16.01.2012 - Avrupa basınından özetler

Bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlardan ikisi, Amerikan kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's’un 9 Euro Bölgesi ülkesinin kredi notunu kırmasıyla ilgili. Diğer iki değerlendirme ise Nobel barış ödüllü Muhammed el Baradey’in Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylıktan vazgeçmesini ve hafta sonunda bir yolcu gemisinin İtalya kıyılarında karaya oturarak batmasını konu alıyor.

Fransız Liberation gazetesi, Fransa’nın notunun düşürülmesinin, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında çok çarpıcı bir biçimde gerçeklere dönüş anlamına geldiğini belirtiyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Fransa’nın notunun düşürülmesi, ulusun hamisi konumunda olan görevdeki cumhurbaşkanının bu rolünü şüphesiz zayıflatıyor. Fransa son beş yılda biraz daha geriledi ve belini doğrultması da pek kolay olacağa benzemiyor. Bu durumdan yarar sağlayanlar ise ‘sisteme eleştirel yaklaştıklarını’ söyleyen, Fransa’da siyaseti ve hükümet etme biçimini büyük ölçüde değiştirmeyi isteyen hem solcu, hem de aşırı sağcı politikacılar. Yapılması gerekenleri çarpıcı bir biçimde ortaya koyan kredi derecelendirme kuruluşlarının bu müdahalesi, cumhurbaşkanı adaylarının da kriz politikasına ilişkin projeler geliştirmesine vesile olacaktır.”  

Muhafazakar Çek gazetesi Lidove Noviny ise aynı konudaki yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Standart&Poors’un Euro Bölgesi’ne dahil 9 ülkenin notunu düşürmesi beklenmeyen bir adım değildi. Ve yatırımcıların uzun zamandan beri zaten tahmin ettiği şeyi, yani Avrupa’nın bir bütün olarak aslında işlemediğini gözler önüne sermiş değil. Daha direkt olmak istiyorsak, Amerikan medyasının konuya ilişkin değerlendirmesine göndermede bulunabiliriz. Amerikan medyası, 9 ülkenin notunu düşürülmesini, bir propaganda yalanının sonu, Avrupa’nın yeteneksizliğinin açığa vurulması ve yolsuzluklara batmış soyguncu bir rejimin gerçek yüzü olarak niteliyor.”

Liberal Avusturya gazetesi Der Standard’ın yorumu, Nobel Barış Ödülü sahibi ve eski Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed el Baradey’in cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildiğini açıklamasına ilişkin:

“Baradey'in adaylıktan çekilmesinden Mısır’da yeni bir sayfa açılmasını beklemek, abartılı bir tepki olurdu. Baradey’in çıkışı, her ne kadar iktidarı bırakmak istemeyen askerlerin uluslararası arenadaki itibarına leke düşürse de, aslında onlar açısından büyük bir şey ifade etmiyor. Buna rağmen Baradey’in kararının tamamen etkisiz olacağını düşünmek de yanlış. Önemli olan Baradey’in şimdi nasıl bir adım atacağı… . Seçimler sırasında genç devrimci güçler Baradey’in 2011’de Mısır’a geri dönüşüyle pek ilgilenmemişlerdi. El Baradey şimdi devrim sürecinin kurumlar dışında devam etmesi yönünde karar vererek, bu genç kitle ile yeniden temasa geçmiş oluyor.”

Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo, büyük yolcu gemisi “Costa Concordia”nın Toskana kıyısında batmasını konu alan yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Costa Concordia’nın batmasından ders çıkartılmalıdır. Büyük yolcu gemileriyle dünya yolculukları, son yıllarda büyük rağbet gören turizm branşlarından biri. 2011 yılında 8 milyon turist gemiyle İspanya’ya geldi. “Costa Concordia”nın kaptanının terbiyeden ve profesyonellikten yoksun olduğu şimdiden ortaya çıktı. Başka bir sorun da dev yolcu gemilerinin, bundan on yıl öncesine nazaran iki kat daha fazla yolcu kapasitesine ulaşmış olması. Gemi personeli çoğu kez farklı ülkelerden, o nedenle de birbiriyle iletişim kurmada zorlanıyorlar. Bu kaza ayrıca gemi personelinin eğitiminin ve tecrübesinin eksik olduğunu da gün ışığına çıkarttı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay