1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TİKA harcamaları artıyor, şeffaflık azalıyor

25 Ekim 2019

59 ülkede ofisleri bulunan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı birçok kalkınma yatırımı yapıyor. Sayıştay raporlarına göre, yapılan harcamalar şeffaf olarak ortaya konmuyor.

https://p.dw.com/p/3Rrpy
Arşiv
ArşivFotoğraf: AFP/O. Bunic

Ekim ayı başlarında Sırbistan'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, burada Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı tarafından restore edilen, Sokullu Mehmet Paşa döneminden kalma bir çeşmenin açılışına katıldı.

Aynı ziyaret sırasında TİKA'nın Belgrad'da bir hastaneye ambulans bağışının anahtar teslim töreni de yapıldı. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde çalışmalarını artıran TİKA, dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteriyor. Ne var ki, Sayıştay'ın TİKA raporlarında, kurumun yaptığı harcamalara ilişkin şeffaflığını sorgulayan tespitler var.

DW Türkçe'nin incelediği 2016 ve 2017 Sayıştay raporlarında, "Program Koordinasyon Ofisleri" tarafından yürütülen mal ve hizmet alım ile ihalelerde teminat mektupları ve nakdi teminatlara ilişkin muhasebe kayıtlarının yapılmadığı belirtiliyor.

Raporlarda önemli tespitler yer alıyor. "TİKA'ya ilişkin avans üst sınırı 931 bin 400 TL olarak tespit edilmiştir" ifadesinin yer aldığı 2017 raporunda, Başkanlıkta Yurtdışında Ofisler marifetiyle gerçekleştirilen 'işler' için yapılan avans ödemelerinde belirlenmiş limitlerin aşıldığı tespitine yer veriliyor.

TİKA konuya yönelik yanıtında, Maliye Bakanlığı’na avans limitinin yükseltilmesi için müracaat yapılacağının bildirildiğini ifade ediyor.

Avanslara ilişkin tespit, Sayıştay'ın 2012 raporunda da var. Raporda, "Program Koordinasyon Ofislerine gönderilen avansların verildiği iş dışında başka işler için de kullanıldığı tespit edilmiştir" deniyor.

1992'de Dışişleri Bakanlığı’na bağlı açılan TİKA, 2018 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinden bu yana kamu tüzel kişiliğine haiz ve özel bütçeli olarak nitelendirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak çalışıyor. 2002'de 12 adet "Program Koordinasyon Ofisi" bulunan kurumun bugün 59 ülkede 61 ofisi var.

İYİ Parti sordu: "Denetimden kaçınma çabası mı var?"

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan, geçen sene TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı önergede de kurumun şeffaflığını sormuştu. Bursa Milletvekili Erozan, Türkiye'nin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesindeki Kalkınma Yardımları Komitesi'ne neden üye olmadığını sorarak, "Denetlemeden kaçınma çabası mı var" demişti.

Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yanıtında, Türkiye'nin hem yardım alan hem de yardım veren bir ülke olduğunu belirtti. Yanıtta, "Üyelik söz konusu olduğunda ülkemizin almakta olduğu kalkınma yardımlarının gözden geçirilmesi gerekebilecektir. Türkiye'nin sağladığı yardımların şeffaflığı hususunda ülkemizin çekincesi bulunmamaktadır" denildi.

2019 yılı bütçe tahmini

2019'da kuruma tahsis edilen ödenek, 465 milyon 450 bin TL. TİKA raporunda, 2019 yılı sonu itibariyle toplam bütçe giderinin 550 milyon TL, bütçe gelirlerinin ise 464 milyon 431 bin TL olarak gerçekleşeceği tahmini belirtilerek, "Aradaki farkın 21 milyon TL'sinin likit kaynaklardan, kalanın ise Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığından talep edilecek yedek ödenek ile karşılanması öngörülmektedir" deniyor.

TİKA'nın 2019 yılı ilk altı aylık personel giderlerinin öncei yılın aynı dönemine göre yüzde 52,53'lük artış gösterdi. Bu artışa yeni personel alımı ve maaşlara yapılan rutin zamlar gerekçe gösteriliyor. Aynı raporda, 2019 yılı ilk altı aylık harcamalarında, bir önceki yıla göre yüzde 229,94'lük bir artış olduğu belirtiliyor.

