiğini söyledi. Son günlerde alevlenen yurtseverlik tartışmasını buna örnek gösteren Schröder, muhalefet kanadına ”Ülkesini dışarda kötülemek yurtseverlik değildir. Sırf iktidar mücadelesi uğruna böyle yapıyorsunuz” cümleleriyle seslendi.

Başbakan‘ın ağır ithamlarına cevap veren Hristiyan Demokrat Birlik Genel Başkanı Angela Merkel ise asıl sorunun Almanya’nın kötü yönetilmesinden kaynaklandığını söyledi. Merkel, koalisyonun geleceğe dair konseptler geliştiremediğini ve realiteleri inkar ettiğini öne sürdü. ”Sayın Başbakan, muhalefete kaba sözlerle saldırdınız, ama yaptıklarınızın dürüst bilançosunu çıkarmaktan kaçındınız” Merkel sözlerini, ”Böyle konuşmak bir Başbakan‘a yakışmaz, daha doğrusu ülkemiz böyle bir konuşmayı hak etmemiştir’ cümleleriyle sürdürdü.

Müslümanlar’ın uyumu

Başbakan Schröder, Genel Kurul‘daki konuşmasının dış politika bölümünde ise Almanya’daki Müslüman azınlığın toplumla bütünleştirilmesi ve Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili düşüncelerini de dile getirdi. Başbakan Schröder muhalefeti kastederek, ”Sizleri şu hususta uyarmak isterim ki, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini Almanya’daki entegrasyon politikasıyla birleştirmeye kalkışmak ülkemizin menfaatleriyle bağdaşmaz. Gelin bu konuları birbirinden ayıralım” dedi.

İstisnalar dışında Almanya’daki üç milyon Müslüman‘ın entegrasyonunda şanslarının yaver gittiğini söyleyen Gerhard Schröder konuşmasının bu bölümü ”Yabancı kültürlerden alabileceklerimizle, anayasamızın onlardan talep ettiği şeyler arasındaki dengeyi kollamalıyız. Bu konu ne iç ne de dış politikada istismar edilmeye gelir” diye tamamladı.

Türkiye’nin üyeliği

Almanya Başbakanı Genel Kurul‘daki konuşmasında Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin 10-15 yıl süreceğini hatırlatarak ”Açık konuşayım. Kopenhag Kriterleri‘nin yerine getirilmesi Türkiye’ye perspektif kazandırır. Bu bizim ekonomik ve siyasi çıkarlarımız açısından da son derece önemlidir” diye konuştu. Schröder AB zirvesinde tam üyelik müzakereleri için Türkiye’ye tarih verilmesini isteyeceklerini tekrarladığı konuşmasında son olarak şu cümlelere yer verdi:

”Türkiye’nin batı yanlısı istikrar faktörü olmasının Almanya’nın milli çıkarları açısından taşıdığı önem ortadadır. Bu nedenle bütün Avrupalı dostlarımızla birlikte 10-15 yıl sürmesi muhtemel görüşmelerin başlatılmasına karar vereceğiz.”