1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

31.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu31 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/AbmH

Alman basınında bugün, Afganistan’da son dönemde tırmanan gerilim ile ilgili bir yorumlar dikkat çekiyor. Leutkirch’te yayımlanan Schwaebische Zeitung, Amerikan ordusunun uygulamalarını eleştiriyor:

“Taliban’ın Afganistan’daki partizan savaşına Amerikan ordusu Irak’ta olduğu gibi aşırı derecede duyarsız tepki veriyor, ’Önce bombala, sonra sor’ yöntemini kullanıyor. Sevinçten havaya atılan kurşunlar yanlış anlaşıldığı için düğün alaylarına saldırılıyor, siviller ölüyor. Kabil’de de Amerikan kuruluşlarının etrafına ‘’En ufak bir şüphe ölümcül olabilir’’ ibaresi asmak gerek. Bu olayların her biri Taliban’ın saflarına yeni kişilerin katılması anlamına geliyor. Aradan geçen zamanda Amerikalılar’ın davranışları, başarılı bir barış sürecinin önündeki en büyük engel haline geldi. Maalesef ne Beyaz Saray’dan ne de Pentagon’dan durumu yeniden düşünmeye başladıklarının işareti gelmiyor. Bu durumda daha kötü olayların yaşanacağını tahmin etmek zor değil.”

AB’nin, hizmet sektöründe ülkelerarası sınırları kaldıran, diğer yandan sınırsız iş göçünü de önleyen yeni yönetmeliği üye ülkelerde genelde olumlu karşılandı. Frankfurt Oder de yayımlanan Maerkische Zeitung’un, yeni hizmet sektörü yönetmeliği ile ilgili yorumu şöyle:

“Pekçok küçük ölçekli Alman firması, özellikle de çalışanlar artık rahat bir nefes alabilir. Polonya’dan örneğin temizlik şirketlerinin Alman piyasasına akın edeceği senaryoları gerçek olmayacak. En azından şimdilik. Avrupa’da hizmet sektörünü özgürleştirmek için başlangıçta aşırı liberal bir şekilde planlanan yönetmelik sonunda önemli bir şekilde sertleştirildi.”

Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Avrupa kararını, sınırsız bir piyasaya karşı ve ekonomik özgürlüklere sosyal bir çerçeve getirmekten yana kullandı. Varılan uzlaşma, teknik bir konudaki uzlaşıdan çok daha fazlasını ifade ediyor. Avrupa, rekabetin önünde ne varsa kaldırmak isteyenlere red cevabı vermiş oldu. Ama diğer yandan tüm üye ülkelerin piyasalarına sınırsız giriş için mücadele eden Doğu Avrupalı üye ülkelere de mesaj verilmiş oldu. Bu ülkelerin yönetimleri özellikle de Polonya, AB’nin, piyasaların zararını hesaba katmadan diğerlerini ittirerek girebilecekleri bir yer olmadığını öğrenmek zorundalar.”

Avrupa Adalet Divanı’nın dün aldığı, uçak yolcularına ait verilerin ABD’ye iletilemeyeceği yönündeki karar da bugünün Alman basınında geniş yer alıyor. Thüringer Allgemeine gazetesinin yorumu şöyle:

“Kararın özel verilerin ya da kişilik haklarının korunması açısından bir zafer olduğunu sananlar varsa hayalkırıklığına uğrayabilirler. Bush yönetimi Strazburg’dan çıkan bir kararın ülkesine giriş ile ilgili yönetmelikleri etkilemesine izin vermeyecektir. Şimdi, yolcuların durumunu gerçekten iyileştirmek, Avrupa Komisyonu’nun müzakere yeteneğine kalıyor. Sonuçta ABD’nin yeni giriş prosedürleri getirmesi ve Amerikan havaalanlarına giriş için bekleme sürelerinin uzaması iyi olmayacaktır. ABD, uluslararası hukuka karşı tüm kayıtsızlığına rağmen hakim kararını tamamen görmezden gelemeyecektir. Burada olduğu gibi orada da siyasi ve hukuki baskı artıyor.”

Ludwigshafen’da yayımlanan Rheinpfalz gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“ABD’ye giriş yapmak isteyen yolcular aralarında özel verilerin de olduğu 34 bilgiyi vermek zorunda. Avrupa Adalet Divanı, AB ve ABD arasında veri değişimi anlaşmasını hukuki dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Ancak Avrupa Komisyonu şimdi Amerikalılar ile yapacağı müzakerelerde içeriksel iyileştirmeler için baskı uygulamalı. Örneğin ülkeye girişlerde benzer verileri talep eden Kanada, AB’nin veri koruma yönetmeliklerine uyma güvencesi verdi. AB’nin şimdi ABD’ye karşı çok fazla direniş göstermeyeceği endişesi var. Çünkü Avrupalılar Amerika’ya itaat etmezse, Avrupalı havayolları şirketlerinin iniş izninin iptal edilmesi gibi bir tehditle karşı karşıya kalabilirler.”