1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yargı bağımsızlığı sağlanacak mı?

3 Ağustos 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 günlük icraat planında ana gündemin "FETÖ'yle mücadele" olduğu mesajını verdi. Uzmanlar da toplumun özellikle yargı bağımsızlığına dönük somut adımlar beklediğine dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/32bVl
Türkei Silivri - Gerichtsprozess beginnt gegen 57 Verdächtige
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/M. Guzel

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın meclis dışından atadığı bakanlarla birlikte açıkladığı 100 günlük icraat planında özellikle adalet sisteminin yenilenmesi ve dış politikaya dönük mesajları dikkat çekti. Erdoğan, vatandaşların kamu hizmetlerine erişimini hızlandıracak e-devlet sisteminin hızlandırılacağını belirtirken, Adalet Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilecek yeniliklere vurgu yaptı. Erdoğan'ın bu yenilikleri anlatmaya geçmeden önce "FETÖ'nün yargı sisteminde açtığı tahribatı giderme noktasında önemli yol aldık ama temizlik bitmedi" mesajı vermesi yargıdaki ihraçların, yer değiştirmelerin, terfi ve tayinlerin önümüzdeki dönemde de gündemden düşmeyeceği yönünde algılandı. Yargıda 'hedef süre' uygulamasına geçileceğini, soruşturma ve yargılama sürelerinin daha önceden ilan edilen zamanlarda tamamlanacağını anlatan Erdoğan, 'arabuluculuk' kurumuyla mahkemelerin yükünün azalacağını, bölge adliye mahkemelerinin sayısının artacağını söyledi.

Jahrestag Putschversuch in der Türkei, Recep Tayyip Erdogan
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Peki bu plan, yargıda yenilenmeyi sağlayabilecek mi? Eski cumhuriyet savcısı ve yargıçlar sendikası YARSAV'ın eski başkanlarından Ömer Faruk Eminağaoğlu, DW Türkçe'ye "FETÖ'yle etkin mücadele için temel olan yargı bağımsızlığına dönük adımların atılmasıdır" diye konuştu. Eminağaoğlu, Türk yargısındaki en büyük sorunun 'nitelik ve yeterlik sorunu' olduğunu belirtirken, "Ne yazık ki AKP döneminde Türkiye'de yeterli hukuk eğitimi almamış kişiler hukuk mesleğine dahil edildi. Bugün Türkiye'de yargıçlar yeterli bilgileri olmadığı için doğru kararlar veremiyor. İktidarın bu konuda ciddi adım atması gerekiyor" diye konuştu. Eminağaoğlu, hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük takdir toplayan Adalet Akademisi'nin kapatıldığını söylüyor ve bu akademinin yeniden açılması gerektiğini savunuyor. Eminağaoğlu "Yargıda, iktidarın etkisi altında bir kadrolaşma hakim. Bir yandan da yargıçlar, verecekleri kararın iktidarı mutlu edip etmeyeceği endişesi yaşıyor. Siz yargı bağımsızlığını sağlayamadığınız sürece hangi adımları atarsanız atın adalete hız, güven, sağlamlık kazandıramazsınız" değerlendirmesi yapıyor.

"İletişim istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın; kadınların istihdamına yönelik yeni adımların atılacağını, çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarında toplumun beklentilerine uygun düzenlemelerin sağlanacağını duyurması dikkatleri kadın örgütlerine de çevirdi. Kadın örgütlerinin de bu noktada 'yargıya güvenden ve yargı bağımsızlığından' söz etmeleri yeni dönemde yargı sisteminde yapılacak değişiklikleri önemli kılıyor.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü DW Türkçe'ye "Şiddeti, istismarı önleyecek yasalarımız var. Biz, yasalarımızı uygulayacak irade bekliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınlarla iletişim kurması gerektiğini, sivil toplumun her bir parçasını dinlemesinin Türkiye'de sağlıklı bir toplumun yaşaması için vazgeçilmez olduğunu anlatan Güllü, "Gün geçtikçe ailelerde, kadınlarda yargıya güven azalıyor. Yargıdan objektif, sağlam kararlar çıkmıyor. Ne yazık ki toplumda şiddet sarmalı artıyor" diyor. Bu sarmalın artmasında ekonomideki sorunların da rol oynadığının altını çizen Güllü, "Ekonomik kriz tırmandıkça, ailelerde şiddet oranı yükseliyor. Cumhurbaşkanının sivil toplumla birlikte aileye, kadına özel bir eylem planı yapması gerekiyor" yorumu yapıyor.

