1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Evde kalanlar, felaketi önleyecek"

21 Mart 2020

Koronavirüsten ölümlerin durdurulması ve salgının yavaşlatılması için “Evde Kal” çağrısına uymak hayati önem taşıyor. Uzmanlar, bu çağrıya kulak asmayanları toplum sağlığına ciddi tehdit görüyor.

https://p.dw.com/p/3ZpmN
İstanbul Taksim Meydanı'nda tenhalık dikkat çekiyor
İstanbul Taksim Meydanı'nda tenhalık dikkat çekiyorFotoğraf: DHA/Ersan San-Murat Korkmaz

Türkiye koronavirüs salgınında ilk 10 günü geride bıraktı. 10 günlük bilanço, salgının görüldüğü ilk günden beri yapılan “Evde Kal” çağrısının ne kadar hayati önemde olduğunu göstermesi açısından dikkat çekiyor.

Vaka sayısının ilk 10 günde 359’a yükseldiği Türkiye’de, 11'inci güne 670 vakayla girildi. Türkiye'nin 11'inci günde koronavirüsten kayıp sayısı 9’a çıktı. Sağlık Bakanlığı bu sayıların daha da artacağı uyarısında bulunurken, ölümlerin durdurulmasının ve salgının yavaşlatılması açısından “Evde Kal” çağrısını ısrarla yineliyor.

"Birbirinize 3-4 adımdan fazla yaklaşmayın”

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Alpay Azap
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Alpay AzapFotoğraf: Türkische Gesellschaft für Klinische Mikrobiologie

Uzmanlara göre henüz sokağa çıkma yasağının ilan edilmediği Türkiye’de, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” açıklaması büyük önem taşıyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Prof. Alpay Azap, “Virüs topluma ilk girdiğinde vaka sayıları hızla artabiliyor. Çünkü bir kişi yaklaşık beş-altı kişiyi hasta edebiliyor. Bir kişiden 125, hatta 625 kişiye virüsün bulaştığını söylemek mümkün. Yani çok hızlı ilerleyen bir virüsle karşı karşıyayız. İnsanların birbirleriyle aralarında en az 3-4 adımlık mesafe olması gerekiyor” diyor.

Bir sağlık çalışanı olarak kendisinin de hastanede hasta baktığını hatırlatan Azap, “Evde Kal” çağrısıyla hayatlarının nasıl değiştiğini “Bizim için de el sıkışma dönemi bitti. Maske takarak görevimizi yapıyoruz. Meslektaşlarımız birbirine yaklaşmıyor” sözleriyle anlatıyor.

"Evde kalmakla baş etme sorumluluğumuz var”

Sağlık Bakanlığı, özellikle yaşlıların yüksek risk grubunda olduğunu vurgulayarak, bu yaş grubunu “Evde Kal” çağrısına en çok dikkat etmesi gereken grup olarak açıkladı. Prof. Azap, “40 yaşındayken binde iki olan ölüm oranı, 80 yaş üzerinde yüzde 15’e kadar çıkıyor” uyarısında bulunsa da, Türkiye’de yaşlıların sokağa çıkmakta ısrar etmekten vazgeçmesi gerektiği çağrısı yapıyor.

Türk Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Ömer Böke
Türk Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Ömer BökeFotoğraf: Privat

 Türk Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Ömer Böke, yaşlıların dışarı çıkma ısrarı kadar diğer yaş gruplarında olup da koronavirüsü ciddiye almayanların da “sağlıklı bir tutum sergilemediğini” söylüyor. Böke, “Evde kalmak stresli bir durum olsa da, herkesin bu stresle baş etme sorumluluğu var. –Bize bir şey olmaz- diyenler, salgın durumunu kabullenemeyenler. Panik yapanlar da, stresi artıranlar. Salgını atlatmak isteyen herkesin evde kalmaya katlanmayı öğrenmesi gerekir” diyor.

Böke’ye göre şu anda toplum açısından en kritik konu salgının boyutunun bütün açıklığıyla halka anlatılması. “Kaygıyı azaltan şey sorunun gerçek boyutunu bilmektir. Yanlış bilgi olursa eğer, toplumda güvensizlik oluşursa kaygının dozu artar” diyen Böke, koronavirüsten öldüğü gazeteciler tarafından ortaya konan eski kara kuvvetleri komutanı Aytaç Yalman örneğinin benzerinin bir daha yaşanmamasını istiyor. Böke, “Kamunun yani devletin görevi topluma şeffaf bilgi sunmaktır. Evde kalmaya katlananlar da salgını sağlam kaynaklardan takip etmek ve önerilere uymak durumundadır. Evde kalanlar, hayat kurtaracak. Aksi, büyük felaket getirecek” uyarısında bulunuyor.

Mesafeye dikkat

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan AdıyamanFotoğraf: Privat

 Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman, salgının yavaşlatmanın hayati önemini anlatırken, “Sosyal izolasyon öyle önemli ki, bizi tedavi edecek sağlık çalışanlarını da ancak bu yolla koruyabiliriz. Hastanelerdeki hasta yükünün artmaması için herkesin sokağa çıkmamaya, çıktığında da kalabalık ortamlardan uzak durmaya dikkat etmesi gerekiyor” diyor. Adıyaman, kimsenin sıkıldığını ya da evde duramadığını, kalabalıklar olmadan yaşayamayacağı ısrarında bulunmak gibi bir lüksü olmadığına vurgu yaparken, “Sorumluluk hepimizin. Herkesin, daha sıkı tedbirlerle süreci idare etmesi gerekiyor. Bile bile felaketin içine dalmayalım” uyarısı yapıyor.

Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerinden Prof. Tevfik Özlü de, koronavirüsün yayılmasının önlenmesi için okulların tatil edildiğini hatırlatıyor. “Çocukların, aralarında bir- bir buçuk metrelik mesafeyi korumakta zorlanacağı düşünüldüğü için okullar tatil edildi. Dolayısıyla toplu alanlarda hasta olma ihtimali çok yüksek. Bu süreçte herkes birbirinden uzak durarak önlemini artırmalı. Mesafeye dikkat” çağrısı yapıyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe