1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yolsuzluk iddiaları İsrail'i sarsıyor

Clemens Verenkotte/DW2 Mart 2007

Bugünlerde İsrail kamuoyu, tümüyle bir türlü ardı arkası kesilmeyen siyasi skandallara odaklanmış durumda. Cumhurbaşkanı Moşe Katsav’la ilgili tecavüz ve cinsel taciz iddialarının şoku atlatılmadan, bu kez de Başbakan Olmert ve kabinesiyle ilgili yolsuzluk, sahtecilik, rüşvet ve adam kayırma iddiaları konuşulmaya başlandı.

https://p.dw.com/p/AZTx
Medyada, Olmert'in Ticaret Bakanı'yken yaptığı yolsuzluklarla ilgili çok sayıda belge yer aldı.
Medyada, Olmert'in Ticaret Bakanı'yken yaptığı yolsuzluklarla ilgili çok sayıda belge yer aldı.Fotoğraf: AP

Hükümetin saplandığı rüşvet ve yolsuzluk batağına ilişkin yaptığı yayınlarla dikkat çeken İsrail’in Kanal 10 televizyonu, bu kez de İsrail Başbakan Ehud Olmert’in Ticaret Bakanı olduğu dönemde adam kayrıma, kadrolaşma ve devlet imkanlarının kişisel amaçlar için kullanılması gibi suçlarla ilgili olduğu iddia edilen tam 115 ayrı olaya ilişkin belge ve bilgileri yayınladı.

Söz konusu olaylarda çıkar sağlayanların genelde Likud Partisi merkez komite üyeleri ya da bunların akraba ve dostları olduğu belirtildi. Ariel Şaron hükümeti döneminde ticaret bakanlığı koltuğunda oturan Olmert de o yıllarda sağcı Likud’a üyeydi. Kanal 10 televizyonu, Olmert’in, devlet imkanlarını hoyratça dağıtmak suretiyle seçim listelerinde daha avantajlı bir konum elde etmek istediğini, neticede bunda da başarılı olduğunu ifade etti.

Ancak Ehud Olmert’e yönelik suçlamalar sadece söz konusu televizyonun yaptığı yayınlarla da sınırlı değil. İsrail gazeteleri de buna benzer iddiaları sık sık öne çıkarıyor. Yazılı belgelere dayandırıldığı öne sürülen haberler “Ehud Olmert’in yolsuzluk çarkı“ ya da “Olmert, dostlarına iş ayarladı“ türünden başlıklarla gündeme taşınırken, suçlamaların muhtabı Ehud Olmert, “görmedim-duymadım-bilmiyorum“ düsturundan vazgeçmiyor.

Başka politikacılar da suçlanıyor

Başbakan Olmert, “Böyle bir belgeyi hazırladığımı ya da hazırlatmak için birini görevlendirdiğimi kesinlikle hatırlamıyorum. Biz tümüyle yasalar çerçevesinde davrandık. Aralarında bürokratik sorunların da yer aldığı pek çok konuda gerek vatandaşlarımız gerekse merkez komite üyelerimizin bize şikayet başvuruları oldu. Bu başvuruları işleme koyarken de istisnasız bir şekilde hükümetin hukuk danışmanlarının tavsiyeleri doğrultusunda hareket ettik,“ sözleriyle kendini savundu.

İsrail’de tartışmalara neden olan bir başka olay da Rus göçmenlerin partisi olan Israel Beiteinu milletvekili Esterine Tartman’ın Turizm Bakanlığı’na atanması. İsrail medyası, Tartman’ın akademik kariyeriyle ilgili bazı sahte belgelerin ortaya çıktığını ve beyan edildiğinin aksine, milletvekilinin üniversite mezunu olmadığını yazınca olay büyük bir skandala dönüştü. Parti Başkanı Avigdor Liebermann’ın yanı sıra çok sayıda Knesset (parlamento) milletvekili de Tartman’a ağır eleştiriler yöneltti.

Bunun sonucunda Esterine Tartman, adaylıktan çekildiği açıkladı: “Yüce İsrail devletine ve kendime olan saygımdan dolayı parti başkanımıza başvurup, beni bakanlık görevinden muaf tutmasını rica ettim. Böylece bakan adaylığımı da geri çekmiş bulunuyorum.“