13.04.2010 - Alman basınından özetler

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung bugünkü yorum sütunlarında Almanya ve Türkiye arasında göçmenlerin Alman toplumuna uyumu konusundaki farklılıkları değerlendiriyor:

“Berlin ve Ankara Türk göçmenlerin topluma uyumu konusunda birbirine zıt yönde çalışıyor. En son Başbakanlar Merkel ve Erdoğan Almanya'da Türk liseleri açılması konusunda birbirine ters düştü. Bundan önce de Türk eşlerin aile birleşimiyle Almanya'ya gelmesiyle ilgili şartlar ve çifte vatandaşlık tartışma konusu olmuştu. Karşılıklı yanlış anlama ve hatalarla dolu bu tartışmalardan en çok yara alanlarsa Almanya'da yaşayan Türklerdir. Her iki hükümet de artık Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk kökenlinin topluma uyumu için gerçek bir işbirliği yoluna gitmelidir.”

ABD Başkanı Barack Obama’nın girişimiyle dün Washington’da başlayan iki günlük nükleer güvenlik zirvesinde 40’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanları bir araya geliyor. Zirvenin iki önemli gündem maddesini, nükleer silahsızlanma alanında atılacak adımlar ile radyoaktif silahların teröristlerin eline geçmesini engelleme amacıyla alınacak önlemler oluşturuyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un zirveyle ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Nükller silahların yayılmasının önlenmesi için gereken tüm çabaların gösterilmesi şart. Son olarak ABD –Rusya arasındaki nükleer silahların azaltılması antlaşmasını tasvip edenler, İran’ın nükleer programına ya da İsrail’in bu yöndeki potansiyeline de kuşkuyla bakmalıdır. Bu tehlikenin hiçbir bahane öne sürülmeden önlenmesi gerekiyor. Tahran yönetimi Obama’nın diyalog önerisine karşı çıktığı için, yeni yaptırımlardan başka çıkar yol kalmamıştır.”

Berliner Mogenpost gazetesiyse Polonya Devlet Başkanı Leh Kaçinski ve beraberindeki 95 kişinin hayatına mal olan talihsiz uçak kazasını taşımış yorum sütunlarına:

“Kazanın meydana geldiği yer ve zaman oldukça sembolik: Seyahatin varış noktası Katyn, günümüze kadar hafızalardan silinmeyen bir travma. Uçağın düşmesinin ardından Polonya Başbakanının ve Moskova yönetiminin ihtiyatlı ve işbirlikçi yaklaşımları, iki ülke ilişkilerini gölgeleyen bu eski canavarın yeniden hortlamaması için verilen çabaların bir göstergesidir. Bu yüzden mevcut acı ve yasın ardında yeni bir umut doğuyor. Bu umut da birbirine uzak bu iki ülke ilişkilerinin geleceği için oldukça önemli. Polonya ve Rusya’nın şimdi ikili ilişkilere eskiden olduğundan daha çok yoğunlaşması ve birbirine destek vermesi gerekiyor. Çünkü barış ve uzlaşma tıpkı uçaklar gibi kazalara kurban gidebilir.”

Euro bölgesi maliye bakanları ağır borç yükü altında ezilen Yunanistan’a gerektiğinde bu yıl içinde 30 milyar Euro kredi taahhüdünde bulundu. Stutgarter Zeitung AB’nin Yunanistan’a yönelik destek sözünü şöyle değerlendiriyor:

“AB ülkelerinin mali piyasaları rahatlatabilmek için bizzat sorumluluk almaları gerekiyor. Bu özelikle ekonomileri Almanya’dan daha sıkıntılı bir durumda olan diğer AB üyeleri için kötüye işaret. Çünkü Yunanistan’a verilen yardım taahhütleriyle, uçurumun eşiğine gelmiş diğer üyelere yönelik yardımlara itirazlar zorlaşacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu