Öldürülen gazeteciler anıldı

Savaşlar ve terör olayları nedeniyle, her yıl çok sayıda gazeteci hayatını kaybediyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, hafta sonu Fransa’nın Bayeux kentinde dünya genelinde politik nedenlerle öldürülen gazetecileri andı. Bayeux kentindeki anma törenine katılanların üzüntüsü yüzlerinden belli oluyordu. 2007 yılında 87 gazeteci dünya genelindeki savaş ve terör olaylarına kurban gitti. Törende, hayatlarını kaybeden gazetecilerin zor koşullar altındaki çalışmaları anlatıldı. 2008 yılının bilançosu ise çok farklı değil: Şu ana kadar 31 gazeteci ve kameraman hayatını kaybetti. 138 gazetecinin yanısıra, internet üzerinden görüş belirten 70 kadar rejim karşıtı da tutuklandı. Şimdiye kadarki ölümlerin çoğu ise 2008 yılı içinde Irak’ta meydana geldi. Fransa'da düzenlenen törende 85 gazetecinin hayatını kaybettiği 2006 yılı da gözden geçirildi. Karen Fischer gibi bazı gazeteciler ise ancak şimdi bu tören dolayısıyla hatırlandılar.

Deutsche Welle muhabirleri de anıldı

30 yaşındaki Karen Fischer ve 39 yaşındaki hayat arkadaşı Christian Struwe, iki yıl önce Deutsche Welle için Afganistan’da bir araştırma gezisine gitti. Çift, Mezar-ı Şerif’ten Bamyan’a giderken, nereden geldiği belli olmayan kurşunlara hedef olup hayatlarını kaybetti. Çiftin politik terörün kurbanı oldukları ise uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkartıldı. Bu nedenle ilk kez şimdi Bayeux’de anıldılar. İsimleri, 23 anıt taştan birine kazındı. Fischer ve Struwe'nin isimlerinin yer aldığı anıt, çiftten bir gün sonra öldürülen Rus gazeteci Anna Politkovskaya’nın anıtının hemen arkasında yer aldı.

Rakel Dink bir konuşma yaptı

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, hayatını kaybeden gazetecilerin ailelerini de törene davet etti. Törene katılan Karen Fischer’in ailesi, bir yandan hala kızlarını kaybetmenin acısını yaşarken, diğer yandan ise geç de olsa kızlarının bu vesileyle anılmasından memnuniyet duydular. Hrant Dink’in eşi de törende bir konuşma yaptı. Rakel Dink, konuşmasında ırkçılık ve aşırı milliyetçilik konularına değindi. 1944’te sansürsüz habercilik anlayışının başlamasından bu yana dünya genelinde bin 900 gazeteci hayatını kaybetti. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün kurucusu Robert Menard, bu durumun uzun bir süre daha değişmeyeceğinden endişe ettiğini söyledi:

“Gelecekte gazeteci ölümlerini asgariye düşürmek için tek bir yol var: Suçlular adalet tarafından sürekli takip edilip, cezalandırılmalı. Fakat şimdiye dek boşuna bekledik. Her geçen yıl, gittikçe artan sayıda gazeteci eğitici çalışmaları ve demokrasiye katkıları nedeniyle cinayetlere kurban gidiyor. Ve şu ana kadar neredeyse hiçbir katil suçlarının hesabını vermedi.“

BM'ye çağrı ses getirmedi

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, seri gazeteci cinayetleri ile mücadele için iki yıl önce uluslararası kamuoyuna çağrı yaparak, bir Birleşmiş Milletler kararı çıkartılmasını istedi. Ancak bu çağrı da başarısızlıkla sonuçlandı.