1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeniden birleşme olmuyor

Ajanslar25 Nisan 2004

Kıbrıs’ın her iki kesiminde yapılan referandum sonucunda birleşmeye Kuzey Kıbrıs yüzde 65 ”evet”, Rum kesimi ise yüzde 75 ”hayır” dedi. Hayal kırıklığı yaratan bu sonucun ardından şimdi gözler, "evet" diyen Kuzey Kıbrıs için ne yapılacağına çevrildi....

https://p.dw.com/p/AbJA
Uluslararası toplum, "evet" diyen Kuzey Kıbrıslılar için ne yapacağını tartışıyor...
Uluslararası toplum, "evet" diyen Kuzey Kıbrıslılar için ne yapacağını tartışıyor...Fotoğraf: AP

Kıbrıs’ta merakla beklenen referandum, Ada’nın her iki kesimde cumartesi günü eşzamanlı olarak yapıldı ve iki farklı sonuç elde edildi. Sandık başına giden Kuzey Kıbrıslılar birleşmeye yüzde 65 ”evet” derken, Güney’deki Rumlar’dan ise yüzde 75 ”hayır” sonucu çıktı. Bu durumda, Güney Kıbrıs, Avrupa Birliği’ne 1 Mayıs’ta tek başına üye oluyor. Annan Planı çerçevesinde Ada’nın birleşmesi için yapılan referandumdan çıkan bu olumsuz sonuç, Kuzey Kıbrıs’ı ise bundan sonra nasıl bir süreç beklediği sorusunu da beraberinde getirdi.

Türk tarafı

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın, yıllardır tecrit edilen Kuzey Kıbrıs’a artık gönlünü açacağını inandığını belirterek ”Kıbrıs Türkleri‘nin, uluslararası camiada, artık bugüne kadar kendisine yapılan tecrit politikalarının bugünden itibaren bittiğine inanıyorum. Altını çizerek söylemek istediğim budur ve artık bundan sonra, uluslararası camiada inanıyorum ki, Kuzey Kıbrıs Türkleri, artık bir tecrit politikasına tabii tutulamaz” diye konuştu.

Kuzey Kıbrıs Başbakanı Mehmet Ali Talat ise referandum sonucuyla Kıbrıs Türk halkının çözüm ve Avrupa Birliği'ni istediğini ortaya koyduğunu söyledi. Talat, bundan sonra diplomatik atakları hükümetin sürdüreceğini belirterek, Kıbrıslı Türkler’in üzerine düşeni yaptığını kaydetti. Talat, bundan sonra çözüm çabalarının süreceğini, ancak uluslararası toplumun da atacağı adımları ortaya koyması gerektiğini dile getirdi ve desteğe ihtiyaçları olduğunu da vurguladı.

Kuzey Kıbrıs’ta Annan Planı’nı en başından reddeden Kuzey Kıbrıs lideri Denktaş ise Annan Planı‘nın artık sona erdiğini belirterek, Türk tarafına "evet" denmesi yönünde vaatlerde bulunan uluslararası kurumları sözlerini tutması gerektiği söyledi. Annan Planı’nı onaylayanların istifaya çağırdığı Denktaş, bu çağrılara ortaya çıkan sonucun istifa etmesini gerektirmediğini belirterek yanıt verdi. Denktaş, plan kabul edilseydi istifa edeceğini belirterek, ”Halkımız kurtarıldı. İstifa edecek bir durum yoktur" diye konuştu.

Rum tarafı

Kıbrıs Rum lideri Tasos Papadopulos da planın Güney’de reddedilmesinin Kıbrıslı Türkleri hayal kırıklığına uğratmaması gerektiği görüşünde. Rum kesiminin çözüm çabalarını sürdüreceğini belirten Papadopulos, ''Kıbrıslı Türkler hayal kırıklığına uğramasın. AB'ye birlikte giriyoruz. Kıbrıslı Türkler‘e sırtımızı çevirmeyeceğiz" dedi. Papadopulos, Rum kesiminin talebinin istediği güvencelerin sağlanması olduğunu belirtti.

Yunanistan ise Kıbrıs’ta çözüm için Atina’nın çabalarının devam edeceğini açıkladı. Referandum sonuçlarının kesinleşmesinin ardından Yunanistan hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamada, ayrıca Kıbrıs halkının kararına herkes saygı göstermesi ve yakınlaşma çabalarının devam etmesi gerektiği belirtildi.

Annan: Tarihi bir fırsat kaçırıldı

Referandum sonucu BM Genel Sekreteri Kofi Annan için de hayal kırıklığı oldu. Annanyazılı olarak yaptığı açıklamada, tarihi bir frsatın kaçırıldığını belirtirken, Kıbrıslı Türkler’in ”evet” kararını alkışladığını ifade etti. Annan, 1 Mayıs’ta Rumlar‘la birlikte AB’ye giremeyecek olan Kıbrıs Türkleri‘nin, ”Suçu kendilerine ait olmayan bir durumdan dolayı karşılaşacakları sıkıntıyı hafifletecek yollar bulunacağını umuyorum” dedi.

Planın Kıbrıs Türk tarafındaki referandumda kabul edilmesine rağmen, Rum tarafında kabul edilmemesi nedeniyle Kurucu Anlaşma’nın yürürlüğe girmeyeceğini de kaydeden Annan, referandumun sonucu ve etkileri konusunda dikkatli bir değerlendirme yapacağını belirtti. Annan, ”ama bu arada Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girerken, bölünmüş ve askerleşmiş olmaya devam edecek ve çözümün faydaları gerçekleşemeyecek” dedi.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs Özel Temsilicisi Alvaro de Soto da Ada’da tarihi bir fırsat kaçırıldığını söylerken, ''Bu sonuç ile adanın bölünmüşlüğü, askerlerin varlığı devam edecektir'' diye konuştu. Türk tarafının, kendi hatası olmayan bir durumun bedelini ödememesi ve uluslararası toplumun çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

AB’den Kuzey Kıbrıs için girişim

Avrupa Birliği cephesi de referandum sonucunu üzüntüyle karşıladı. AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Kuzey Kıbrıs’ın ayrı bir devlet olarak tanınmasının beklemediğini belirterek bunun BM kararı gerektireceğini belirtti. Verheugen da Güney Kıbrıs'taki referandum sonucunu üzüntüyle karşıladığını belirterek, çözümü onaylayan Kuzey Kıbrıslılar’ın destekleneceğini söyledi. Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik tecritten kurtarılması gerektiğini vurgulayan Verheugen, Kuzey Kıbrıs’ın desteklenmesi için AB dışişleri bakanlarının görüşmelerde bulunacağını da ifade etti.

AB dışişleri bakanları ise 26 Nisan’da Lüksemburg'da toplanıyor. Toplantıda, AB’nin Kıbrıs alacağı önlemleri kapsayan yönetmelik tasarısı görüşülecek. Bu tasarıda, Kuzey Kıbrıs’ın tecritten kurtulmasının da öngörüldüğü belirtiliyor. Ayrıca Ada’nın kuzeyine ekonomik yardımlar da görüşülecek. Bu arada AB Komisyonu da referandum sonuçlarını üzüntüyle karşıladığını açıkladı.