DW Türkçe'nin son beş yılda kuruma ayrılan bütçe sorusu üzerine TİKA'nın gönderdiği cevapta, 2014'te 132 milyon 267 bin TL olan bütçenin 2018'de 317 milyon 302 bin TL'ye ulaştığı görülüyor. TİKA raporlarında, bu rakamların yıl sonunda arttığı gözlemleniyor. Yıl sonu itibariyle ödenek 2018'de 420 milyon 173 bin 433 TL'ye çıkıyor.

"Vergi kaybı oluşmaktadır"

Sayıştay'ın 2017 raporunda yer alan bir diğer tespit ise, yurtdışında sadece yerli firmaların davet edildiği ihalelerin mevzuatta tanımlandığı şekliyle "uluslararası ihale" olmamasına rağmen "Döviz Kazandırıcı Faaliyet" kapsamında vergi ve harç istisnasının uygulanması. "İstisna kapsamında olmayan iş ve işlemler için uygulanan istisna sebebiyle vergi kaybı oluşmaktadır" deniyor. 

Meksika'da klinik, Libya'da mesleki eğitim

TİKA, 1992-2003 yılları arasında Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi ülkelerde projeler yaptı. AKP döneminde de proje alanlarının genişlediği görülüyor.

Meksika'da evsizlere mobil klinik, Filipinler'de ulaşım sorununun çözümüne yönelik proje, Libya'da mesleki eğitim kursları, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Sırbistan, Tunus, Somali ve Özbekistan'da asker ve polislere yönelik eğitim programları gibi faaliyetler, resmi makamlar tarafından "Türkiye'nin yaptığı uluslararası kalkınma yardımlarının en önemli enstrümanlarından biri" olarak tanımlanan TİKA'nın çalışmaları arasında yer alıyor.

Central European University Kamu Politikaları Bölümü doktora öğrencisi Utku Güngör, TİKA'nın AKP döneminde önem kazanmaya başladığını belirterek, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan'ın bir dönem TİKA'ya başkan olarak atanmasıyla beraber kuruma yönelik dönüştürme çabası içine girildiğini savunuyor.

Güngör, "Fidan gibi birinin başkanlığında dönüştürülmesi akla, kuruma istihbarat toplama aracı olarak bakıldığı gibi soru işaretleri getiriyor" diyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "TİKA'ya yıllık 8 milyar dolar para harcayan bir kurum çıktı. Faturasız harcamış bu paraları, denetim yok. Kolombiya'ya okul, Mali'ye parlamento yapmışlar. Bu kurumlar hep arpalık olmuş" sözlerini hatırlatan Güngör, harcamalarda, çok ciddi artış olduğunu ve şeffaflıkla ilgili sııntılar olduğunu söylüyor.

TİKA'nın internet sitesinde, 2008-2014 arası faaliyet raporları yer almıyor. DW Türkçe'nin ulaştığı TİKA yetkilileri, raporların sitede neden olmadığı konusunda bir gerekçe sunmadı.

"Yardım edilen ülkelerden siyasi beklentiler de oluyor"

TİKA'nın en etkili olduğu bölgelerden biri, Balkanlar. "Türk Dış Politikasında Batı Balkanlar" konulu doktora tezi yazan Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Deniz Memedi, Türkiye'nin özellikle son 15 yılda Balkanlar'da aktif politika yürüten az ülkeden biri olduğuna dikkat çeiyor.

Memedi, "Türkiye bir yandan Balkan ülkelerinin TİKA gibi kurumların projeleriyle kalkınmasına katkı sağlarken diğer yandan yardım ettiği dost Balkan ülkelerinden belirli siyasi beklentileri de oluyor" yorumunu yapıyor.

Türkiye'nin varlığını çoğunlukla ekonomik yatırımlarla gösterdiğini ifade eden Memedi, TİKA'nın Balkan ülkelerinde kaynaklarını teknik projelere destek verme, kültürel mirasın korunması ve insani yardım alanlarında kullandığını ifade ediyor.

Burcu Karakaş

© Deutsche Welle Türkçe