1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

24 Eylül 2012

Balyoz davası, Pakistanlı bakanın İslam karşıtı filmin yönetmeninin başına ödül koyması Alman basınının başlıca yorum konuları.

https://p.dw.com/p/16DAM
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Berliner Tageszeitung gazetesi, Türkiye'de Balyoz davasında kararın açıklanması ve bazı yüksek rütbeli komutanların hapis cezası almasını yorumluyor:

“Tabi ki Balyoz davası siyasi bir davadır. Dava, Türkiye'de ordunun yıllardır süren hâkimiyetinin nihayet sona erdiğini gösteriyor. Ancak halkın yarısı demokrasinin kazandığı görüşüyle sevinirken diğer yarısı şokta. Onlar demokrasiden söz etmiyor aksine demokrasi adı altında yargı yoluyla öç alındığından, yargının zaferinden söz ediyorlar. Sebebi, tıpkı ordu mensuplarının ve darbe planladığı şüphesiyle suçlanan diğerlerinin süren davaları gibi Balyoz davası da hukuk devleti kriterlerine uygun görülmedi. Bunlar yargılananların haklarının fazlasıyla kısıtlandığı olağanüstü mahkemelerce yürütülen davalar. Muhakkak ki var olan darbecilerin komplolarını temiz mahkemelerde ispat etmek yerine ülkenin elit kesimine karşı boy gösterisi yapılan davalar yürütülüyor. Bu da Türkiye'nin otoriter generallerinden demokratik yollardan değil İslami değerlere işaret eden bir başka otoriter rejim yoluyla kurtarıldığı şüphesini güçlendiriyor.

Leipziger Volkszeitung adlı Alman gazetesi Pakistan Demiryolu Bakanı Bilur'un İslam karşıtı filmin yönetmenini öldürene ödül vereceğini açıklamasını eleştiriyor:

“İster ani bir tepki ister oy kazanmak için yapılmış olsun, Pakistanlı Bakan Bilur'un filmin yönetmeninin başına ödül koyması ve teröristleri cinayete teşvik etmesinin haklı bir gerekçesi olamaz. ABD'nin müttefiki olan bir hükümetin böyle bir bakandan aslında hemen ayrılması gerekirdi. Oysa şimdi, Pakistan nükleer gücünün Batı'nın müttefiki olduğuna kuşkuyla bakılıyor. Ne yazık ki bu ölüm çağrısıyla tartışmalı filmin yol açtığı şiddet dalgası doruk noktasına ulaştı.”

Pakistan Hükümeti Amerikalı yönetmenin başına ödül konmasının hükümet politikası olmadığını, kendilerini bu açıklamadan ayrı tuttuklarını belirtti. Stuttgarter Zeitung gazetesi ise Bakan Bilur'un yönetmeni öldürme çağrısının hükümetin radikal çizgisine işaret olduğu görüşünde:

“…Onun sözleri bu hükümetin programının aşırıcılık olduğunu gösteriyor. Böyle bir çağrı vicdansız olduğu kadar İslamabad'ı Batı'nın kestirilemez ortağı konumuna getiriyor. Ayrıca son derece de tehlikeli. Nitekim bu siyasi çizgi zaten ülkeyi uçuruma sürükledi. Resmi rakamlara göre son yıllarda radikal İslamcılarla sürdürülen çatışmalarda 40 bin kişi öldü. Şu günlerde radikal eğilimlileri körükleyen politikacılar sonunda kendi alevlerinde yanabilirler.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise İslam karşıtı film nedeniyle Libya'da ABD Büyükelçiliğine yapılan saldırıyı kınayan Libyalıların protesto gösterilerini yorum sütununa taşıyor:

“Bingazi'deki halk protestoları gösteriyor ki, İslam dünyasında da çok kişi Batı ile Arap dünyası ilişkilerinde sürekli tekrarlanan provokasyon ve bunu takip eden şiddet döngüsünden bıktı. Bingazi'deki halk eylemi umarız başka yerlere de sıçrar. Sadece Libyalıların değil hepimizin biraz aklımızı başımıza toplamamız gerekiyor."


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Ahmet Günaltay