Yabancıların gözüyle seçimler

Türkiye’deki gelişmeleri sıcağı sıcağına ülkelerine aktarmak isteyen yabancı gazeteciler de uzun seçim gecesine tanıklık ettiler. Parlamentoya giren bağımsız milletvekillerinin sayısının artışı, CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte değişen muhalefet dili yabancılar arasında da tartışma konusu olurken, esas ilgi uyandıran konu ise bir önceki seçime göre oylarını artırarak üçüncü kez seçim zaferi elde eden Adalet ve Kalkınma Partisi idi.

Doktora çalışmasını Adalet ve Kalkınma Partisi üzerine yapan ve iki yıldır Türkiye’de yaşayan İtalyan akademisyen Valeria Giannotta, seçim sonuçlarını değerlendirirken yüzde 50'ye varan oy oranıyla iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gelecekte liberal ve uzlaşmacı bir tutum sergilemesinin önemine değindi:

Gianotta, "Adalet ve Kalkınma Partisi, liberal yolda ilerler, ülkedeki tüm tarafları, tüm siyasi görüşleri kendi politikalarına dahil eder, sadece otoriter politikalar ve davranışlardan sergilemezse, söz konusu çoğunluk Türk demokrasisi için tehlikeli olmaz.”

Erdoğan muhalefet sevmiyor

İtalyan araştırmacı, üçüncü kez seçim kazanarak halk desteğini teyit eden Recep Tayip Erdoğan’ı ise şu sözlerle değerlendirdi:

“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye partiler sistemi içerisinde baskın bir konumu var. Erdoğan, muhalefetin hiçbir türünden hoşlanmadığını belli ediyor. Mecliste de, parti içinde de, sivil toplum içinde de muhalefeti sevmiyor ve özellikle karşıt görüşleri kontrol altında tutmak istediğini gösteriyor.”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin mecliste anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşamamış olmasının Türkiye için iyi bir gelişme olduğunu belirten Giannotta, Türkiye’nin uzlaşma çerçevesinde, tüm tarafların dahil olduğu bir müzakere ortamında anayasayı değiştirmesinin daha olumlu olacağı kanısında.

Ekonomik büyüme

Hintli gazeteci Saurabh Kumar Shahi ise Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başarısını değerlendirirken, ekonomik büyümeye vurgu yaptı. Shahi şunları söyledi:

"İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlere bakarsanız, buralarda son dokuz yılda sağlanan ekonomik büyümeden memnuniyet duyan gençliğin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni desteklediğini görürsünüz. Onlar AKP lehine oy kullandı. AKP, CHP’nin kalesi olan İzmir’de de kazanmak istedi; tüm büyük şehirlerde zafer istediler.“

Hindistan’da yayın yapan “The Sunday Indian” gazetesi editörlerinden Shahi, Türkiye gibi siyasi istikrarsızlıklardan geçmiş ülkelerde tek bir partinin iktidar olmasının ülkenin istikrarı için önemli olduğu görüşünde olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek bir değerlendirme yapmak için Türkiye siyasi tarihine bakmanız gerekir. Türkiye’nin politikaları koalisyonlar yüzünden hep istikrarsızdı. Bir partinin dokuz yıl boyunca iktidarda kalması Türkiye için bir ilk sayılabilir, ekonomide büyüme hedeflediler, aynı zamanda ordunun yetkilerini de kısıtlamaya çalıştılar. Bence bu tür politikalarda ekonomik programın sürdürülebilmesi için tek bir partinin açık çoğunluğa sahip olması gerekiyor. Sistemde dengenin sağlanması önemlidir, yüksek yargı bunu kontrol altında tutmalıdır. Ancak dünyanın bu bölgesinde istikrarın sağlanması için bir partinin seçimi kazanması koalisyonlara kıyasla daha iyidir.“

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay