1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ze Roberto hayatını dine adamaya karar verdi

20 Kasım 2008

Almanya Birinci Futbol Ligi takımlarından Bayern Münih'in Brezilyalı orta saha oyuncusu Ze Roberto, ''Futbolu bırakınca papaz olacağım'' dedi. Ze Roberto, “dinin benliğini tamamladığını” söyledi.

https://p.dw.com/p/FyVM
Ze Roberto, Bayern Münih'te toplam 6 yıl top koşturdu
Ze Roberto, Bayern Münih'te toplam 6 yıl top koşturduFotoğraf: AP

Ze Roberto, Sport Bild'e yaptığı açıklamada, dinine bağlı bir kişi olduğunu belirterek, ''Profesyonel futbol hayatımı sonlandırınca, papaz olmayı hayal ediyorum'' dedi.


Bu konuyu, uzun süredir araştırdığını ifade eden Ze Roberto, ''Papaz olabilmem için 4 yıl teoloji okumam gerekiyor. Buna değer, çünkü din benim için önemli'' diye konuştu.


“Benliğimi tamamlayacak”

Bayern Münihli bir başka oyuncu Franck Ribéry, inancının kendisine güç verdiğini söylüyor
Bayern Münihli bir başka oyuncu Franck Ribéry, inancının kendisine güç verdiğini söylüyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Papaz olarak hayatını sürdürebilmesinin benliğini tamamlayacağını kaydeden Ze Roberto, Bayern Münih ile sözleşmesini 1 yıl daha uzatabileceğinin de sinyalini verdi.

Ze Roberto, “Bütün takım bunu benden isterse neden olmasın. Tanrı da bana bunun doğru karar olduğunu söylerse o zaman başka seçeneğim olmaz. Tanrının iradesi nereyi gösterirse orada kalırım” dedi.

Ze Roberto Bayern Münih teknik direktörü Jürgen Klinsmann’a da “antrenmanların dozunu” azaltma çağrısında bulundu. Ze Roberto, “antrenman sürelerinin azaltılması halinde takımın dayanıklığının artacağını, zamanı geldiğinde güçten düşmeyeceğini” söyledi.


Ribéry de “inancım” demişti

34 yaşındaki futbolcu, 1994 yılında Portuguesa'da başladığı futbol hayatına, Real Madrid, Flamengo, Bayer Leverkusen, Santos ve Bayern Münih takımlarını sığdırdı. Ze Roberto, Protestan “Evangelicos” kilisesine mensup.

Bayern Münih'te 2007’den beri oynayan, eski Galatasaraylı Franck Ribéry de eşi Vehibe ile kızının ve inancının kendisine güç verdiğini basın mensuplarına söylemişti. Ribéry, Cezayir asıllı eşi nedeniyle değil, tamamen kişisel nedenlerle bu seçimi yaptığını söylemişti.