1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.02.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey22 Şubat 2007

İngiliz birliklerinin Irak’tan çekilmesi, Ortadoğu Dörtlüsü’nün barış sağlama çabaları ve İran’la Batı arasındaki pazarlığı konu alan yazılar, Alman gazetelerinin yorum sayfalarında bugün göze çarpıyor.

https://p.dw.com/p/AbjG

Tagesspiegel gazetesi, İngiliz ve Danimarka askerlerinin Irak’tan çekileceğinin açıklanmasının bir teslimiyet işareti olduğunu yazıyor ve şu yorumu yapıyor: “On binlerce Iraklı ülkeyi terk ettikten sonra, şimdi de Amerikalıların en sadık müttefikleri gidiyor. Hem de Amerika Birleşik Devletleri’nin işleri tersine çevirmek için son bir girişimde bulunduğu bir sırada.”

Berliner Zeitung da benzer bir görüşü dile getiriyor: “Bu haber, güncel Amerikan saldırısından dolayı Irak’ta şiddetin daha da artacak gibi göründüğü bir anda geliyor. Bu durum, Londra ve Kopenhag’dan duyurulan geri çekilme haberinin kulağa bir teslimiyet açıklaması gibi gelmesine neden oluyor.“

Financial Times Deutschland ise “Savaş yorgunu birçok Amerikalı televizyon seyircisi, müttefikler giderken, kendi çocuklarının neden savaşmaya devam etmesi gerektiğini soracak“ diyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Hem Bush, hem de Blair’in seçmenleri olayları kendileri gibi görmeye ikna etmesi gerekecek; Irak’ta durumun zor, fakat umutsuz olmadığına.”

Frankfurter Rundschau gazetesi de İngiliz İşçi Partisi’nin Tony Blair’le birlikte, parti için yıkıcı bir etkisi olan Irak Savaşı’nın anılarından da kurtulacağını umduğunu yazıyor. “Fakat daha kimse yeni bir başlangıçtan söz etmeye cesaret edemiyor“ diyen gazete, parti arkadaşlarının henüz Blair’in ölümcül hatalarının sonunu getirmekle uğraştığını savunuyor.

Yine Frankfurter Rundschau, Ortadoğu Dörtlüsü’nün İsrail ile Filistinliler arasında barış sağlama çabalarını yorumlarken şu ifadeyi kullanıyor: “Dönem başkanlığı kimde olursa olsun, Avrupa’nın arabulucu rolünü ciddiye alması lazım. Henüz kuşkulu ama, eğer otorite sahibi bir Filistin hükümeti kurulabilirse, Dörtlü’nün ona ciddi siyasi ve ekonomik öneriler yapması gerekli. Bu noktada sadece Washington’a güvenmek olanaklı olmayacak.“

Tageszeitung gazetesiyse bugün İran’ın nükleer programını ve Batı ülkeleriyle sürdürdüğü pazarlıkları ele alıyor: “Amerika Birleşik Devletleri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettişlerinin raporlarını tamamen anlamsız ilan ettiği için savaştan kısa süre önce Saddam Hüseyin’in hükümetinin hiçbir şansı kalmazken, bugün İran hükümetinin elinde daha çeşitli pazarlık seçenekleri var. Eğer İran şimdi Cumhrbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın değil de, nükleer pazarlıktan sorumlu Laricani’nin çizgisini izlerse, Amerika Birleşik Devletleri girişeceği herhangi bir saldırıyı gerekçelendiremez. Buna katkıda bulunmak, Avrupalılar için ön planda olmalı.“