1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.03.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap27 Mart 2006
https://p.dw.com/p/Abn0

Haftanın ilk gününde Alman basını, Pazar günü Almanya’nın dört eyaletinde düzenlenen seçimleri mercek altına alıyor. Tageszeitung gazetesi ise, Türkiye Merkez Bankası’nda atama kriziyle ilgili bir yorum göze çarpıyor.

Bild gazetesi Almanya’daki seçimleri şöyle değerlendiriyor:

“Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve Saksonya-Anhalt’te eyalet temsilcileri meclisi, Hessen’de ise belediye seçimleri yapıldı. Katılım beklenenin çok altındaydı. Sachsen-Anhalt’te katılım oranı sadece yüzde 43’tü. Yani seçim yapılan eyaletlerde, her iki seçmenden biri, sandığa gitme zahmetine katlanmadı! Buradan şöyle bir sonuç çıkarılabilir: Berlin’deki Büyük Koalisyon, yani Merkel hükümeti seçmenleri bir bakıma bezdirdi. Zira Büyük Koalisyon’u oluşturan Hıristiyan Birlik ve Sosyal Demokrat Parti’nin sahip oldukları sandalye sayısı o kadar fazla ki, güç dengelerinde oynama yaratmak nerereyse imkansız.”

Süddeutsche Zeitung gazetesine geçiyoruz şimdi de:

“Seçimlere katılım oranı düşük olsa da, Başbakan Merkel ve sosyal demokratlar ortağı için bu bir sınavdı. Çıkan sonuç, Büyük Koalisyon için memnuniyet verici. Hem Hıristiyan Demokratlar hem de Sosyal Demokrat Parti’nin elleri güçlendi. Şimdi hükümeti, sağlık ve enerji reformu gibi zorlu görevler bekliyor.”

Die Welt gazetesi de Büyük Koalisyon’un seçimden zaferle çıktığını belirtiyor:

“Seçime katılım oranı çok düşüktü ve sandıklar kapandıktan sonra büyük bir deprem yaşanmadı. Seçimden çıkan bir sonuç da, Sosyal Demokrat Parti’nin Hıristiyan Demokrat Birliğe göre çok daha fazla koalisyon seçeneğine sahip olduğu. Yeşillerden liberallere kadar birçok partiyle ortaklık kurması mümkün. Durum böyle olunca, insan sosyal demokratların bu seçimler öncesinde neden fazlasıyla heyecanlandıklarını soruyor. Ama özetle şunu söylemek mümkün: Büyük Koalisyon artık rahat bir nefes alıp önündeki yola bakmalı!”

Berlin merkezli Tageszeitung’da Türkiye ile ilgili bir yorum dikkat çekiyor:

“Erdoğan hükümeti, dört yıldır gayet başarılı bir ekonomi politikası yürütüyordu. Türkiye ekonomisi daha istikrarlı hale gelmişti. Ama şimdi, Merkez Bankası’nda görev değişimi söz konusu ve Başbakan Erdoğan bir türlü herkesin üzerinde mutabık olduğu bir isim öneremiyor. Lira, uzun süreden beri ilk defa, dolar ve euro karşısında değer kaybetti! Erdoğan, Serdengeçti’den sonra, yetkin bir teknokratı atamaktansa, ille de kendi saflarından, yani yeşil sermayeci bir Merkez Bankası başkanı istiyor! Cumhurbaşkanı Ahmed Necdet Sezer başta olmak üzere, büyük sermaye ve Kemalistler buna tepkili. Aslında, Erdoğan’ın alacağı tepkiler belliydi. Anlaşılan o ki, Erdoğan giderek daha çok hata yapıyor. Önce Orhan Pamuk kriziyle Avrupa Birliği içindeki imajını zedeledi. Sonra yolsuzlukla suçlanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı korudu. Ve şimdi de en güçlü kozu, düzelen ekonomi ve düşen enflasyonu, Merkez Bankası başkanlığı çekişmesi için feda etmeye hazır görünüyor. Onu da kaybederse, Erdoğan’ın elinde tek bir koz kalıyor: Sosyal demokrat muhalefetin zayıflığı! Ama gelecek yıl yapılacak seçimlerle bu da değişebilir!”