27.07.2010 - Alman basınından özetler

Cumartesi günü Duisburg kentinde düzenlenen tekno müzik festivalinde yaşanan izdihamda ölenlerin sayısı 20’ye yükseldi. Facianın sorumluları hakkındaki soruşturma devam ediyor. Nürnberger Nachrichten gazetesi konuyla ilgili yorumunda şehir yönetiminin tehlikeyi hafife aldığı görüşünde:

“Tabii ki öncelikle detayların gün yüzüne çıkması şart. Ancak şimdiye kadar görünen düşüncesizlik ve amatörlüğün boyutları, endişe verici. Bochum kentinin eski emniyet müdürü Thomas Wenner’in -2009 yılında buradaki Aşk Geçidi güvenlik gerekçeleriyle iptal edilmişti- facianın sorumluları hakkında dava açması iyi bir şey. Olayın hukuki açıdan aydınlatılması şart. Duisburg Belediye Başkanı Adolf Sauerland'ın hala görevde olması ise ancak, kendisinin facianın sorumlularının aydınlatılmasının ardından istifa edeceği ile açıklanabilir. Çünkü kendisinin kentin en yüksek kademedeki siyasi yetkilisi olarak öyle ya da böyle sorumluluğu var. Yanlışlar hakkında önceden bilgi sahibi olsa da olmasa da fark etmez.”

Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung'un aynı konudaki yorumundaysa şu satırlar dikkat çekiyor:

“Duisburg Belediye Başkanı Adolf Sauerland için düşünecek bir şey kalmadı, artık gitmesi şart. Kentinde 20 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir facianın ardından bu sonuç doğuyor. Bu erdemli olmanın gereği. Hukuki sorumluluğu taşıyanlar savcılık tarafından açığa alınacak. Ancak siyasi sorumluluk da var. Ve bu sorumluluğu felakette payı olan resmi kurumların yöneticileri de taşıyor .”

Bugünkü Alman gazetelerinde geniş yer verilen bir diğer konuysa AB'nin İran'a yönelik aldığı ek yaptırım kararı. Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung, yaptırım kararını olumlu buluyor:

“Yaptırımlar siyasetin örnek yöntemleri arasında yer almıyor. Ancak tehlikeli yanılsamaları ortadan kaldırmak için de faydalı olabiliyorlar. Bu yüzden Avrupalıların BM’nin İran’a yönelik yaptırımlarını daha da sertleştirmeleri akıllıca bir davranış. Çünkü askeri bir müdahale dışında Tahran ancak bu yolla ikna edilebilir. Bu sayede İran yönetimine, durumun ne kadar ciddi olduğu ve Avrupalıların sabrının taşmakta olduğu mesajı iletilmiş oluyor. Yaptırımlar beraberinde hep bir zorunluluğu getirse de aynı zamanda sorunun diyalog yoluyla çözümü için açık bırakılmış bir kapı anlamına da geliyor. Tahran’ın bu fırsatı kaçırmaması gerekir aksi halde barışçıl bir çözüm şansı kaybedilmiş olur.”

Frankfurter Allgemeine gazetesinin AB’nin İran’a yönelik yaptırımları değerlendirdiği yorumuysa şöyle:

“AB ülkelerinin Pazartesi kararlaştırdığı yaptırım silahını ortaya çıkarmaları, durumun ne denli ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Bu küstahça ya da fesatça alınmış bir karar değil. AB Tahran’ı nükleer programı konusunda mantıklı bir çözüme ikna etmek için zamanın daraldığının farkında. Tahran yönetimi şimdi peşinde koştuğu askeri hedefler için daha ağır bir faturayla karşı karşıya kalacak. AB için zamanı çoktan gelmiş olan bu yaptırım kararı, birliğin dış ve güvenlik politikaları konusundaki ciddiyetinin kanıtıdır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu