20.10.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basınında bugün, Rusya’yla Avrupa Birliği arasında yapılacak zirve, ABD Başkanı Bush’un Irak Savaşı’nı Vietnam’a benzetmesi ve Alman ekonomisinin durumuna ilişkin değerlendirmeler göze çarpıyor.

Bugün Finlandiya’nın Lahti kentinde yapılacak Avrupa Birliği-Rusya zirvesi öncesinde Alman basını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ülkesindeki insan hakları ihlalleri nedeniyle baskı yapılması beklentisi içinde. Süddeutsche Zeitung, “Evet, hükümet başkanları Putin’den gazetecilere yönelik cinayetleri aydınlatmasını ve daha fazla demokrasi talep etmeli” diyor ve ardından şu yorumu yapıyor:

“Fakat bu eleştirinin başlangıçta fazla bir sonuç vermemesinden fazla etkilenmemeleri gerek. Yeni bir ortaklık anlaşmasının imzalanması daha fazla etki yapar. Bu adım Avrupa Birliği ve Rusya’yı birbirine daha fazla bağlar. Yakınlaşma da genellikle değişimi her türlü iyi niyetli çağrıdan daha fazla hızlandırır.”

Tageszeitung gazetesiyse, Rusya’yı mahkum ediyor:

„Modernleşme iflas etti, Putin bunu çoktan gündeminden sildi. Avrupa uygarlığı yolunu izlemek yerine Kremlin, geleneksel patikayı tercih etti. Rusya’nın kendi özel yolunu takip eden kendine özgü bir uygarlık olduğu söyleniyor. Soğuk ve akılcı Batı’nın aksine, Rusya’da akıldışılığın da yeri varmış. ’Rus ruhu’ gibi, bu tasarım da edebi bir tahayyülün ürünü, ideolojik bir oluşum. Artık Rusya sadece Batı’ya eklemlenme olanağını yitirmekle kalmadı, Çin ve Hindistan bile onun yerini almak için yarışıyor.“

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un Irak Savaşı’nı Vietnam’a benzetmesi Alman basınında geniş yer tutuyor. Berliner Zeitung iki savaş arasındaki benzerlikleri saydıktan sonra şu görüşü dile getiriyor:

„Vietnam’dan bir dersi çıkarmak kuşkusuz olanaklı: Amerika Birleşik Devletleri’nin sonuçta geri çekilmesine rağmen, daha önce iddia ettikleri gibi, bütün Asya komünist olmadı.

Neues Deutschland gazetesi de “Daha kısa süre önce Irak macerasını bir zamanlar müttefiklerin faşizme karşı verdiği mücadele düzeyine yükseltiyordu. Şimdi onu Amerika Birleşik Devletleri’nin utanç verici şekilde kaybettiği ve Başkan’ın siyasi yaşamına son veren kirli bir savaşla birlikte anıyor“ diyor.

Süddeutsche Zeitung ise şu görüşü savunuyor:

„Bush’un kendi verdiği Bağdat’a yürüme emrinin kışkırttığı, Amerikan askerlerine yönelik terör, kendi evindeki seçmenlerin sinirlerini de hedef alıyor. Fakat Bush’un buna yanıtı acıklı. O, ne anlama geldiğini bildiği halde, rotadan sapmamak istiyor. En geç seçimlerden sonra Cumhuriyetçiler yeni bir Irak stratejisi isteyecek. O zaman Başkan’ın, ’yola devam’dan fazlasını sunmak zorunda. Bush’un bir düzenli geri çekilme planına ihityacı var, yoksa cephe gerisi tamamen dağılacak. O zaman bu gerçekten onun Vietnam’ı olur – Bağdat’taki Yeşil Bölge de ikinci bir Saygon.“

Tageszeitung gazetesi ise bugün, Alman ekonomisinin durumu hakkında gelen olumlu haberlere rağmen ekonomi uzmanlarının hükümeti eleştirdiğini haber veriyor ve şunları yazıyor:

„Bu kadar büyüme yıllardan beri görülmedi. Ama altı ekonomi enstitüsü sonbahar raporlarında hemen hemen hiçbir hükümeti bu kadar ağır yargılamadı: Sağlık sistemi, istihdam piyasası, şirket vergileri, bütçe... Uzmanlar, koalisyonun her alanda büyüme ve istihdam koşullarının gerektirdiğinin gerisinde kalmasından şikayet ediyor. Bir ülkenin, siyasi uzlaşmayı ve iktidarda kalmayı ekonominin acil gereklerinden daha önemli kabul eden bir hükümeti kaldırıp kaldıramayacağı meşru bir sorudur.”