1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Trump siyaset sahnesini terk etmeli"

12 Ocak 2021

DW Washington Temsilcisi Ines Pohl, Kongre baskının altyapısını dört yıl boyunca yalanlar ve kışkırtmalarla hazırladığını savunduğu Donald Trump’ın, yeniden aday olmasının mutlaka engellenmesi gerektiğini belirtiyor.

https://p.dw.com/p/3nnmi
ABD Başkanı Donald Trump
ABD Başkanı Donald TrumpFotoğraf: Imago Images/AAP/M. Tsikas

Hayır, 6 Ocak olayları kazara yaşanmadı. Bir tesadüf de değildi. Zoraki bir öfkeye dayanan ve taraftarlarının siyasi duruşunu "ötekine" karşı nefrete dönüştürebilen dört yıllık Başkanlık sürecinin kaçınılmaz bir sonucuydu.

Donald Trump sorumlu

Oradaydım ve Donald Trump'ın o soğuk Ocak gününde yaptığı konuşmanın, çoğunluğu barışçıl olan göstericileri nasıl öfkeli bir kalabalığa dönüştürdüğüne kendi gözlerimle ve kulaklarımla şahit oldum. Başkanın halka, Kongre binasına saldırmaları çağrısı yaptığına dair şüphe yok. Bunun gibi cümleler başka nasıl anlaşılabilir ki: "Ülkemizi güç sahibi olmadan geri almak asla mümkün değil; güç göstermelisin ve güçlü olmalısın!" Kalabalığa bu şekilde seslendi ve onlardan Kongre binasına doğru yürüyüşe geçmelerini istedi.

Ülkenin her yerinden başkente, "çalınmış" olduğunu iddia ettikleri oylarla sonuçlanan seçimleri protesto etmek için gelen insanlarla konuştum. Çoğunluğu ortalama Amerikalıydı. Peki Başkanlık seçimlerinin asıl galibinin Donald Trump olduğuna gerçekten ikna olan bu kitle kimlerden oluşuyor? Bunlar kendi yalanlarına kendileri inanmış ve sosyal medya balonlarına hapsolmuş kişiler. Üstelik bu topluluk, tehlikeli yalanlardan oluşan binanın temeline sorumsuzca harç taşıyan üst düzey Cumhuriyetçi politikacılar tarafından da destekleniyor. Bu siyasetçiler, Anayasaya bağlılık yeminlerini kişisel iktidar hırslarına feda etti.

Ines Pohl Kommentarbild App
Fotoğraf: DW/P. Böll

Cumhuriyetçiler aklıselim davranmalı

İşte bu kişiler sadece bir avuç çılgın değildi. Demokratlar, Trump’ın tekrar aday olmasını engellemek için mümkün olan her şeyi yapmalıdır. Zira Donald Trump'ın ellerine kan bulaştı. Kongre baskınında insanlar öldü. Tek başına bu bile, ikinci bir azil süreci başlatmak için yeterli bir neden. Ancak Kongre'de, Donald Trump'ın bir daha asla kamu görevine aday olmamasını sağlayacak bir kararname çıkarmak için uygun çoğunluğu organize etmek daha da önemli. Bunun için üçte ikilik çoğunluk gerekiyor. Bu da ancak ve ancak 20 kadar Cumhuriyetçi Kongre üyesinin aklıselim içinde hareket etmesiyle mümkün.

Bunlar, Demokratların önümüzdeki günlerde vermek zorunda kalacakları zor kararlar. Yasal süreci hemen başlatmaya kalkarlarsa Joe Biden'ın başkanlığının ilk birkaç haftasının, tümüyle Donald Trump'ın geleceği hakkındaki tartışmaların gölgesinde kalma riski söz konusu. Bu nedenle bazıları, yeni hükümetin göreve başlamasını ve korona felaketine karşı mücadelede hayati adımların atılmasını sağlayacak kararların alınmasını beklemek gerektiğini savunuyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde her gün üç ila dört bin kişi virüsten ölüyor. Bu daha önce hiç vuku bulmamış olsa bile, Donald Trump aleyhindeki hukukî süreç, devir tesliminden haftalar sonra da başlatılabilir.

Bu adımlar birçok Trump taraftarına, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyasi sistemin artık tümüyle "köhnemiş" olduğuna dair düşüncelerinde haklı oldukları duygusunu verebilir. Ancak bunun göze alınması gerekiyor.

Cumhuriyetçi Parti, Donald Trump'ın iktidar oyunlarıyla baş edemediğini defalarca gösterdi. Dört yıl sonra tekrar aday olma fırsatı bulursa, Cumhuriyetçileri rehin tutmaya ve onların dizginlerini elinde tutmaya devam edecek. Üstelik mesele sadece bununla da sınırlı değil. 2020'de 73 milyon kişi Donald Trump'a oy verdi. Bu gerçeği, Beyaz Saray'a dönme umuduyla bir Trump şovuna dönüştürmek için gayret gösterirse, peşinden gideceklerin sayısının 2024'te birkaç milyon daha fazla artması pekâlâ mümkün.

Yalan yaymanın ve nefreti körüklemenin birtakım sonuçlarının olacağı ve siyasi kariyerin derhal biteceği, sorumluluk taşıyan tüm politikacılara açıkça gösterilmeli. Kongre baskını, bundan sonra neler olabileceğinin sadece ilk habercisiydi.

Ines Pohl

© Deutsche Welle Türkçe