12.11.2008 - Avrupa basınından özetler

Almanya'da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yer alan yorumda, Barack Obama döneminde Atlantik aşırı ilişkilerin nasıl şekillenebileceği ele alınıyor:

“Afganistan’ın, Avrupa’daki Obama hayranlığını kısa zamanda söndürebileceği söyleniyor. Yeni başkan Afganistan’a ek askeri birlikler göndermeye karar verirse, Avrupalı müttefiklerinden de aynı şeyi isteyecektir. Almanya hükümeti şimdiden buna gönüllü olmadığını gösterdi. İngiltere Başbakanı Brown ise Avrupalı NATO ülkelerini ek angajmana ikna etmeye çalışacağını duyurdu. Afganistan’ın beklentileri hayal kırıklığına dönüştürmesine mahal verilmemeli. Obama aşırı beklenti içine girmemeli, ortakları da olumsuz refleks göstermekte acele etmemeli. Ancak Bush olmadan da bu refleksin işe yaradığı görülüyor.”

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi, Obama yönetiminin Afganistan’a ağırlık vermesinin Almanya’yı zorlayabileceği görüşünde:

“Başbakan Merkel, genel çaresizlik ortamında somut bir sinyal verdi. Afganistan’daki terör ile mücadeleye ve ülkenin yeniden imarına Afgan kimliği kazandırılması ezelden beri resmi açıklamaların ana fikrini oluşturuyordu. Ancak bu sözler hiçbir zaman gerçekle örtüşmedi. Afganlar daha iyi bir gelecek ümidini kaybettiklerini gösterirlerse, bunun nedenleri arasında kendi siyasi liderlerinin başarısızlığını da saymak gerekecektir.”

İngiliz The Independent gazetesi, ‘Obama, Guantanamo skandalına son vermelidir’ derken Viyana’da yayımlanan Der Standard gazetesi Washington’da tehlikeli bir iktidar boşluğu doğabileceğine işaret ediyor:

“Obama inisiyatifi ele almaya ve ekonomi ve dış politikalarla ilgili taleplerini sıralamaya başladı. Demokrat liderin atağa kalkması, Bush’u olduğundan da zayıf duruma düşürdü. Görevdeki Başkan henüz halefinin taleplerini frenleme imkanına sahip. Önümüzdeki on haftalık sürede seçilmiş Başkan’ı bloke ederse Obama, Beyaz Saray’a yara almış olarak taşınır. Son derece dikkatli davranılmasını gerektiren bu durum Obama’ya, yeni siyaset anlayışından neyi kastettiğini gösterme fırsatını verebilir.”

Luxemburger Wort gazetesi, Beyaz Saray’daki nöbet değişikliğinin son derece zor bir döneme rastladığına dikkat çekiyor:

“Dünya ekonomik krizi, Irak ve Afganistan savaşları, tekleyen Amerikan ekonomisi. 20’ler Grubu zirvesine ev sahipliği yapacak olan Bush ile Obama’nın ekonomi politikaları arasında dağlar kadar fark var. Seçim kampanyası sırasında Obama Başkan’ın muhafazakar ve liberal ekonomi politikalarını eleştirmediği tek bir konuşma dahi yapmadı. ABD ağır bir ikilemle karşı karşıya. Bush ağır yaralı ve aslında meşruiyeti de kalmadı. Obama ise bütün zafer coşkusuna rağmen hala sade bir vatandaş. Sorumluluğu üstlenmek görevdeki Başkan’a düşüyor.”

İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung gazetesi ise Pakistan’ın Taliban karşısındaki aczini konu alıyor.

“Terör ile mücadelenin başladığı 2001 yılından beri Pakistan ordusu Taliban’a karşı hiç şimdiki kadar kararlı bir harekat yapmamıştı. Anlaşılan yeni Genelkurmay Başkanı terör ile mücadeleyi ciddiye aldıklarını ve sorunu kendilerinin çözebileceğini göstermek istiyor. Ama harekatın bilançosu çok cılız. Ordu bir an önce başarı sağlayamadığı takdirde halk arasında harekata direniş artacaktır.”