16.08.2010 - Alman basınından özetler

Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesi Pakistan’daki sel felaketinin ardından halkın içinde bulunduğu durumun endişe verici olduğunu belirtiyor:

“Pakistan’daki felakete medya organlarında hak ettiğinden daha az yer veriliyor. Haiti’deki depremin ardından televizyonlardan yayınlanan görkemli yardım galaları bu sefer yok. Duyularımızı dünyadaki gerçekten önemli konulara yöneltmemizin zamanı geldi. Basın yayın organları konuya daha fazla eğilmeli, izleyiciler de daha ilgiyle takip etmeli. Yardımseverliğin yeterli motivasyonu sağlayamadığı kişiler ise Pakistan’ın nükleer gücünü aklına getirmeli. Pakistan’da istikrarın sellerle silip süpürülmemesi -en azından bencil bir yaklaşımla- hepimizin çıkarınadır.”

Nürnberger Nachrichten gazetesi de Pakistan’a yönelik yardımları irdeliyor:

“Nükleer güç Pakistan, Batı tarafından güvenli bulunmuyor. Ülkede olası sel felaketlerinden korunma için harcanması gereken devlet fonları belli ki yolsuzluk kurbanı olmuş. Bununla birlikte Taliban ve benzeri aşırı İslamcı gruplar yaptıkları yardımlarla puan topluyor. BM Genel Sekreteri felaket bölgesini ziyaret ederek, uluslararası toplumu yardımların hızlandırılması konusunda uyardı. Ban Ki Moon konunun öneminin farkında. Şayet Pakistan çökerse, o zaman bölgedeki siyasi dengeler de değişecek. Bu da Batı’nın yararına olmasa gerek.”

11 Eylül saldırılarının düzenlendiği New York’taki İkiz Kulelerin yakınına büyük bir cami ve kültür merkezi inşa edilmesi planlarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Neue Osnabrücker Zeitung, ABD Başkanı Barack Obama’nın bu konuda yeterince akılcı davranmadığını savunuyor:

“Barack Obama büyük bir fırsatı kaçırdı. Obama, zaman zaman seviyesizlik derecesine varan hararetli tartışmaların odağındaki, yakın tarihin en feci terör saldırılarının düzenlendiği alanın yakınına inşa edilmesi planlanan cami konusunu hafife aldı. Müslüman dünyasının Obama’ya olan güveni, şayet ABD Başkanı söz konusu camiye desteğini daha açık bir şekilde ifade etseydi, artacaktı. İslam ve ‘İslamcılık’ arasındaki farkın ortaya konması önemli. Her dinden insanları bir araya getirmeyi amaçlayan söz konusu kültür merkezi, karşılıklı anlayışın güçlendirilmesini teşvik edebilir. Proje karşıtları, planlanan inşaatı daha çok ‘İslamizmin kalesi’ olarak görüyor. Ancak durum bunun tam aksi. Manhattan’dan barış mesajları yükselebilir.”

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung ise ABD’nin Irak’tan çekilme planlarını yorumluyor:

“Irak’taki saldırıların sayısı, Amerikan askerleri ve direnişçiler arasındaki çatışmaların sürdüğü döneme oranla düştü. Ama El Kaide alt edilmiş değil. Şii milisler sadece geri çekilmiş durumda. İstikrar ortamından bahsetmekse mümkün değil. Irak'ta huzursuzluk daha yıllarca sürecektir. Bir de elbette buna siyasi riskleri de eklemek gerekir. Ülkenin başında ne yapacağı kestirilebilir bir yönetim olsa, güvenlikle ilgilenebilirdi. Ancak hükümet kurma yolunda beş aydır devam eden iktidar mücadelesi plan yapabilmenin önünde büyük bir engel. Iraklı siyasi partiler, hiç düşünmeden kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının önünde tutuyor. Bu yüzden Obama tarafından hızlandırılan Irak'tan çekilme projesi Amerika'nın Irak politikaları konusundaki plansızlığının başka bir göstergesidir. Diktatör devrildi ama Iraklılar'ın eline pek birşey geçmedi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu