AKP'nin Almanya hesabı

Türkiye'den referandum toplantıları için artık bakan gelmeyeceğinin duyurulması Almanya'yı oldukça rahatlattı. Ama Ankara Avrupa'ya aynı mesajı vermedi. Türkiye'den haberle ilgili resmi doğrulama gelmedi. Referandum toplantıları listesinden şimdilik sadece Almanya çıkarıldı. Recep Tayyip Erdoğan bir devlet başkanına yakışmayan tutumunu değiştirmedi. Yakında AB vatandaşlarının kendilerini güvende hissedemeyeceklerini söyleyecek kadar da ileri gidebiliyor.

AKP anketçilikte usta

Yine de kısmen rahatlamadan söz edilebilir. Bunu iktidar partisinin ‘kâr – zarar' hesabı yapmış olmasıyla açıklamak mümkün. AKP, Türkiye'nin en gelişmiş kampanya araçlarına sahip. Tabii buna devletin imkânlarından yararlanabilmesini de eklemek gerekir. Başka siyasi partiler AKP kadar sağlam anket yapamıyor. Anket sonuçları da ister istemez parti yönetiminin kampanya stratejisine yansıyor.

AKP'nin Almanya'daki kampanyasında değişiklik yapmasının nedeni, sonuçlarını daha sonra açıkladığı güncel anket olabilir. İyi hesaplanmış provokasyonlar başta etkisini gösterdi, Erdoğan taraftarlarını ‘evet' için harekete geçirebildi. Artık iptal edilen her toplantı, uygulanan her iniş yasağı ve kapatılan her sokak Erdoğan'ın oylarını artırıyordu. Türklerin haklarının kısıtlandığı havası yaratıldı ve Erdoğan halkını bu düşman çevreden koruyan güçlü lider rolüne büründü.

Erdoğan'ın Almanya'yı ve Almanya Başbakanı'nı ‘Nazi uygulaması' yapmakla suçlamasıyla provokasyon etkisini kaybetme başladı. Çünkü Erdoğan taraftarları arasında da bu benzetmeyi doğru bulmayanlar var. 16 Nisan'dan sonra yeni güvensizlik ortamının bedelini ödeyeceklerini anlamaya başladı. AKP taraftarlarının oy kullanmaması ise doğrudan ‘Hayır'cıların güçlenmesi anlamına gelebilirdi. Öte yandan AKP'nin işadamları kanadı da Almanya'daki referandum toplantılarının iptal edilmesini istiyordu.

Yatıştırma değil akıllılık

Anlaşmazlıkta Almanya Başbakanı Angela Merkel akıllı davrandı. Erdoğan'ı yatıştırıcı ve yumuşatıcı bir dil kullanmadı. Erdoğan'ın amacı onu tahrik edip sertleşmesini sağlamaktı. Merkel tınmadı ve Erdoğan'a aynı sertlikle karşılık vermeyince Erdoğan tiratlarının dozunu arttırdı ve sonunda ölçüyü kaçırdı. Merkel ondan Nazi benzetmesinden dolayı resmen özür dilemesini talep edebilir ve diyalogun ancak özür dilendikten sonra sürdürülebileceğini söyleyebilirdi. Ama Merkel bunu yapmamakla Erdoğan karşısında son derece akıllı davranmış oldu.

© Deutsche Welle Türkçe

Rainer Hermann