22.12.2011 - Avrupa basınından özetler

Paris’te yayımlanan Le Monde gazetesi 1915'te yaşanan olaylarla ilgili yasa tasarısı hakkında şu yorumu yapıyor:

“Bu yasa teklifi, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun büyük sorunları karşısında daha koordineli kararlar alınabilmesi için son aylarda Fransa ile işbirliği yapan Türkiye’yi kızdırdı. Bu yasa, cumhurbaşkanlığı seçiminde Fransa Ermenilerinin oylarını alabilmek için parlamentoya sunuldu. Seçim taktiğiyle atılan bu adımın bedeli ağır olur. Suriye’deki katliamların sona erdirilmesini sağlamak amacıyla siyasi baskının artırılmasında ve nükleer programından vazgeçmeyen İran’a ekonomik baskı yapılmasında Türkiye’nin yardımına büyük ihtiyaç var. Fransa her iki konuda da başaktör olma iddiasındaydı.”

Liberation adlı Fransız gazetesi de Sarkozy yönetiminin, Osmanlı döneminde Ermenilerin öldürülmüş olmasını inkar edenin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısını meclisin oyuna sunmasının, "oportünistçe ve tehlikeli" bir oyun olduğunu yazıyor:

“Türkiye yaklaşık yüz yıldır Ermenilere yapılanları inkar ediyor. Ama bakalım, Fransız parlamentosunun, kendi ahlâk anlayışını ve tarihe bakış açısını Türklere dayatmaya hakkı var mı? Türkiye, Yahudilerin Fransa’dan sürülmesini inkar etmenin suç olduğunu ilan ederse, ne olacak? Bütün soykırımların inkarını cezalandırma girişimi sadece, başkanlık seçimi öncesinde Ermeni oylarını garantiye almak için sergilenmiş oportünistçe bir davranış değil ama aynı zamanda çok tehlikeli bir adımdır da. Tarihçiler, anılara ipotek koyan ve tartışmalı konuların ele alınmasını önleyen metinleri sevmezler. Tartışmayı önlemek, yadsımacılığı körüklemek olur.”

Muhafazakâr Norveç gazetesi Aftenposten, Kim Jong İl’in ölümünden sonra Kuzey Kore’yi kaplayan belirsizliğe değindiği yorumunda şu tahminlerde bulunuyor:

“Tam ve doğru bilgi sahibi olamamak, Kore Yarımadası'ndaki gelişmelerden etkilenen tüm ülkelerin bitmeyen sorunudur. Bu konuda Amerikan ve Çin süper devletlerine önemli sorumluluk düşüyor. Her ikisi de, Kuzey Kore’de meydana gelebilecek sürpriz gelişmelere çabuk ve isabetli tepki gösterebilmeli. Pekin ve Washington’un Kuzey Kore’den kaynaklanabilecek tehlikenin bilincinde olduğu ve Kuzey Kore’nin yeni bir savaş başlatmasını önlemek için elden geleni yaptığı anlaşılıyor. Kuzey Kore’de ne olacağı kestirilemiyor. En iyisi, ihtimallerin en kötüsüne hazırlıklı olmak.”

Viyana’da yayımlanan Der Standard adlı Avusturya gazetesi, hükümetin ekonomik reformları ihmal etmesini şu satırlarla eleştiriyor:

“Büyüme hızının düşmesi karşısında konjonktürün teşvik edilmesi gerekirdi. Ama borç stoku, konjonktür programlarına kaynak ayrılamayacak kadar yüksek. Hükümete acımak için ortada bir sebep yok. 2008 krizinden sonra bütün saygın ekonomistler koalisyonu, köklü yapısal reformları daha fazla bekletmemesi için uyarmışlardı. Ama reform hevesi kısa zamanda söndü. Bu yıl Avusturya’nın ek borçlanma oranı yine yüzde 3'ün üzerinde olacak. Finans piyasalarında patlak veren histeri yüzünden reel ekonominin yüzde 3 oranında büyüdüğü gözden kaçtı. Bütün Avusturya hükümetlerinin temel sorunu da bu. Kriz dönemlerinde kamu harcamalarını artırmaktan kimse çekinmez. İyi dönemlerde bunun tersini yapmak gerektiği ise unutulur. Bu kadar unutkan olunmasaydı, şimdi, çözülmesi gerçekten mümkün problemlerle uğraşıyor olunurdu.”

© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: A. Günaltay
Editör: Ercan Coşkun