1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘AIDS’ten koruyan ilaç’

23 Temmuz 2012

Truvada, ABD’de artık AIDS'e karşı koruyucu olarak kullanılıyor, Avrupalı doktorlar ise temkinli.

https://p.dw.com/p/15dQI
Fotoğraf: AP

Truvada adlı ilaç, 2000 yılında ABD’de HIV taşıyan hastaların tedavisinde kullanılmaya başlandı. Avrupa'da ise bu ilacın kullanımına ancak iki yıl sonra başlandı. AIDS ile mücadelede önemli bir kilometre taşı kabul edilen Truvada, ABD’de 16 Temmuz 2012 tarihinden itibaren HIV bulaşmasından korunmak isteyen, sağlıklı insanlar tarafından da kullanılabiliyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yaklaşık bir ay önce AIDS ile mücadelede kullanılan Truvada adlı ilacın, ABD'de korunma amaçlı kullanımına izin vermişti.

İlaç ne zaman alınmalı?

Avrupalı doktorlar ve araştırmacılar bu karara şüpheyle yaklaşıyor ve Amerikan meslektaşlarını, ilacın korunma amaçlı kullanımına izin verdikleri için eleştiriyor. En büyük tartışma konularından birisini de ilacın ne zaman ve ne kadar alınması gerektiği oluşturuyor. HIV taşıyıcılarının kullandığı gibi her gün mü yoksa sadece cinsî temas kurmadan önce mi? Essen Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi HIV Polikliniği’nden Doktor Stefan Esser bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Öncelikle ikinci şık, insanlar ne zaman cinsel ilişkide bulunacaklarını kestiremeyecekleri için mümkün değil. Örneğin seks hayatı aktif olan insanların ne zaman cinsel ilişkiye gireceklerini, ne zaman anladıklarına dair ilginç araştırmalar var. Ve bunlar genelde tıptaki ilaç kinetiği ile uyuşmuyor. Yani cinsel ilişkiden 2 dakika önce ilacı alıp da virüsten korunacağını düşünmek, anlamsız olur. İlacın günler öncesinden alınması lazım. Kim günlerce öncesinden ne zaman cinsel ilişkide bulunacağını bilebilir ki?”

Tıbbî endişeler

Araştırmalar, korunma amaçlı alınan ilacın yapılan testlerde genelde ya çok erken ya çok geç alındığını ya da tamamen unutulduğunu ortaya koyuyor. Etkili bir korunma için tamamen sağlıklı insanların da bu ilacı, HIV taşıyıcılarının kullandığı sıklıkta alması gerekiyor. Ancak bu da ilacın yan etkileri gibi diğer tartışmaları beraberinde getiriyor. Doktor Esser, bir süre sonra kemik erimesi ya da böbrek değerlerinde sorunların ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Esser, "Bunlar, çok önemli sorunlar olmasa bile 30 yıl sonra nelere yol açabileceğini söylemek zor" diye konuşuyor.

Esser, “HIV taşıyıcısı olan ama henüz tedavi görmeyenler bile virüsü partnerine bulaştırmaktan korktuğu için ilaç alarak korunmaya başlamak istiyor. Oysa bunu yapmak zorunda değiller. Yine de bu gurubun devamlı ilaç almasını, tamamen sağlıklı insanların ilacı kullanmasından daha makul buluyorum. O nedenle tıbbî açıdan ilacın korunma amaçlı kullanılmasıyla ilgili endişelerim bulunuyor” diyor.

Araştırmalar, ilacın virüsün bulaşmasını engelleme etkisinin kadınlardan ziyade erkeklerde daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak sürekli eş değiştiren erkelerde diğer hastalıkların bulaşmasını engellemediği için kullanılması yine de büyük riskler taşıyor. Doktor Esser, Truvada’nın en çok, uzun süreli tek eşli ilişki sürdüren homoseksüelleri koruduğunu kaydediyor. Ancak böyle ilişkide bile ilacın bulaşma riskini en fazla yüzde 70 oranında düşürebileceğini söyleyen Esser, tıptaki tüm gelişmelere rağmen prezervatifin en iyi korunma yöntemlerinden biri olduğunun altını çiziyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Martin Winkelheide / Çeviren: Başak Demir

Editör: Ahmet Günaltay