TÜR 2207 Presseschau

20 Ağustos’ta Afganistan’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Süddeutsche Zeitung gazetesi, “Demokrasi Tiyatrosu” başlığıyla yayımladığı yorumunda, Afgan halkının seçimlere ilgi duymadığı ve yaygın kanının seçimlerin galibini Batı’nın belirleyeceği görüşünü savunuyor:

“Tüm demokratik ülkelerde seçmen kime oy vereceğini, parti ve adayların programlarına bakarak verir. Afganistan’da 20 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise durum böyle değil.(…) Afganistan’da organize siyasi bir yapı yok. (…) Halk seçimlerin ülkede büyük değişikliklere yol açacağına inanmıyor. (…) Ayrıca özellikle ülkenin güneyinde Taliban tehlikesi savuşturulamıyor. (…) Kısacası cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kısa vadede Afganistan’ın demokratikleşme sürecine etkisi olmayacaktır. Ancak halkı demokratik sisteme yaklaştırabilir. Uzun vadede bakıldığındaysa demokrasinin gereğince uygulanabileceği umudu yitirmemelidir.”

Japonya Başbakanı Taro Aso, parlamentonun güçlü olan alt kanadını feshetti. Böylece genel seçimlerin önü açılmış oldu. 30 Ağustosta yapılması öngörülen seçimlerde, iktidarın değişeceği tahmin ediliyor. İktidardaki Liberal Demokratik Parti, alt kanatta 50 yıldır çoğunluğu elinde bulunduruyor. Frankfurter Rundschau gazetesi Japonya’daki olası iktidar değişikliğini şöyle değerlendiriyor:

“Japonya’da tarihi bir iktidar değişikliği bekleniyor. Muhalefetteki Japonya Demokratik Partisi’nin kamuoyu yoklamalarında elde ettiği sonuçlar o kadar yüksek ki, Liberal Demokratik Parti’nin yıllarca süren iktidarı gerçekten tehlikede. Bunun temel nedeni halktaki değişim beklentisi. Çoğu Japon, 54 yıllık iktidarıyla Liberal Demokratik Parti’yi miadını doldurmuş bir devlet partisi ve Başbakanları Taro Aso’yu da partinin son ve beceriksiz adayı olarak görüyor. Bu geleneksel partinin aşırı borçlanmaya, toplumun giderek yaşlanmasına ya da ihracat bağımlılığına karşı bir reçetesi yok. (…) İktidar düşkünü parti şimdi seçmenden hak ettiği faturayı alacak.”

Federal Merkez Bankası Almanya’da emeklilik yaşının 2060 yılına kadar 69’a yükseltilmesini önerdi. Banka bu öneriyi Almanya’daki demografik yapı ve nüfusun giderek yaşlanmasıyla gerekçelendirdi. Merkez Bankası’nın önerisi yoğun tartışmaları beraberinde getirirken, Federal Çalışma Bakanı Olaf Scholz dünkü açıklamasında Merkez Bankası’nın önerisi “saçmalık” olarak değerlendirdi ve emeklilik yaşının 69’a yükseltilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Almanya’da şu anki emeklilik yaşı 67. Münih merkezli Süddeutsche Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Hem siyasi hem de toplumsal açıdan bakıldığında Merkez Bankası’nın yeterince duyarlı bir yapıya sahip olmadığını söylemek mümkün. Günümüzde birçok yöneticinin işyerlerinde 67 ya da 69 yaşındakileri çalıştıramayacağı gerçeğini göremiyor. Nüfus yapısının değişmesi ekonomiyi bu yönde bir düşünce değişikliğine zorlayacaktır. Emeklilik yaşıyla ilgili tartışmalar da işte o zaman mantıklı olacaktır.”

Neue Osnabrücker Zeitung'un emeklilik yaşı tartışmalarıyla ilgili yorumundaysa şu satırlar dikkat çekiyor:

“Merkez Bankası emeklilik yaşı tartışmalarını başlatmakla, kendini oyun dışı bırakmış oldu. Teoride 50 yıl içinde 69 yaşına kadar çalışmak söz konusu olabilir. Ancak bunun 2009’da karşı karşıya olduğumuz sorunlarla ne alakası var? Hiç! Günümüzde bambaşka sorunlarla boğuşuyoruz: İleri yaşta işsizlik, 67 yaşında emeklilik ve yeni neslin garantiye alınması. Bunlar içinden çıkılması oldukça zor konular ve bu yüzden de korku ve endişeye neden oluyor. Hem siyasiler hem de uzmanlar bu konuda açık ve net konuşmalı, geleceğe dair felaket senaryoları değil, çözüm üretmelidir.”

Derleyen: Meltem Karagöz


Editör: Ahmet Günaltay