1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.07.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ahmet Günaltay14 Temmuz 2004
https://p.dw.com/p/Abu3

Alman ve diğer Avrupa basınının yorum köşelerinde bugün göze çarpan konuların başında, Avrupa Adalet Divanı’nın, istikrar kriterlerine göre aşırı borçlanan ülkeler hakkında başlatılacak cezai işlemin AB Konseyi tarafından veto edilmesinin hukuka aykırı olduğuna dair kararı geliyor. Alman yardım gemisi Cap Anamur’un Afrikalı mültecileri Sicilya’ya taşımasıyla patlak veren diplomatik gerginlik te başlıca yorum konuları arasında.

Avrupa Adalet Divanı’nın Euro bölgesi istikrar paktı ile ilgili kararını Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesi şöyle yorumluyor:

”Karar, Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel’i mahçup etti. Eichel, Fransız meslektaşı Francis Mer ile birlikte euro bölgesinin en büyük iki ekonomik gücü hakkındaki aşırı borçlanma işlemini durdurmak için elinden geleni yapmıştı. Adalet Divanı bu müdahalenin aslında hiçbir şey kazandırmadığını tescil etti. Pakta sadık kalınmasını isteyenler de sevinmesinler. Sürekli olarak eleştirilen istikrar paktı kurtarılamadı, sadece hakimler tarafından oksijen çadırına alındı, o kadar.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin yorumu daha da sert:

”Bakanlar Konseyi’nin kasım ayında aldığı karar siyasi elektriklenmeye yol açmış, ama Adalet Divanı’ndan tepki gelmemişti. Bu bakımdan Lüksemburg’da alınan kararın, dağılmakta olan istikrar ve büyüme paktının dip notu olarak tarihe geçeceğini söyleyebiliriz.”

Süddeutsche Zeitung gazetesi ise tamamen farklı bir görüşü savunuyor:

”Bu karar, Avrupa açısından önemli hamledir. Adalet Divanı, Avrupa'yı sürükleyen güçler arasındaki ilişkileri tanzim etmektedir. Kıstas hukuktur. Üye ülkelerin aralarında kararlaştırdıkları kurallardır. Bu kurallar, hükümetlerin hoşuna gitmmese de geçerlidir.”

Fransız gazetelerinden Le Figaro, böyle durumlara düşülmemesi için istikrar paktının ekonomik realitelerin ışığında esnekleştirilmesi gerektiğini yazıyor. İngiliz Financial Times da Adalet Divanı kararının istikrar paktının yeniden düzenlenmesine fırsat yarattığını savunuyor. İstikrar paktını siyasi cesede benzeten Kurier adlı Avusturya gazetesi, borçlanma sınırının aşılmasının euro-dolar paritesini etkilemediğini, İtalya’nın kredi notunun düşürülmesinin faizleri hareketlendirmediğini ve hiçbir euro bölgesinin borçtan batmasına ortaklarının seyirci kalmayacağını yazıyor ve ekliyor: "Başka her çözüm, anlamını kaybetmiş ve ciddiye alınmaya layık olmayan bir anlaşmadan evladır."

37 Afrikalı mülteciyi Sicilya’da karaya çıkardıktan sonra kaptan ve mürettebatının İtalyan polisi tarafından tutuklandığı Alman yardım gemisi Cap Anamur’un Akdeniz’deki esrarengiz seferiyle ilgili yorumlara gelince. Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesi şu satırlara yer veriyor:

”Avrupa’nın karmaşık iltica hukuku her yardıma ayrı özellik kazandırıyor. Geminin Alman bandıralı olması Alman hükümranlık bölgesi olmasını gerektirmez. Bu bakımdan Almanya, iltica başvurusunu kabul etmek zorunda değildir. İtalya buna, gemi mürrettebatına kaçakçı muamelesi yaparak karşılık veriyor. Bu çekişme kimseye yarar sağlamaz. Sicilya’nın güney ucunu Ümit Burnu ile karıştırmamak lazım.”

Bielefeld’de yayımlanan Neue Westfaelische Zeitung gazetesinin yorumu ise özetle şöyle:

”Avrupa kalesi ortak iltica hukuku ve mülteci kontenjanı hakkında anlaşamadığı için mülteciyle, ilk ayak bastığı ülke ilgileniyor. Almanya’daki iltica başvurularının azalması bundan. Cap Anamur’un bu yaraya parmak basması iyi oldu. AB, mülteciler için ortak çözüm bulmalıdır. Tek tip iltica başvurusu ve mültecilerin 25 üye ülke arasında paylaşılması, çözüm yolu olabilir.”

Neue Presse adlı Hannover gazetesinin konuyla ilgili yorumunda ise göze çarhıyor:

”İtalyan makamlarının Cap Anamur’un Alman patronuna insan taciri damgası vurmaya kalkışması saçma olsa da, Alman yardımcıların büyük bir ideale hizmet ettiklerini sanmakta acele edilmemelidir. Kazazede Afrikalılar açısından mucize sayılan gelişme bir anda medya kampanyasına dönüştü. Yardım kuruluşun Alman başkanıyla televizyon ekibinin gemiye çıkabilmeleri için mülteciler sekiz gün Cap Anamur’da bekletildi. Mültecilerin Sudan’ın kriz bölgesi Darfur’dan kaçtıkları haberi bu senaryoya çok uygundu. Amaca götüren her yol mübah olamaz. İnsanlık adına kazanılan küçük zaferler dahil çok şeyi berbat edebilir.”