Fethullah Gülen
Fethullah GülenFotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Smith

"FETÖ'yle mücadelenin dış boyutu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelenin dış politikanın da ana gündem maddesi olacağını belirtirken, terör örgütlerinin başında Fethullah Gülen yapılanmasını da gösterdi. Stratejist Nihat Ali Özcan, DW Türkçe'ye Erdoğan'ın icraat planında ordunun sadece personel açısından değil teknik donanım açısından da güçlendirileceğini, yerli füze ve uçak sistemlerinin yapımından üretimine kadar yeni projelere önem verileceğini, savunma projelerine önemli bir bütçe ayırılacağını açıklamasına dikkat çekiyor. Özcan, "Türkiye ikili diplomatik ilişkilerde özellikle ABD ve Almanya ile yaşadığı krizlerde gördü ki, yerli silahlara, donanımlara ihtiyaç var. Ambargoları kırmanın tek yolu da yerli üretimden geçiyor. Erdoğan, bu yüzden savunma ve mücadele alanında yeni projeleri hayata geçirmekte kararlılık sergiliyor" diyor. Erdoğan'ın Gülen'in tüm dış bağlantıları ve destekleriyle mücadele etmek için de daha aktif bir dış politika izleyeceğinin anlaşıldığını belirten Özcan, bunun dışında Erdoğan'ın dış politika planlarına dair ayrıntı vermediğine vurgu yapıyor.

Yeni dönemde Türkiye'nin uluslararası yardımlarıyla dikkat çekeceğini, Filistin'e destek tavrında bir değişiklik olmayacağını anlatan Erdoğan, ABD ile sıkıntıların da aşılmaya çalışıldığı mesajı verdi. Erdoğan, 2014'te IŞİD tehdidi nedeniyle kapatılan Musul ve Basra başkonsolosluklarının da yeniden açılacağını duyurdu.

Kanal İstanbul'dan geri adım yok

Öte yandan Erdoğan'ın, 24 Haziran seçimlerinden önce en çok tartışılan konuların başında gelen Kanal İstanbul projesinden geri dönüş olmayacağını açıklaması dikkat çekti. Projeyi 'olmazsa olmaz' olarak niteleyen Erdoğan, Kanal İstanbul'un iki tarafına 'butik şehir' kurulacağını, bu şehirlerde yatay mimarinin egemen olacağını söyledi. Erdoğan, 'seçim vaadi' olarak 24 Haziran'dan önce açıkladığı 'millet bahçeleri' projesinde de ilerleme sağlayacaklarını söyledi. 5 millet bahçesinin tamamlandığını, 6'sının inşaatına, 22'sinin de proje çalışmalarına başladıklarını açıklayan Erdoğan "Atatürk Havalimanı da en büyük millet bahçesi olacak" dedi. İstanbul'daki 3.havalimanının 29 Ekim'de açılışını gerçekleştireceğini söyleyen Erdoğan, 3'üncü nükleer enerji santralini de Trakya'da kurmayı planladıklarını söyledi.

Erdoğan, yakın dönemdeki planları arasında Çin'in Türk turizm pazarındaki payını artırmayı da sıraladı. "Kuleli askeri lisesi, müzeye dönüşecek" diyen Erdoğan'ın, "Eğitimde arzu ettiğimiz seviyeyi yakalayamadık" sözleri, önümüzdeki günlerde eğitim sisteminde ne tür değişiklikler olabileceğine ilişkin merakları artırdı.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe