1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.01.2009 - Avrupa basınından özetler

Meltem Karagöz13 Ocak 2009

Rusya ve Ukrayna arasında devam eden doğalgaz anlaşmazlığı, İsrail operasyonu ve ABD’nin müstakbel Başkanı Obama’nın mali krize yönelik politikaları bugünkü Avrupa basınında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/GXEw
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Salzburger Nachrichten adlı Avusturya gazetesi, Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in tutumunu eleştiriyor:

“Vladimir Putin büyük hasara yol açtı. Rusya, Ukrayna’ya karşı kendinden emin, sorumluluk sahibi büyük bir ülke gibi davranmadı. Putin’in Rusya’sı, tıpkı daha önce Kosova ve Gürcistan’da olduğu gibi, çözümün bir parçası olmak yerine gücünü göstermek ve misillemede bulunmak istedi. Bir zamanlar aynı çatı altında yaşadığı halk topluluklarına bu kez 'üşüme cezası' verirken, AB ile de pazarlık masasındayken küçük oyunlar peşindeydi. Bu, dünyanın diğer başkentleri tarafından tahmin edilebilen ya da saygı duyulabilecek, güvenilir bir tutum değildir. Tüm bu gelişmeler bir yana, sahip olduğu petrol ve doğalgaz rezervleri birkaç kuşak sonra tükenince Rusya, o zaman ne yapacak?”

Hollanda’nın Amsterdam kentinde yayımlanan Trouw gazetesinin yorumundaysa Rusya ve Ukrayna arasındaki doğalgaz krizinin gelecek yıl yine patlak verebileceği öngörüsünde bulunuluyor:

“Doğalgaz anlaşmazlığıyla birlikte AB yine Rusya’ya enerji bağımlılığı konusuyla karşı karşıya geldi. Kapsamlı bir alternatifse henüz ortada yok. Diğer gaz tedarikçileri de en az Rusya kadar güvenilmez. Çevre dostu enerji kaynaklarıysa henüz ihtiyacı karşılayamıyor. Uzmanlar, Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşmazlığın her yıl tekrarlayabileceği endişesini taşıyor. Her iki ülke de Ukrayna’daki tüketim için öngörülen doğalgaz fiyatı üzerinde anlaşamadı. Sorunun çözümü AB ülkelerindeki gibi Ukrayna'da da doğalgaz fiyatını petrol fiyatına endekslemekten geçebilir. Ancak Moskova bu alternatife, AB ve NATO’ya dahil olmak isteyen Kiev’e baskıyı sürdürme niyetinde olduğu için karşı çıkıyor.”

İspanya’nın başkenti Madrid merkezli sol liberal El Pais gazetesiyse yorum sütunlarına İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam ettirdiği operasyonla ilgili yapılan protesto gösterilerini taşımış:

“Dünya çapında yapılan İsrail’i protesto gösterilerinde atılan sloganların daha itinayla seçilmesi gerekiyordu; özellikle de İsrail’in “soykırımla” suçlandığı Madrid’deki gösterilerde... Ayrıca bu türden protestoları düzenleyenler, eylemlerin Hamas’a destek vermek şeklinde yorumlanmaması için dikkati elden bırakmamalı. Sivil halka yönelik her türlü saldırı kınanmalıdır. İsrail’in insan haklarını zedeleyen tutumunun yanı sıra Hamas’tan da temel hakları ihlal etmemesi istenmeli. Hal böyleyken, hangi taraftan daha fazla kayıp verildiği önemini yitiriyor.”

Rouen'de çıkan Fransız Paris-Normandie gazetesiyse, İsrail’in askeri harekâtının antisemitizme yeni destek yaratacağı yorumunu getiriyor:

“BM’nin İsrail’in askeri harekâtı çerçevesinde insan hakları ve savaş hukukunu ihlal ettiği yönündeki suçlamamaları, İsrail ordusunun imajını daha da karalıyor. Öyle ki, bu durum bazı İsrailli bakanlarda huzursuzluk yaratarak, olası yeni zararları engellemeyi istiyorlar. Zira bu durum onlara göre antisemitizm canavarını yeniden ayağa kaldıran Filistin’le yaşanan sorundan daha acil. Bu canavarların en kötüleri, daha önceki dönemlerde camilere yapılanlar gibi, sinagoglara saldırıyor. İşte tüm bunlar, endişeleri daha da artırıyor.”

ABD’nin müstakbel Başkanı Barack Obama, görevi 20 Ocak’ta şimdiki Başkan Bush’tan devralıyor. İtalya’nın başkenti Roma'da yayımlanan Corriere della Sera gazetesi, Obama’nın daha göreve başlamadan, özellikle ekonomik kriz yüzünden frenlendiği yorumuna yer veriyor:

“Barack Obama’nın stratejisindeki değişiklikler artıyor. Obama Pazartesi günü birçok konudaki politikasını yeniden düzenlemek durumunda kaldı. Buna göreve gelmesi öncesinde resesyonu engellemeyi öngören mali paketin Kongre tarafından kabul edilmesi umutları da dahil.”