1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

15.04.2009 - Avrupa basınından özetler

15 Nisan 2009

Yorum sütunlarına yansıyan konular arasında Almanya'da genleri değiştirmiş mısır ekimi tartışması, Kuzey Kore'nin nükleer çıkışı ve Obama'nın Küba'ya uygulanan ambargoyu gevşeteceği yönündeki açıklaması bulunuyor.

https://p.dw.com/p/HXE7
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Cenevre’de yayımlanan “Neue Zürcher Zeitung” gazetesi, Bavyera’da faaliyet gösteren Hristiyan Sosyal Birlik Parti’si üyesi olan ve aynı zamanda Merkel kabinesinde Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanı olarak görev yapan Ilse Aigner’in, genetik yapısı değiştirilmiş mısır tahılını Almanya’da yasaklama kararına ilişkin olarak hazırladığı yorum şöyle:


“Görünen o ki, Bavyeralı politikacıya memleketinden gelen baskılar O’nu epeyce sıkıştırmış. Geçen sonbaharda düzenlenen eyalet seçimlerinde (Bavyera’da) sadece mutlak çoğunluğunu değil, köylü seçmenini de kaybeden Hristiyan Sosyal Birlik Partisi panik içinde. Bavyeralı köylülerin çoğunluğu ve halkın büyük bir bölümü, genleriyle oynanmış tarım ürünleri konusunda oldukça çekimser olduğu içindir ki, Parti Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer, bu konuda çıkış yaparak, kaybetmiş olduğu seçmeni yeniden kazanmayı hedefliyor.”

“Almanya Tarım Bakanı Ilse Aigner’in “Mon 810” adındaki, genleri değiştirilmiş mısır tohumlarının Almanya’da ekimini yasaklanmasına “Kölnische Rundschau” gazetesi ise şu yorumu yapıyor:


“... (Federal Tarım Bakanı) Aigner bu yasaklama kararını cidden mi aldı, yoksa gözü aslında yaklaşan seçimlere mi çevrili, bu yakında belli olacak. Zira aslında genetiği ile oynanmış bitkilerin sadece ekiminin değil, ithalinin de yasaklanması gerekirdi. Örneğin genleri değişime uğratılmış soya fasulyesi, hayvan yemi olarak ülkeye giriş yapıyor. Bunların ithalinin yasaklanması, iklimin korunması açısından da başarı anlamına gelirdi. Bundan karlı çıkacak olan da yine Alman tarım çalışanları olur. Çünkü Alman üretici piyasaya zaten genetiği değiştirilmiş ürünler sunmuyor; o yüzden bunların dış piyasaya ihracından zarar görmesi diye bir şey söz konusu değil.”

“Viyana’da yayımlanan muhafazakar “Die Presse” gazetesinin yorumu ise farklı bir konuda. Gazete, Kuzey Kore’nin son nükleer meydan okumasına ve uluslararası görüşmeleri terketmesine ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Kuzey Kore’de iktidardaki Komünist Parti içindeki küçük bir grup dışında hiç kimse, bu ülkenin askeri ve teknik açıdan neler yapabileceği konusunda bilgi sahibi değil. Halk ot yemek zorunda bırakılırken, bu ülke uzaya çok başlıklı füzeler atıyor, bunların nereye vardığı da belli değil. Pyöngyang’a giden gelen İranlı ve Suriyeli füze teknisyenlere Parti ve Devlet Başkanı Kim’in bu konuda somut birşeyler sunduğu da muhakkak! Kim’in son çıkışı, Amerikan Başkanı Obama’ya gizli bir yardım sinyali mi, bilinmez. Derdi gerçekten yardım almak ise, bunu açıkça dile getirebilirdi. Ama Kuzey Kore’nin normal olan zaten nesi var ki?”


Son olarak Amsterdam’da yayımlanan “de Volkskrant” gazetesinin yorumu var. Gazete, Amerikan Başkanı Obama’nın Küba konusunda yeni açılımlarda bulunacağına ilişkin politikasını ele aldığı yorumda, Obama’nın seyahat özgürlüğü ve para havalesi konusunda almak istediği önlemlerin, Küba’ya ekonomik yaptırımların kaldırılmasının da yolunu açacağı görüşünü savunuyor:

“Obama kapıyı şimdilik sadece bir parmak araladı. Küba’ya 47 yıldan beri uygulanan ve artık sembolik anlam taşıyan ticaret ambargosu yürürlükte kalmaya devam ediyor. Sadece telekomünikasyon baranşı istisna oluşturuyor. Anlaşılan o ki Obama, Küba’ya uygulanan ambargonun tamamen kaldırılmak amacıyla ABD’deki Castro karşıtı lobiyi yumuşatmaya çalışıyor. Böylece Havana’daki rejimin de siyasi ve ekonomik reformlara kapı aralaması amaçlanıyor. Bu anlamda Obama’nın Küba’ya karşı yeni açılımlarda bulunacağını ilan etmesinin, beklenenden daha büyük etkisi olacağı anlaşılıyor.”

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay